Peki, derbide bundan haberiniz oldu mu?

A -
A +

F.Bahçe-Beşiktaş derbisindeki “Atiba-Ayew pozisyonunda penaltı var mı, yok mu” konusu 24 saat tartışıldı.
Naklen yayında olmayan, sonradan ortaya çıkan bir görüntüde gördük ki; elle oynama yok.
Zaten VAR protokolüne göre bu pozisyon için bir “inceleme” olamaz. Faulden dolayı derseniz, gri ve net olmayan, tartışmaya açık bir pozisyon. Yani VAR’a kapalı.
Ancak burada penaltı pozisyonundan önce Slimani’nin Vida’ya bir faulü var.
VAR’ın “gol, penaltı ve bariz gol şansı engellenmesi” öncesinde bir sıkıntı yakalarsa devreye girmesi gerekiyor.
Bu nasıl oluyor? VAR odasındaki hakem, “mark up” bir işaretleme yapıyor. Pozisyon diyelim ki, auta çıktı. Mesele yok.
Ama “gol, penaltı ya da bariz gol şansı engellenmesi” olursa VAR’daki hakem, teknik elemana işaretleme yaptığı konu için “inceleme” ikazında bulunuyor. Yani “görüntüyü hazırla” diyor. Ve böylece ciddi de bir zaman kazanılmış oluyor.
F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde diyelim ki; Fırat Aydınus penaltıyı çalsaydı; VAR önceki Slimani-Vida pozisyonunu izlettirecekti.
Nitekim VAR’daki Halis Özkahya, bu işaretlemeyi yapmış. Aydınus, penaltıya hükmetmeyince doğal olarak bu işaretlemenin bir anlamı kalmamış.
Ama “gol olsaydı, penaltı verilseydi veya bariz gol şansı engellenmesi olsaydı” VAR, “bunun öncesinde faul var” diyerek düzelttirecekti.

VAR damga vurdu!
6. haftanın skorlarına ve oluşan puan cetveline VAR damga vurdu!
VAR’ın müdahaleleri tam isabetti.
Elle atılmaya çalışılan goller, milimetrik ofsayt tespitleri, kırmızı kartlık hareketler VAR’la yakalandı ve kararlar düzeltildi. Skorlara direkt tesir eden doğru kararlar çıktı.
Bir başka dikkat çeken de konu şu; hakem VAR sayesinde ev sahibi takımın aleyhine bir karar veriyor; mesela Bursaspor, Kasımpaşa, Trabzonspor gibi...
Hakemlere karşı ne bir öfke, ne bir taciz, ne de eleştiri oluyor.
VAR hakem kararlarına saygıyı da beraberinde getirdi.
Bu hafta işler iyi gitti. Dileriz böyle de devam eder.

Federasyon aşağıya da bakmalı!
Pek hâllerine şükretmeseler de Süper Lig’de görev yapan hakemler, “Allah daha çok versin” iyi para kazanıyorlar.
Tabii baktığınız yere de bağlı.
Futbolcuyla, teknik adamla mukayese ederseniz; kazandıkları para yılda 100 bin dolar bile değil.
Ancak diğer gelir gruplarıyla karşılaştırdığınızda bu paralar ciddi rakamlar!
Gelelim benim esas değineceğim konuya; 2. Lig, 3. Lig ve BAL liglerinde görev yapan hakemlere henüz bir zam yapılmadı. Bu hafta 5. maçlar oynanacak.
Yapılan zamlar da öyle yüzde 10-20 olursa yine bir şeye yaramaz.
Zaten ligin 5 haftası geçmiş.
Mutlaka tatmin edici bir zam yapılmalı.
Yine bütün gözlemci ücretlerinde de ciddi bir iyileştirmeye ihtiyaç var.
Federasyon bunu dikkate almalı!
Süper Lig’e, VAR’a harcadığı paranın yanında buralardaki iyileştirmeler “devede kulak” kalır.

MHK tedbir alacak, hakem dikkat edecek!
Yerel seçimler yaklaşıyor.
Alt liglerde belediyelerin destek olmadığı kulüp yok denecek kadar az.
Bu liglerde başarısızlık, çoğuz zaman belediyelere fatura edilebiliyor.
Hakemlere, TFF’ye, MHK’ya baskı çok olacak.
Bu süreçte MHK ve hakemler gözlerini dört açmalı.
Maç yönetmeye gittikleri şehirlerde hakemlere yaklaşan, eski-yeni il hakem kurulu başkan ve üyeleri oluyor. Dernekçiler, kulüp yöneticileri olabiliyor.
Hakemlere yemek yedirmek istiyorlar. Hakemin hiçbir şeyden haberi yok, sanıyor ikram.
Hâlbuki yemeğin faturasını da kulüplere, belediyeye götürüp parayı fazla fazla alıyorlar.
Ve bu iş “hakemi şu kadar paraya bağladık” noktasına kadar gidip arada para ve menfaat sağlayanlar oluyor, aman dikkat diyorum.
Hakemlerin odalarına girip çıkmak isteyenlere mani olunmalı.
Adam, “hakemin odasına girip çıkmak” istiyor ki, “bağladım” diyebilsin... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.