Vurun abalıya!.

A -
A +

Bitime 9 hafta kala hakem ve MHK hakkında eleştiri hakkımı saklı tutmak istiyorum. Şimdi destek zamanı. Sezon sonu "kalın defteri" açarız.

3 Temmuz'dan sonra durulan sular, azgın dalgalar halinde geri dönmeye başladı.
Taraftarı ve destekçisi olmayan hakem üzerinde baskı kurmak için yoğun bir çaba var.

1) SEYİRCİ BASKISI
Yıllardır taraftar, hakeme sıfır hoşgörü ile yaklaşır. Oyuncusuna, yöneticisine, teknik adamına yüzde yüz destek verir. Lüzumsuz kırmızı kart gören, ofsaytı bozan, penaltıyı kaçıran, kendi kalesini avlayan oyuncusunu destekler. Kulübün geleceğini ipotek altın alan yöneticisine sesi çıkmaz.

2) YORUMCU BASKISI
Yorumcular ikiye ayrılıyor. Eski hakemler ve eski futbolcular...
Eski futbolcular zaten oyun kurallarından habersizdirler. Bunların yorumları takımın rengine, takımın başındaki teknik adama göre değişkenlik gösterir.
Schalke maçı öncesi bir tanesi çıkar "G.Saray sıfır çeker" der. (Sonra ekrana çıkamadı.)
Bir diğeri, "Burak, Drogba, Sneijder üçü bir arada oynarsa G.Saray tur atlayamaz" der ama kimse bunu "al ileri, ver geri" tartışmaz.
Gelelim hakem yorumcularına...
İddia ediyorum; eski hakemler en son kural kitabını en az 10 yıl önce olmuştur! Ellerinin altında yeni kural kitabı bulunmaz. Çoğunun İngilizcesi, bazılarının da Türkçesi yoktur!
Çıktıkları ekrandan maddi bir gelir elde ettikleri de şüphelidir. Değerleri o kadar azalmıştır.
Tek bildikleri ve söyledikleri şey, "Bu MHK gitsin!"
Bazıları kulüp teknik adamlarıyla birlikte aynı mutfakta çalışırlar. Bunu ekranlardan öğreniyoruz.
Yarın bir görev alacak olsalar, nasıl çalışacaklar onu da çok merak ediyorum.
İnsan bir an geriye gidiyor.
Bunlar faal hakemlik ve faal MHK yöneticisi oldukları dönemlerde, şimdi ilişki kurdukları kulüp ve teknik adamlarla ilişkileri nasıldı?

3) GÖZLEMCİ BASKISI
Hakem kırmızıyı atladı 7.9'u verdin. Hakemin 4 tane yüzde yüz doğru kararının hiçbir anlamı ve değeri yok! Gözlemciler cımbızla petrol arar gibi siyah-beyaz hata arama seferberliği başlatmış durumda...  Bu maçın da ve hakemin de kimyasını bozuyor. Bu iş sezon sonunda köklü bir şekilde revize edilmeli.

Gücünüz hakeme yeter!
Ben yazmaktan bıktım. Ya kardeşim hakeme para vermeyerek terbiye ettiğinizi mi sanıyorsunuz?
Dün bir miktar ödeme yapılmış.
Federasyon hakeme "ücretini" değil, "borcunu" ödemiyor.
Hakem maça gidecek, 5-6 yüz TL para harcayacak. Sen bu bedeli ödemiyorsun. Hakem 4 maça gitmiş. Cepten ödemiş.
×××
Hakemleri pazartesi günü Antalya'da üç günlük kampa alınacakmış.
Yüzde yüz doğru bir karar. Moral vermek şart!
Ama pazartesi sabahı hakemin alacağı da "SIFIR" olmalı.
Milli Takım başarısız... İçeride 1 kuruş alacağı olan Milli Takım çalışanı var mı?
TFF personeline de ödeme yapmayın bakalım ne oluyor?

İpin ucu kaçmış!
Yayıncı kuruluş dahil, futbol programlarında kronometre tutun. Dakika ölçün.
Programların dörtte üçü HAKEM.
Ey yayıncı kuruluş; kulübü eleştirsene!
Yönetici anında bağlanır. 130 tane e-mail, tweet gelir. 230 tane decoder iptali olur.
Tolunay Kafkas, yayıncı kuruluşun yorumcusuna salladı. Cevap bile verilemedi.
Rıza Çalımbay, yayıncı kuruluşun yorumcusuna sitem etti. 10 dakika karşılıklı teşekkürle geçti.
Süha Sidal mikrofonu işgal etti. Birilerinin ödü koptu.
Yani işin ucunda kulüp varsa, bedel ödersin.
Ama hakemi as, MHK'yı parçala.. bir bedeli yok.
Başka bir kanalda bir kulübün ya da başkanının üzerine biraz git.
Yorumcu değişir, olmadı program yayından kalkar.
Birazcık kulüplerin iç işlerine girin bakalım. Ara transferde kurtarıcı diye alınıp hiç oynamayan oyuncular. Teknik adamların geliş şekilleri...
Konuşun!


Edirne'den ötesini bilmezsen!...
1)
Jaap Uilenberg, maaşlı elemanımız olduğu için Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek Avrupa'da böyle iyi maçlara gidiyorlarmış.
Nereden düzeltmeye başlasak bilemiyorum ki...
Uilenberg, gözlemcilerden sorumlu UEFA Hakem Kurulu Üyesi. Yani hakem tayinlerine karışmıyor.
Collina Ukraynalı hakemlere, Rosetti Rus hakemlere profesyonel olarak eğitim veriyor. Bu iş parayla olsa Rus ve Ukraynalı hakemler Avrupa'da cirit atar!
Peki diyelim ki sizin düşündüğünüz gibi Uilenberg'e kıyak yapılıyor. FIFA'nın verdiği maçlara ne diyeceğiz?
Daha dün FIFA'dan bir sürü görev geldi yine Türk hakemlere... Birbirinden baba maçlar...
2) Ferdinand, maçtan sonra Cüneyt Çakır'ı alkışlıyor. Çakır, kart gösteremiyor. Bu da çok prim yapan orjinal bir fikir geldi çok bilenlere...
UEFA Avrupa maçları için diyor ki, "Maçın bitiş düdüğünden sonra kart gösterme, raporuna yazarsın." 
Hakem orada uluslararası bir talimatı uyguluyor.
İyi de biz Edirne'den öteyi bilmeyenlere bunu nasıl anlatacağız?

4 anekdot!
- Tolga Özkalfa en son 4 yıl önce 17 Mayıs 2009'da MKE A.Gücü-Beşiktaş (1-3) maçına Yardımcı Hakem Muhittin Gürses'le birlikte çıkmış.
- F.Bahçe'nin Bursa'ya attığı ikinci golde Muhittin Gürses, "Hocam, Meireles vurduysa ofsayt, Sow vurduysa kaleciye faul yapıyor" diyor. Özkalfa ise "Gol temiz, sorumluluk benim" diyor.
- G.Saray-Beşiktaş maçında Melo'yu doğru bir yardımla Tolga Özkalfa'ya attıran Cem Satman bu hafta Kayseri'de Melo'nun cezasının bittiği maçta yine yardımcı hakem.
- Bahtiyar Birinci, Serhan Malkoç, Gökhan Memişoğlu boş geçmiyorlar. Siyah-beyaz hataları "hakem desteklenmeli"ye sokuluyor. Öbür tarafta sen ağzınla kuş tut, 6-7 hafta dinlenirsin. Oradan da PTT 1.Lig'de dolaşır durursun.

Yarın akşam TGRT Haber TV'de (20.00) konuğumuz MHK Eski Başkanı Yusuf Namoğlu olacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.