Federasyon Fransız kalıyor!

A -
A +
Karl-Erik Nilsson, İsveç Futbol Federasyonu Başkanı. Aynı zamanda UEFA Başkan vekili.  Eski FIFA kokartlı üst düzey bir hakem.  6 sezon Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetti. Üst düzey mentörlük ve gözlemcilik yaptı. Yani işin mutfağından geliyor. Eylül ayında Riva’yı ziyaret etmişti. Portekiz’in 1 numaralı hakemi Pedro Proença UEFA Hakem Kurulu’na girdi. Bir gün sonra istifa etti, Portekiz Kulüpler Birliği Başkanı oldu. Bizde TFF yönetim kurulunda hakemlik işinden anlayan yok. Hakemlikle ilgili bir politika yok. Konulara oldukça yabancılar. Hakem yönetimi konusunda bazen sağa sola danışıyorlar, birinin “doğru” dediğine, öteki “yanlış” diyor.   TFF, kılavuzlarını doğru seçmeli.   
Hiç olmamış!
3. Lig 2. Grup’ta Darıca GB lider.
Takipçisi Yeni Orduspor, yarın A. Bağcılar deplasmanında.
Hakemi Kocaeli’nden, yardımcısını Darıca’dan atamışlar.
Kâğıt kalemle atama yaparsanız, özen gösterecek bir ekibiniz olmazsa; böyle olur işte…
 
Kaleci “oyuncu”dur
FIFA kokartlı yardımcı hakem Tarık Ongun, ligdeki Beşiktaş-F.Bahçe maçında ofsayt pozisyonunu atladı. Fernandao’nun golü 79 santim ofsayt çıktı. Oynattığı 3. gol pozisyonu ise ders niteliğindeydi.
MHK da normal olarak bu hafta dinlendirmiş.
Tarık Ongun, bugüne kadar öyle hassas ve öyle ince pozisyonlarda kaldırdığı kaldırmadığı bayraklar oldu ki; UEFA eğitimlerinde ders olarak gösterildi. Belki yakın gelecekte Avrupa’da yardımcı hakemlere eğitim verecek bir kariyer ve birikime sahip.
 Bizdeki birçok kişi, kalecinin ileride olmasına takılı kaldı. 
1) Kalecinin önde olmasının ofsayt ile bir alakası yok. Ofsayt kuralında çizgi sondan 2. defans oyuncusundan itibaren çekilir. Kaleci ile ilgili herhangi bir ayrıcalık ya da özellik yoktur. Kaleci takımın herhangi bir oyuncusudur.
2) Kural kitabında çok net anlatılıyor; Ofsaytta olan bir hücum oyuncusu (Fernandao) top en son bir takım arkadaşı (Giuliano) tarafından dokunulduktan veya oynandıktan sonra bir savunma oyuncusu (Vida) tarafından bilerek kurtarılan geri dönen, seken topla oynanılması veya dokunması ofsayttır. 
Hafta boyunca bu konu çok eksik bilgilerle tartışıldı.
 
Kaybeden, hakem ve MHK olmuştur!
Bir TFF 1. Lig hakemi, tartışmasız kırmızı kartlık harekete sarı kartla yetindi. 
Olabilir, hakem abileri neler yapmıyor ki; bu ne ilk ne de son hakem hatası.
Gözlemci de, doğal olarak bu genç hakemin notunu kırıyor.
MHK, buna çok bozuluyor ki; hakem ertesi hafta maç aldı, gözlemci kızakta tutuldu.
Söz konusu bu maçı ve bu hakemi, bu gözlemciyi 40 hakem ve 35 gözlemci de biliyor.
Ey Yusuf abi, sen bu hakeme iyilik mi yaptın? 
Ne olurdu yani, bir hafta maça gitmezdi, ertesi hafta giderdi. 
Bunu yaptıktan sonra da istediğin kadar maç verseydin!...
Şimdi ne oldu?
1) MHK herkesin gözünde güven ve itibar kaybetti.
2) Hakem korkunç derecede yıprandı. Göreve gelen her MHK bu hakeme karşı ön yargılı olacak.  
3) Mesela ben; bu maçı ve bu hakemi hiç unutmayacağım.
Bu hakemin torpili kimlerse onlara da bu durumu anlatsaydınız.
Bir hakemi bir hafta dinlendirmek; “sizin iradenizin üzerinde olamaz” diye düşünüyorum.
Bence bu uygulama, sizin kuru inadınız.
 
“Enayi” yerine koymayın!
Geçen hafta minimum 4 tane siyah-beyaz hata yapan hakemin maçı var.
“Kırmızı mı, sarı mı olur?”lara faul bile çalmadı. Bunlar hariç!
Söz konusu gözlemcinin de maçı var.
MHK da yerinde oturuyor. 
Ben şunu söylüyorum, bizi “enayi” yerine koymayın!
Olanın bitenin farkındayız, “aptal” değiliz.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.