Hakemlik sadece hakemlik değildir!

Hakemlik sadece hakemlik değildir!

2014 Dünya Kupası'na davet edilen hakemimiz Cüneyt Çakır, hafta başında düzenlenen törende bir konuşma yaptı.

FIFA, UEFA, TFF ve MHK'nın belli kuralları var. Ama medya ve kamuoyu da sizden bir şeyler duymak istiyor.

Şenes Erzik, Yıldırım Demirören, Ufuk Özerten, Zekeriya Alp, Jaap Uilenberg, Doğan Babacan ve Oğuz Sarvan gibi çok sayıda önemli şahsiyet, Cüneyt Çakır'ın ağzından çıkacak cümlelere bakıyor.

Ortada 40 yıl sonra gelen bir başarı var. Basın, ısrarla flaş ve sivri bir cümle peşinde...

Ama Cüneyt Çakır ortaya sadece bir vizyon koydu.

"Hedefler bitmez" dedi. "Çok çalışmamız lazım" dedi. "Yolun başındayız" dedi. 

"Haftada 15 maç seyrediyorum. En az 4 antrenman yapıyorum. Sürekli ekip çalışması ve analizler yapıyoruz" dedi.

Asla "Ben oldum" demedi.

Ders niteliğinde mesajları vardı.

Eski MHK başkanları kolay kolay bir araya gelemez. Birbirleriyle dertleşemezler. Aralarında keskin çizgiler vardır.

Cüneyt Çakır ve yardımcılarının 2014 Dünya Kupası'na davet edilmeleri sebebiyle düzenlenen törende çok sayıda isim vardı.

Benim dikkatimi çeken şu oldu. 4 eski, 1 de mevcut MHK Başkanı aynı salondaydı.

Kronolojik sıraya göre Doğan Babacan, Bülent Yavuz, Ufuk Özerten, Oğuz Sarvan, Zekeriya Alp.

Ben böyle bir tabloya ilk defa şahit oldum.

Bu rekor şimdilik "dikkatim sayesinde" bana ait... 6 tanesini bir arada gören olursa beni arayabilir. Rekorumu devrederim!

Yıllar önce bir MHK Başkanı'nda zar zor izin almıştım. Bazı yardımcı hakemleri bu sütunlarda birkaç satır tanıtayım diye.

Tanıtmaya başladım. Daha sonra o MHK Başkanı bir maçta hakemlerin soyunma odasına iniyor. O hafta tanıttığım yardımcı hakemi iyi bir benzetiyor!

Yazdığım şeyler de eğitimi, yaşı, boyu, kilosu, maç sayısı vs...

Yardımcı hakemler aşırı derecede içlerine kapalıdırlar.

Bahattin Duran, Dünya Kupası'na gidecekleri törende güzel bir konuşma yaptı. 

20 yıldır Türkiye'de, Avrupa'da ve dünyada bayrak sallamadığı stat kalmamıştır. Ama ilk defa mikrofon eline geçmişti.

Benim dikkatimi iki nokta çok çekti. 

Dedi ki, "Hakemliğe 1994'te başladım. Yalova o yıllarda İstanbul'un ilçesiydi. Yalova'ya bazen maça giderdim. Annem 'Oğlum hakemliği bırak. Yalova çok uzak yer' derdi. Anne ben şimdi Brezilya'ya gidiyorum."

İkincisi Bahattin Duran, Kolombiya'daki U 20 Dünya Kupası'nda bayrak sallarken İstanbul'da çocuğu dünyaya gelmiş. Oğlu hayata gözlerini açtığında Bahattin Duran on binlerce kilometre  ötedeymiş.

MHK bazen çok ihtiyatlı davranıyor, bazen de aşırı cesaret gösteriyor.

Kadir Bitigen, kupadaki M Park Antalya-G.Saray maçıyla başlamayabilirdi. Daha alt seviyede bir maç seçilebilirdi.

Lige döndük.

MHK yine yoğurdu üflememiş.

10 hafta Süper Lig'den (98 gün) köşe bucak sakladığı hakemi liderin maçına atıvermiş.

Hafta sonu TFFHGD'nin Antalya'daki toplantısına katıldım.

Genel Merkez Yönetimi, 76 Şube Başkanı, Denetleme ve Disiplin Kurulu üyeleri bir araya gelmişti. İçlerinde çok sayıda faal hakem ve gözlemci de vardı.

Yüksel Okçuoğlu, Hamza Işın ve Musa Soykarcı MHK'yı temsilen katıldılar.

Genel Başkan Abdurrahman Arıcı ve Yüksel Okçuoğlu birbirlerine ciddi şekilde destek veren birer konuşma yaptılar.

Dernek, içindeki krizleri çözmüş görüntüsü verdi.

Çok sayıda şube başkanı ile konuştum. İçlerinde çok idealist ve enerjik arkadaşlar var. MHK ve Genel Merkez bu başkanlardan faydalanmalı.

Bu şube başkanları kendilerini değerli hissetmeli. Dikkate alınmalılar.

Bu yapılabilirse, hakemlik değer kazanır.

Elazığ-G.Saray kupa maçında Aydın'ın ayağı kırıldı. Çok acı bir görüntüydü.

Genç hakem Murat Türker, Serdar Özkan'a faul yaptığı gerekçesiyle ambulanstaki Aydın'a sarı kart gösterdiğini kaptan Burak'a -kartı göstererek- söyledi. 

O esnada twitter'da "Kuralınızı yerim! Yazıklar olsun!" benzeri mesajlar yağmaya başladı.

Haklısınız!

Hakem kuralı uygulamayabilirdi.

Ama bir şeyi atlıyorsunuz.

O ağlayan Serdar Özkan ve Elazığsporlu oyuncular o frikiği kullandılar. Ve o esnada gol atmak istediler. Topu auta atmak akıllarına bile gelmedi.

Hakem kabahatli, ya futbolcular?