Düğme bir kere baştan yanlış iliklendi!

A -
A +

Şimdi TFF'nin "hükmen mağlubiyet" ya da "liglerin tescili" ile ilgili alacağı her karar tartışma konusu olacaktır. Federasyonun alacağı hiçbir karar; kabul görmeyecektir!
Neden? Düğme en başta yanlış iliklendi de ondan!
Ligi 34 hafta oynattınız! Biz de saf saf heyecanla izledik. Küme düşme hattında ikili, üçlü averaj hesapları günlerce yapıldı. Maçlar aynı saatlerde oynandı! Futbolcular, hakemler günlerce karantinada kaldı.
Ve şampiyon belli oldu!
Sonra "Küme düşme kalktı" dediniz! İlginçtir; düşen takımlar en çok puanı pandemi döneminde toplamışlardı.

Maça çıkacaksın!
Romanya-Norveç UEFA Uluslar Ligi maçı, bir futbolcusu koronavirüse yakalandığı için takımca izolasyona alınan Norveç'in seyahat edememesi üzerine iptal edildi.
Norveç Millî Takımı, ülkedeki Covid-19 protokolleri gereği Sağlık Bakanlığının izin vermemesi sebebiyle Romanya'ya gidemedi.
UEFA, Norveç'i 4 gün sonra 3-0 hükmen mağlup saydı!
Norveç Sağlık Bakanlığı olsun ve UEFA olsun çok net ve radikal kararlar aldı!

"Hükmen mağlubiyetten" anladığımız ne?
UEFA, maçların bir şekilde mutlaka oynanması taraftarı.
Şampiyonlar Ligi'nde genç ağırlıklı ve altyapıdan futbolcuların sahne aldığını görüyoruz. Şaşırtıcı ve tuhaf skorlar da bundan kaynaklanıyor. 4-0, 5-0, 6-0 gibi.
Bizim ligde de kadrolara altyapıdan oyuncularla 35'e kadar çıkmalı, çıkacak.
Oynamanın şartları sonuna kadar zorlanmalı.
Ama bir takımda 35 kişi de pozitif çıkarsa işte o zaman "hükmen mağlubiyet" gündeme gelecek. Ki, bu tip kulüplerin hiç dikkat etmediği, tedbir almadığı anlaşılmış olacak.
Dikkat edenle, dikkat etmeyen bir tutulamaz.

Riva'nın vizyonu bu!
Öyle bir TFF yönetimi var ki; MHK Başkanlığı için ilk olarak "TV yorumcusunun" kapısını çalmışlar!
Demek ki; bilgi, birikim, kariyer, liyakat; "esas" olmaktan çıkmış!
Hakaret etmek, argo konuşmak, bağırmak çağırmak; "kriter" olarak aranıyormuş!
Sağ olsun Selim Soydan, bu sırrı açığa vurdu! Riva'nın vizyonu buymuş!
Bu arada A Millî Takım'dan sorumlu TFF yöneticisi Selim Abi'mizin, MHK'ya değil de millî takıma kafa yorması daha iyi olur.

Eskiye mi döndük?
Haluk Ulusoy zamanında Cemal Aydınlar, Ali İpekler gibi kulüp başkanları, FIFA hakem listelerine karıştıklarını açık açık söylerlerdi. Hiç de saklamazlardı!
Kulüplerin ve "kulüp aidiyeti" olan TFF yöneticilerinin FIFA listelerine asla karışmamaları gerekir!
Maalesef son birkaç yıldır FIFA hakem listelerine karışanları çok duymaya başladık.
Algıyı da güçlendiren çok ciddi emareler var!

Hakem tayinleri her saat güncelleniyor!
Bu aralar; Süper Lig, VAR, AVAR, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig'in hakem ve gözlemcilerini atamak çok kolay olmuyor!
Bütün bunlara ilave kupa maçları!
Ne zaman oynanacakları belli olan olmayan erteleme maçlarına yeni hakem tayin etmek gerekiyor!
Son anda iptal olan maçlar var.
Küme düşmenin kalkmasıyla sadece Süper Lig'de değil, 2. ve 3. liglerde de maç sayısı zaten çok artmıştı!
Artık; hakemlerin testinin "pozitif çıkması" da tıpkı futbolcular gibi "vaka-ı adiye" oldu!
Öyle ki; bu durumda MHK'nın, her saat tayin güncellemesi yapması gerekiyor! Olağanüstü şartlar yaşıyoruz.

Üç gün ara ile iki Polonyalı hakem!
Sırbistan-Rusya maçının hakemi Polonyalı Daniel Stefanski idi. Hakem son anda değişti, İngiliz Anthony Taylor oldu.
Neden? Üç gün önceki Türkiye-Rusya maçının hakemi Polonyalı Marciniak'tı. UEFA, üç gün ara ile iki tane Polonyalıyı nasıl Rusya'nın maçlarına atar; bunu anlamak mümkün değil! Tayinde hiç özen ve dikkat yok!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.