Hakemler 40 gün daha esaret altında!
Bir kaza bela olmazsa; ligi 26 Temmuz’da noktalayacağız. Yani 40 günlük bir maraton var.
Hakemler bir haftadır kampta. Ama anlaşılan o ki; bir 40 gün daha Riva’dan maç dışında ayrılamayacaklar.
MHK ve hakemler; kurallar, bilim ne diyorsa, ne istiyorsa hepsine harfiyen uymaya devam ediyor. Hiç taviz vermediler.
Hakemleri Riva’da izole ettiler.
Testlerde pozitif çıkan olmadı.
Hakemlere çıkacakları maçtan iki gün önce antikor testi de yapmaya başladılar. Normal testler dışında.
Maçtan dönenler iki gün izole olacaklar. Antrenmanlarını ayrı yapacaklar.
İsteyen hakem, maçına kara yolu ile gidebilecek.
Biraz aceleye gelmiş!
1) Protokolde, “maçın gözlemcisinin” tribünde olacağı yazılı. Ama maçlara gözlemci gitmeyecek, hakemler ekrandan değerlendirilecek.
2) Dördüncü hakemin maç günü stattaki eş güdüm toplantısına katılmayacağı yazılmıştı. Hem kalabalık olmasın hem de hakemler günübirlik seyahat yapacakları için. Ama saat 11.00’de stadı gezecek ekibin içinde dördüncü hakem de var.
Malatya’dan bir tane yok!
Süper Lig yardımcı hakemleri, belli şehirlerde toplanmış.
Yıllardır da bu böyle. İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon... Bugün pandemi şartlarında bunun sıkıntısı yaşanıyor.
Bir sürü şehre yakın tek bir yardımcı hakem bulamıyoruz! Neden? Çünkü MHK üyeleri, yıllardır kendi yaşadıkları şehirden hakem çıkarmaya bayılırlar!
Akıllarda kalsın diye çarpıcı bir örnek vereyim.
Süper Lig ve TFF 1. Lig’de görev alan toplam 86 yardımcı hakemimiz var.
İçlerinde bir tane Malatya’dan isim yok.
Malatya; karaciğer nakli konusunda dünyada bir numara.
Geçen yıl ilk defa aynı anda beş karaciğer nakli yapıldı. 36 cerrah, 10 ayrı odada, 10 hastayı ameliyata aldı.
Dünya bunu gıpta ile seyretti.
Ama düşünebiliyor musunuz; koskoca Malatya’dan tek bir yardımcı hakem çıkamıyor, yetişmiyor!
Ve hemen hemen 30 yıldır da bu böyle...
Bu normal mi sizce? Benim bildiğim Zekeriya Alp, bu konuyu bir yere not eder.
VAR odasına maske ve siperlik yetmedi, seperatörler de kuruldu!
VAR odalarında camlar açık tutulacak.
VAR, AVAR ve operatör maskeye ilave olarak siperlik de takacak.
Bitmedi; bu üç kişi arasına şeffaf seperatörler de konuldu.
Dışarı çıkmadıkları için VAR ve AVAR’a test yok. Uilenberg, Hollanda’daki evinden hafta boyunca ders anlattı.
Riva’daki hakemlerimiz, fiziksel mesafe şartları içinde bu dersleri takip etti.
Dersler, en çok da VAR ağırlıklı geçmiş!
İzmir’de kapandı, İzmir’de açılıyor!
Tam 86 gün sonra bugün 27. hafta başlıyor.
Bırakın ligleri, millî maçları, Avrupa maçlarını, hatta hazırlık maçları dâhil hiç bu kadar futbola ara verildiği bir zaman dilimi olmamıştır.
Futbol seyircisi, biraz yabancılık çekebilir! Maç eksiğimiz var!
Son düdük, İzmir Gürsel Aksel Stadı’nda çalınmıştı.
17 Mart 2020’de (21. haftanın erteleme maçı olan) Göztepe-Ç. Rize karşılaşmasında. Kadıköy’deki F.Bahçe-Kayseri maçıyla birlikte bugün yine ilk düdük aynı statta Göztepe-Trabzon maçında çalınacak.
Tarihten bir yaprak!
Spor kanallarının eski maçları yayınlaması gibi, üç aydır ara ara biz de hakem dünyasından nostalji yapmaya çalıştık. Büyük ilgi gördü.
Çok iyi hatırlıyorum; meslekteki ilk yıllarımdı.
Tarih; 20 Mart 1993. FIFA kokartlı hakemimiz Ahmet Çakar, henüz 31 yaşındaydı.
20 Yaş Altı Dünya Kupası’nın ev sahibi Avustralya. Finaldeki Gana-Brezilya (1-2) maçına hakem Ahmet Çakar tayin edildi.
O tarihte bir Türk hakemin, bu finali yönetecek olması çok flaş bir haberdi.
Hatta bu final Ahmet Çakar’a TFF Genel Kurul delegeliğini bile getirmişti.
Düşünüyorum da bugün bizim 31 yaşındaki bir FIFA hakemimize böyle bir 20 Yaş Altı Final maçı gelse; aynı heyecanı duyar mıyız?
Sanmıyorum, bu şunu gösteriyor; Türk hakemliği ciddi mesafe almış.
Nereden nereye gelmişiz! Gençler bunları pek hatırlamaz...
Yaşı büyük olanların da böyle bir mukayese pek işlerine gelmez.
Cüneyt Çakır’a Dünya Kupası’nda, Avrupa Şampiyonası’nda, Şampiyonlar Ligi’nde yarı final verilince şimdi dudak büker oldular.