Hakemler derneklerine “genel başkan” seçecek!
Hakem Derneği (TFFHGD) Genel Merkez seçimleri nisanda ayında yapılacak.
Şube seçimleri tamamlandı, bir kıpırdanma başladı.
MHK seçim işine hiç karışmıyor. Mevcut MHK’nın bana kalırsa yaptığı en doğru uygulama. Geçmişte MHK’lar sandık sandık oyları takip ederdi. Delege maçla, klasmanla, kokartla tehdit edilirdi.
Şimdi hakem ve gözlemciler özgür iradelerini kullanacak.
Sahaya inmiş gözüken 3 adayı analiz edelim.
1) ABDURRAHMAN ARICI: Bilmeyenler olabilir, mevcut genel başkan. Federasyonun maaşlı çalışanı olduğu için TFF genel kurullarında dernek adına oy kullanamıyor. Hafta sonu şube başkanlarını Antalya’da toplayacak. Geçtiğimiz günlerde kendisi için talimat değişikliği yapıldı. Mentörlük yaşı 70’e çıkarıldı. Delegelerden boş kâğıtlara imza istemesi, büyük tepki çekti. Yakın çevresi ve akil arkadaşları aday olmamasını istiyor.
2) CEM PAPİLA: Aday olduğu kulağıma geliyordu. Önceki gün kendisi aradı. Aday olduğunu söyledi. MHK’ya ve mevcut genel başkana bilgi vermiş. Şu ana kadar 37 ili tek başına gezmiş. Hakeme, gözlemciye gidip ilinde dokunmak değerli bir çalışma.
3) AYDIN KANKAS: İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı. “89 RUHU” sloganı ile yola çıkan bir ekip. Çok sayıda faal hakemin ve şube başkanlarının da katılacağı bir törenle adaylığını açıklayacak. Mevcut Genel Başkan’ın, Aydın Kankas ve bazı İstanbullu delegeleri yönetim kurulu kararı olmadan disipline vermesi bardağı taşırdı. Bu davranış, tahrik edici oldu. İstanbul delegesi firesiz arkasında duracak. Geçmişte İstanbul’u arkasına alan genel merkezi hep kazanmıştır. Kısa sürede bu çıkış Anadolu’da da karşılık bulmuş gözüküyor.
Bugün itibarıyla durum böyle…
Efendi olmak suç mu?
Gözlemci tayinlerini MHK Başkanvekili Bedri Dölkeleş yaptığına göre ona soralım…
39 tane Üst Klasman Gözlemcisi var.
Geçen sezon efendi bir şekilde kimseyi kırmadan dökmeden hakemliği bırakan Tolga Özkalfa, 39 gözlemci arasında maç sayısı itibarıyla 34. sırada. Yine kayıtlarıma göre 26 haftada sadece 4 Süper Lig maçına gidebilmiş.
Yıllarca FIFA kokardı taşımış. Gözlemciler arasında bilginin en taze ve sıcak olduğu isim Tolga Özkalfa değil midir?
Bilmediğimiz bir disiplinsizliği olsa, hiç maç vermezsiniz!
Tolga Özkalfa niye aklıma geldi?
Geçen yıl MHK’ya baskı yapıp Tolga Özkalfa’nın hakemliğini bitirten malûm kulüp ve arkasındaki malum medya kuruluşu MHK aleyhinde yeni bir yazı dizisine başladı da oradan aklıma geldi.
Tolga Özkalfa’nın gözlemcilik ile yanıp tutuştuğunu pek sanmıyorum.
Önünde de bu işi yapabilmek için 25 yıl var. Yarın başka MHK gelir, derbi derbi gezdirir. UEFA gözlemcisi olur, hatta gözlemcileri tayin eden MHK üyesi olur, eğitimci olur.
Mesele bu değil, mesele adalet. Hak edene hak ettiği maçlar!
Yusuf Abi (Namoğlu) siz ne dersiniz haksız mıyım?
30 yıl önceki, 5. hafta!
Eski hakem ve gözlemci Mekki Keskin’in cuma günü gelen vefat haberi, beni 30 yıl öncesine götürdü.
1988-89 sezonu. Süper Lig’de 5. hafta. Tarih: 17 Eylül 1988. Kahramanmaraşspor-Konyaspor maçı. Toprak Zemin. Sıcak bir eylül gününün öğle sıcağı.
Yaşım 20. Genç bir muhabir olarak o yıllarda takip ettiğim Konyaspor maçı için Kahramanmaraş’a gitmiştim. Maç 0-0 bitti.
Akşam saatleri otogarda maçın hakemi Mekki Keskin ile karşılaştım. Sanıyorum o da Ankara otobüsüne binecekti. İlgiyle uzaktan takip etmiştim. Ben de Konya’ya dönüyordum.
Yıllar sonra Mekki Keskin, Gözlemciler Kurulu üyesi olunca, bu hatırayı kendisine anlatmıştım.
Vefat haberini duyunca, bu ilk karşılaşmamız ve daha sonraki son görüşmemiz aklıma geldi.
Biraz arşivimi karıştırayım dedim. (Laf aramızda, bu kayıtlar TFF sitesinde yok.)
1988-89 yılının 5. haftasındaki maçları ve görev alan hakemleri hatırlatayım; A.Gücü-Malatya (Yahya Diker), Trabzon-Bolu (Burhan Koçak), Altay-Sarıyer (Ülkü Tırpancı), Beşiktaş-Sakarya (İbrahim Acar), Eskişehir-Karşıyaka (Osman Erbaş), G.Saray-Antalya (Hasan Ceylan), Samsun-Bursa (Mevlüt Güzel), A. Demir-F.Bahçe (Oğuz Sarvan).
Mekki Keskin, Ankara’da yaşamakla beraber Düzce’de de evi varmış. Hiç evlenmemiş, yalnız yaşıyormuş. Çarşamba günü evinde düşmüş ve vefat etmiş. Ancak cuma günü arkadaşları şüphelenince evine girmişler ve vefat ettiği ancak 48 saat sonra öğrenilebilmiş. Allahü teala rahmet eylesin.