Birinci belli, ikinci kim?

Sakin kalan, sinirlerini kontrol eden ve bir de sahaya tecrübesini koyan taraf sadece maçı değil, sezonu da kazandı!

Maç sadece Trabzon ile Başakşehir arasında oynanmıyordu! Memleket neredeyse 1 aydır bu maçı bekliyordu!
Hele de zirve hesabı yapan takımlar!
Ne var ki; dün Başakşehir dışında kimsenin hesabı tutmadı.
Maç "yalancı" ve herkesi yanıltan bir Trabzon baskısıyla maç başladı.
Tabii Trabzon genç bir takımdı, galibiyete daha çok ihtiyaç duyan taraftı.
Trabzon pozisyon buldu mu? Bulamadı! Ama etkili gözüktü!
Başakşehir pozisyon bulsa affetmeyecek bir takımdı!
Devre Başakşehir'in iki golü ve ilave olarak iki de net pozisyonu ile tamamlandı.
Anlaşıldı ki; lider olan takımın taktik ve kurgusu şuydu!
"Biraz oynasınlar! Oynarlarsa, oynamaya kalkarlarsa bize zaten pozisyon verecekler!"
Ve bu aynen tuttu; Trabzon bu tuzağa fena düştü!
İyi bir Arda asist yapar mı? Yaptı!
Robinho asist yapar mı? Yaptı!
Visca, pozisyona girerse atar mı? Attı! Bunların hepsi oldu...
Koşmak, basmak, enerjik gözükmek, rakip sahada gözükmek; Başakşehir'e sökmedi.
1) Emre Belözoğlu'nu hiç bu kadar sakin görmedim. Demek ki, isteyince oluyor. Belki de yardım alıyor!
2) Arda Turan devre arasını iyi geçirmiş, çok hazır ve fitti.
Trabzonspor ile ilgili tespitlerim;
1) Pereira gereksiz yere gerginlik çıkardı, sakin kalamadı. Öfkesinin kimseye faydası olmadı.
2) Yusuf Yazıcı, gerginliğe çanak tuttu. Şık bir gol atmış olsa da oyun olarak Sosa’yı, Onazi'yi çok arattı.
Maçta tartışılacak hakem kararlardı vardı.
VAR, diğer maçlarda olduğu gibi nedense dün akşam her şeye salça olmadı. Topa girmedi...

MAÇIN ADAMI: İrfan Can Kahveci