Kafalar çok karışık

A -
A +
Yer: Sapanca Güral Otel.Tarih: 20 Temuz 2013 Cumartesi.Süper Lig'de görev yapacak hakem ve gözlemciler seminerden çıkıyor. Ofsayt kuralındaki yeni düzenleme ile ilgili kafası net olan bir tek kişi yok! Bence bu eğitimi veren İtalyan Giovanni Stevanato'nin de kafası karışık.İşte MHK böyle durumlarda inisiyatif alacak. Biz bunu istiyoruz diyecek! Nerdeee?Olacağı ben söyliyeyim... Ligin 3. ya da 5. haftasında bu ofsayt işi 3 büyüklerden birinin maçında bir hakemin başına gelecek. Ekranlar saatlerce tartışacak. Belki de bu iş bir hakemin başını yiyecek. Bizim MHK da duruma göre konum belirleyecek.İnanın çok yazık!Benim bildiğim bu eğitim seminerleri sonrasında salon terk edilirken herkesin kafası net olur. Hakemlerden istenilen belli olmuş olur. Gözlemci de bunu kavramış olur.Bugüh hakemi, gözlemciyi bırak, eğitimcinin bile kafası karışık!

Refleks mi bilinç mi?
Ofsaytta yapılmak istenen kural değişikliği özetle şu:
Diyelim ki, G.Saraylı Drogba ofsayt pozisyonunda... Önünde de F.Bahçeli stoper Bekir var. G.Saraylı Sneijder uzun bir top attı. Top havadan Drogba'ya geliyor. Ofsayt.
Drogba'ya gelmeden önce Bekir yükselip kafayla vurdu ancak top Drogba'ya gitti. Bu eskiden ofsayttı.
Şimdi değil!
Bekir ayağıyla bilinçli olarak topun Drogba'ya ulaşmaması için vurmaya çalışıyor (omuzuyla bile olur). Topa vuruyor. Top Drogba'ya gidiyorsa ofsayt yok, devam.
Bekir göğsüyle stop etti. Ofsayttaki Drogba geldi aldı.
Eskiden ofsayttı, şimdi ofsayt değil.
Drogba geldi Bekir'e dokundu ve topa böyle sahip olduysa ofsayt. Gerekçe, top için mücadele ediyor.
Burada REFLEKS ve BİLİNÇ kelimeleri işin püf noktası.
Ofsayt olmaması için savunma oyuncusunun bilinçli olarak "Bilerek ve isteyerek topu kazanmak için mücadele edip" topa vuruş hareketini gerçekleştirmesi gerekiyor.
Aynı oyuncu refleks olarak dokunursa ofsayt oluyor.
Burada REFLEKS mi BİLİNÇ mi bunu süzebilmek sabahlara kadar tartışılabilecek bir konu.
Refleksten ziyade, top mu defans oyuncusuna geliyor, defans oyuncusu mu topla oynamak istiyor?
Defans oyuncusu topla oynamak isteyip topa dokunursa ve bu top istediği şekilde uzaklaşmayıp ofsayttaki oyuncuya gelir ise, bu artık bir sekme ve sapma değil; bilinçli bir oynamadır. Ve bu ofsayt değil. Bu atak ofsayt gerekçesiyle kesilmeyecek.
Ciddi bir kriz kapıda. Kimsenin kafası berrak değil. Sapanca'da kafası net birine ben rastlayamadım.


Tavsiyem olacak!
Maçın hakemi ile 5 ve 6.hakemlerin görev ve sorumluluklarını bilmeyenlerin, bu ayrıntıları öğreninceye birkaç hafta yorum yapmamalarını tavsiye ederim!

Atletik test strestir!
Cumartesi günü İzmit'te yapılan atletik testleri yerinde izledim.

TFF Başkanvekili Ufuk Özerten ve MHK da tam kadroya yakın oradaydı.

Eğitimciler dahil.

1) 5-6'ıncı hakemlik için seminere çağrılan 20 hakem atletik testten geçeceğini Sapanca'da öğrenmiş. Dolayısıyla fire verdiler.

2) 39 tane Süper Lig hakemi testleri geçerken MHK tam kadro orada... Güzel. Ama tam yardımcı hakemlerin testlerine geçiliyordu ki MHK acele ile pisti terkedip, otele kaçtı!

3) İtalyan Giovanni Stevanato, saat 23.00'e kadar süren yardımcı hakem koşularının tamamını takip etti.

4) Testler yapılırken ya fotosel de ya da ölçümde hata vardı. 80 yardımcı hakemin 30'a yakını birer defa ihtar aldı. 40 metrede 6 saniye barajını ihlal etmekten. 40 metrenin doğru ölçülmediği görüşü ağırlık kazandı.


Tartışmak iyidir!

MHK bizim yazılardan hoşlaşmasa da kendi arasında tartışıyor.

Bazıları peşinen yaptıklarının doğru olduğuna kendini inandırmış. Onlara diyecek bir şey yok.

Bir kısmının da içi hiç rahat değil.

Şimdi 2014'te klasmanlar yapılıken bölge birincilerini çağırma fikri ağırlık kazanmış (Ömürleri olursa!).

Bir de klasmanlar için aranılan kriterler netleşmeli. Esnek kriterler çok tehlikeli.

Gelelim geçen hafta yazdığım konuya. 50'nin üzerinde ilden telefon, e-mail geldi. Hakem dünyasının en derin yarasına kalem atmışız.

Bu MHK ya da gelecek bir başka MHK; 2014 dahil birkaç yıl İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Manisa ve Antalya'dan Süper Lig'e hakem çıkarma defterini kapatmıştır.

Hakemlerin bu şekilde hesapsız ve dikkatsiz dağılımının bu sezon MHK'yı nasıl bunaltacağını hep beraber göreceğiz.


Para isteme benden, buz gibi soğurum senden!
MHK Başkan Zekeriya Alp sezon bittiğinde Tarabya'da seminer adı altında yapılan sezona veda programında hakemlere ciddi bir ücret zammının olacağını vurgulamıştı.

Sapanca'da bu topa ne TFF ne de MHK girdi.

Sözleşmeli hakemlik zaten şu an masada bile yok.

Yıllardır bu işin içindeyim. Federasyonlar hakem için elini cebe atmayı hiç sevmez.

MHK son anda ligin hemen öncesine bir seminer daha sıkıştırmış.

Bir de 5-6.hakemliğin mali yükü.

Yeni kulaklıkların maliyeti.

Anladığım şu:

MHK'nın para istemeye pek cesareti kalmamış.


Vefa bir semt ismi değilmiş!
Dün Muhittin Boşat'ın değerli hanımefendisinin cenazesine katıldım.
Naciye hanım hem bu mubarek günlerde hem de çok çektiği bu uzun hastalık süreci ve acılarla belki öbür tarafa günahsız bir kuş gibi göçtü.
Allah rahmet eylesin. Muhittin Boşat'a bir kere daha buradan başsağlığı ve sabır diliyorum.
Ben bu cenazeden çok etkilendim.
Bu yoğunlukta hakem camiasının katıldığı başka bir cenaze olmamıştır.
Bunda sonra da zor olur.
Bu Ramazan günü bu sıcakta Trabzon'dan İzmir'e, Bursa'dan Malatya'ya, Ankara'dan İzmit'e camianın her kesiminden isimler ve duayenler caminin avlusunda yerini almıştı.
Muhittin Boşat bile camiada bu kadar sevildiğini tahmin edememiş olabilir.
İsimleri sayarsam unuttuklarım olur ve haksızlık etmiş olurum.
Ama bazı isimleri anmadan geçemeyeceğim.
Ahmet Güvener, Yüksel Okçuoğlu, Serdar Çakır, Osman Avcı, Mustafa Çulcu, Sabri Çelik, Ali Kunak, Sadettin Güler, Murat Ilgaz, Serdar Tatlı, Ali Aydın, Orhan Erdemir, Ali Uluyol, D.Cumali Sucu, Burçin Keskin, Lale Orta, Ergül Yücedağ, Metin Aydoğan, Yahya Diker, Salih Türktunç, İsmet Cengiz, Şahin Taşkınsoy, Bülent Uzun, Taner Yalçındağ, Mekki Keskin, Levent Yardımcı, Ahmet Erdoğan, Ahmet Şahin, Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek, Süleyman Abay...
Bir bu kadar daha ismi kesin unutmuşumdur.
Naciye hanımın cenazesi bu kadar insanı bir araya getirdi.
Hayatta olan hiç kimsenin yapamayacağı bir başarı.
Mekanı cennet olsun!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.