Şenes Erzik tecrübesi diyor ki!..

A -
A +

Şenes Erzik, Robert Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Çok genç bir yaşta (46) Futbol Federasyonu Başkanı olmuş ve sekiz sene aralıksız (1989 - 1997) bu görevi yürütmüştü.
Çok sayıda ilkler bu döneme rastlar. Başta meşhur 3.813 sayılı Kanun olmak üzere.
İlk havuz ve naklen yayın ihaleleri bu yıllarda başlar. Kulüpler, para yüzü görür.
O yıllarda “her şeyi bilen ve çok bilen” medyamızın büyük bir kısmı Şenes Erzik’ten ve uygulamalarından pek hoşnut olmazdı. Çok ağır yazı ve yorumlar hatırlarım. Bugün; o satırları yazanların çoğu pişmanlık duyuyor olmalı.
Şenes Erzik, 33 yıl (1982 - 2015) UEFA ve FIFA’da başkanlık dışında ne kadar sorumluluk ve en yetkili görev varsa hepsinde bulundu.
Yıllar önce Silivri’deki bir hakem seminerinde bana “Cuma günleri senin köşeyi hiç kaçırmıyorum. Oradan çok şey öğreniyorum” demişti.
Geçen hafta da uzun bir telefon görüşmemiz oldu. Baktım ki; yine bu sütunların çok sıkı takipçisi.
Pek çok şey konuştuk ama söylediği iki önemli noktayı kayıtlara geçirmem lazım. Özellikle ilk madde çok can alıcı...

1) HAKEMLİK BİTİNCE BEN NE YAPACAĞIM?
Profesyonel hakemlik denilince akla hemen para geliyor. Hâlbuki hakemliğin profesyonelleşmesini düşünmek lazım. Bir takım kriterler konulmalı. Biz bunu ‘UEFA Referee Convention’ olarak hazırlamıştık. Hakemin seçilmesi, yetiştirilmesi, gelişimi bunlar akla gelmeli. Hakemin bir mesleği ve sosyal hayatının mutlaka olması gerekir. Eğer bir hakem, “Hakemlik bitince ben ne yapacağım” diyorsa; bu çok doğru değil. Son yılları netameli geçer. Bir meşguliyeti ve işi olmalı.

2) HAYATIMDA BİR ŞEYİ ASLA YAPAMAM!
Futbol oynadım, kulüp yöneticiliği yaptım, Federasyon Başkanlığı yaptım. UEFA Asbaşkanlığı yaptım, FIFA İcra Komitesinde yıllarca bulundum. Bu kurumlarda Hakem Kurulu Başkanı oldum. Gözlemcilik yaptım. Bütün bu görevleri yerine getirdim ama hayatımda bir şeyi asla yapamam. Nedir o; hakemlik! Dünyanın en zor işidir. 90 dakika bir maçı mükemmel yönetirsin, Son saniyelerde tek bir pozisyonu kaçırırsın, süzemezsin. O, en büyük hata olur.
Şenes Başkan’da ufuk açıcı büyük bir birikim var. Dünya ve Avrupa futbolunu yakından tanıyor, iyi biliyor.
Sadece uzaktan gözlemlemiş olan biri de değil. Uygulamış, denemiş, yapmış ve neticesini biliyor. Sahadan geliyor.
Şenes Erzik’in bir kitap hazırlığı var. Merakla bekliyoruz.
Notlarım arasına aldım, bir ara da VAR ile ilgili tespitlerini yazacağım.

Efsaneler bizim maçlara çıkmış!
Geçen hafta 2002 Dünya Kupası’nda Kosta Rika maçımıza Beninli hakemin tayin edildiğini yazmış ve buna o günlerde gösterilen tepkiyi hatırlatmıştım.
Beninli hakemin tayininden çok, Türk hakemliğinin bulunduğu noktaya dikkat çekmek istemiştim.
Şenes Erzik Başkan, bu konuda da bir hatırlatmada bulundu. Tabii; o yılların FIFA Hakem Kurulu Başkanı olmasının sorumluluk duygusu ile.
- Türkiye - Çin (Oscar Ruiz - Kolombiya)
- Japonya - Türkiye (Pierluigi Collina - İtalya )
- Senegal - Türkiye (Oscar Ruiz - Kolombiya)
- Brezilya - Türkiye (Kim Milton Nielsen - Danimarka)
Bu hakemlerin ne kadar marka isimler olduklarını bugün daha iyi anlıyoruz.
1) Kolombiyalı Ruiz, şu anda FIFA’da önemli bir görevi olmasının yanı sıra (2002, 2006, 2010) üç dünya kupasında görev yapmış dünyadaki 10 hakemden biri.
2) 1,96’lık Nielsen, 2002’den iki yıl sonra 2004’ün Şampiyonlar Ligi finalini yöneten bir hakem.
3) Collina’yı anlatmaya zaten gerek yok.

Böyle tasarruf olmaz!
Koronavirüsten dolayı her kurum, her fert; harcamalarını gözden geçirmek mecburiyetinde.
Futbol Federasyonu, galiba işe en sondan başlamış.
Süper Lig kadrosunda olup “sözleşmesi olmayan hakemlerin” aylık antrenman paralarını 1.200 TL’den 600 TL’ye düşürmüşler.
20 hakemde 12 bin TL eder. Büyük tasarruf!
Sözleşmeli hakemlerin maaşlarına dokunmamışlar. Bu çok güzel.
Ama 12 bin TL tasarruf için bu 20 hakemin konsantrasyonunu bozmak hiç olmamış.
Sözleşmesi olmayanları; yarın VAR’da, TFF 1. Lig’de kullanacaksınız. Oynanırsa play-off’lar var. Orada da lazım olacaklar.
Bakın, sözleşmelilerin maaşlarında da bir kesintiye gitseydiniz, bu makul karşılanırdı.
Bu ayrım; iki grup hakem arasında bir soğukluğa, kıskançlığa ve acımasız rekabete sebep olur, olacaktır.
Yılların işvereni ve iş insanları olan Zekeriya Alp ve Nihat Özdemir bunu en iyi bilecek kişilerdir.
Sanıyorum bu uygulamadan ya haberleri olmamıştır ya da düşünülmeden acele alınmış bir karardır! Kraldan çok kralcıların işi de olabilir!
“Futbola Dönüş Öneri Protokolü” gerçekten çok kapsamlı ve detaylı hazırlanmış.Ancak işin hakem kısmını henüzgörebilmiş değiliz! Sadece 14 gün kalmadı mı?

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.