Trabzon'un asla mazereti olamaz!

A -
A +

Sen son 10 günde 1 maç oynamışsın; rakibin son 7 günde 3’üncü maçını oynuyor!

Hangisi daha yorgundu, ben anlayamadım!            
Trabzonspor, geçen haftaki A.Gücü deplasman maçını 10 gün önce oynamıştı.
Sivasspor pazartesi günü Göztepe, perşembe günü Villareal maçlarını oynamıştı.
Trabzon ev sahibiydi, Sivas deplasman takımıydı!
Sivas'ta toplamda iyileşenler dâhil pozitif vakalar 10'dan fazlaydı. Teknik direktörleri karantinadaydı!
Bunları ne için anlatıyorum?
Şartlar ve avantajların hepsi Trabzon'dan yanaydı!
Ama sahada futbol olarak aralarında hiçbir fark yoktu!
Bütün bunları Pereira ve Nwakaeme yoktu, ona mı bağlayacağız?
* * *
Çok kısır bir ilk yarı seyrettik. Pozisyon zenginliği yoktu!
Futbol olarak bir şey vermediler.
Devre biterken Ekuban, Ömür işbirliği golü getirmişti!
Trabzon'un savunmasını sağlam tutması ve bu gol; özgüven demekti.
Devre bu şartlar altında bitti!
Afobe'ye hiç servis yapan olmadı! Çok etkisiz kaldı.
Sivas'ın orta sahası dirençliydi. Baker'a hareket sahası ve kabiliyeti tanımadılar. "Duran bir top" fırsatını da vermediler.
Sivas risk alacaktı! Diri bir Kone'yi içeri attılar.
Yatabare ile Kone "dikkat dağıtır" diye düşünmüş olmalılar!
İstenen ve beklenen hücum zenginliği olmasa da Yatabare boş kalmıştı!
Maç boyunca Sivas'ın en iyi işleyen tarafı sol kanadıydı.
Gradel burayı çok etkili kullanıyordu; nitekim gol de bu kanatın iyi işlemesiyle geldi.
* * *
Sivaslı bir futbolcu sabah yatağında gözlerini ilk açtığında; "Acaba hangi şehirdeyim, oynayacağımız maç kupa mı lig miydi? Testim negatif çıktı mı?" gibi birçok soruyu kendisine soruyor olsa da bu yoğun maç trafiğinde Trabzon'dan puan çıkarmasını bildiler!

MAÇIN ADAMI: Max Gradel

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.