Üç soru, üç cevap!
9 Kasım 2018 02:00
1) Hakem Fırat Aydınus'tan neden ek rapor istendi?
TFF Hukuk Müşavirliği görüntüleri inceleyince Donk ve Rodrigues'in de olaylara karıştığını tespit etti. Ve bunların da suç teşkil edecek hareketler olduğuna kanaat getirdi. Bunlar hakemin görüş alanındaydı. Bu iki oyuncu ile ilgili hakeme sorular gönderildi. O da bunları görmediğini beyan edince görüntüden sevk yapıldı.
2) Belhanda neden PFDK'ya sevk edilmedi?
Hakem sahada Belhanda'ya sarı kart göstermişti. Yani bir değerlendirmede bulunmuştu. Raporunda başka şey yazacak olsaydı; hakemliğini inkâr etmiş olacaktı.
3) Sevkler, Schalke maçından sonra yapılabilir miydi?
Sevkler tam 10 yıldır salı günleri yapılıyor. Çarşamba günü yapılsaydı savunma için 48 saatlik süre yetmeyecekti. PFDK ve Tahkim aşamasına zaman kalmayacaktı. Şimdiye kadar salı günü Avrupa'da maçı olan hiçbir kulübe böyle bir ayrıcalık tanınmamış.
Kulüp için suç işleme hakkınız vardır!
Şöyle yakın tarihe bakalım; futbolda bedel ödeyen var mı?
Hep yapanın yanına kâr kalmıyor mu?
Volkan Demirel, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Salih Dursun...
Kulüpleri borca batıran onlarca başkan, yüzlerce yönetici...
Bakın Fatih Terim, Almanya'da yardımcısı Hasan Şaş için şu ifadeleri kullandı;
"Hasan, kimsenin cezalandırmasını beklemeden, kendisini cezalandıran bir teknik adam ve karaktere sahip. Öz eleştirisini de yapar. Yaptığının yakışmadığını ve zarar verdiğini de biliyor. Ancak bana göre Galatasaray'a verdiği yarar, zarardan daha fazladır."
Yani durum şu!
Eğer kulübünüze fayda sağladığınızı sanıyorsanız; her yere, her tarafa, herkese, hatta kulübünüze zarar verme hakkına sahipsiniz.
Derbi ilaç gibi!
Derbide çıkan olaylar olmasaydı; ülke bugün şunları konuşuyor olacaktı!
1) G.Saray Başkanı Mustafa Cengiz ile yönetiminin yapamadığı transferleri ve alınan yetersiz oyuncuları. Şampiyonlar Ligi'nde kaybedilen paraları. Yasin'in son 7 haftada 8 gole katkısını...
2) G.Saray, Şampiyonlar Ligi'nde 4 hafta sonunda 32 takım arasında en az koşan takım. Ligimizde ise koşu mesafesi olarak 14. sırada. Teknik kadronun performansı sorgulanacaktı.
Ne derbiydi ama!
Bugün tam bir hafta oldu!
Tam yedi gün doldu; derbinin "yedisi çıktı" memleket bu maçı konuşa konuşa bitiremedi!
Bugünden itibaren bir hafta da verilen cezalar ve Tahkim safhası tartışılır.
Sosyal medyaya baksanız; herkes PFDK ve talimatlarının uzmanı kesilmiş.
Alex, birkaç gün önce Brezilya'da Zico ile birlikte yaptıkları bir sohbette şu ifadeyi kullanmıştı; "Brezilya'da derbi oynanır o gün biter, ertesi güne bir şey kalmaz. Ama Türkiye'de derbi maçları 15 gün sürer."
Ne kadar doğru söylemiş!
Ya sen kalacaksın ya da ben!
Her zaman yazarım ve söylerim; hakem tayinleri bir eğitimdir, bir mesajdır, bir derstir, bir stratejidir. Fatih Terim, derbiden sonra Fırat Aydınus'a ne diyor?
"... Bana bak, bundan sonra ya sen kalacaksın ya da ben..."
Ne oldu?
Bu hafta Fırat Aydınus'a maç yok.
Derbiden 12 saat sonra Barış Şimşek'in Kasımpaşa-Antalya maçına VAR olarak atanması ne kadar doğru ve yerinde ise bu hafta Fırat Aydınus'a maç vermemek de o kadar yanlıştır.
Böyle zamanda doğru yaptığına inanıyorsanız hakemin arkasında duracaksınız.
Ne olurdu yani Yusuf Abi, Terim'in Hasan Şaş'a sahip çıktığı kadar siz de hakeminize sahip çıksaydınız!
Orası İngiltere!
Geçen hafta bir Premier Lig oynandı ki; hakem hataları tavan yaptı.
Kaleciye yumruktan tutun, çalınmayan penaltılara kadar fahiş hakem hataları vardı. Ama İngiltere çok sakin.
İngiltere Ligi'ni yakından takip eden İbrahim Altınsay, Murat Fevzi Tanırlı imkân olsa da çıkıp bu hakem hatalarını tek tek anlatabilseler.
Şampiyonlar Ligi'nde 6-0'lık M. City-Shakhtar maçında verilen penaltı gecenin konusuydu. City'li Sterling'in ayağı çime takıldı, düştü. Ünlü Macar hakem Kassai penaltı çaldı. Sterling, maçtan sonra hakemden özür diledi.
M. City Teknik Direktörü Guardiola "Sterling hakeme penaltı olmadığını söyleyebilirdi" diyerek oyuncusunu eleştirdi.