VAR'daki görev sayıları bize neyi anlatıyor?

MHK ya da VAR Koordinatörü Barış Şimşek acaba aşağıdaki tablonun farkındalar mı?    
1) Fırat Aydınus ve Ümit Öztürk 12 haftada sadece bir defa VAR görevi almaları normal mi?
2) 19 hakem VAR'da henüz siftah yapmamış iken, bazılarının kadrolu AVAR olmaları normal mi?
3) Klasman hakemi Yakup Özhan, 15 gün içinde tam 6 defa AVAR oluyor. Bu da yetmiyor; 16 saat içinde AVAR ve 4. hakemlik görevi alıyor. Memlekette kupada 4. hakemlik yapacak adamı mı kalmadı?

MHK'dan çok net iki mesaj var!
1) FENERBAHÇE'ye; Ali Palabıyık'a Denizli-F.Bahçe maçından sonra 12. ve 13. haftalarda görev vermedik. Haklısınız; bizden de geçer not alamadı, dinlendiriyoruz.
2) SERGEN YALÇIN'a; Alanya-Beşiktaş maçında VAR görevi yapan Suat Arslanboğa, hafta içinde 1. Lig'deydi, pazar günü de Süper Lig'de düdük çalacak. Bizden tam not aldı.

Kupada VAR yok, huzur var!
Kupadaki sonuçlar öyle geldi ki; kulüpler, antrenörler; "MHK veya hakem" demeye fırsat bulamadı.
Herkes boyunun ölçüsünü aldı.
Kupadaki huzuru ben biraz da VAR'ın olmamasına bağlıyorum.

İki maç teğet geçilmiş!
Çarşamba günü MHK hakemleri online eğitime aldı. Jaap Uilenberg, Hollanda'dan katıldı. Yaklaşık iki buçuk saat sürdü!
MHK, eğitimlerde bizim ligi de kullanıyor diye takdir etmiştik!
Ancak iki maç konu bile olmamış, teğet geçilmiş!
1) BB Erzurum-Antalya maçı
2) Denizli-F.Bahçe maçı

Benim çıkardıklarım!
Deniz Çoban, ekranda ve yazılarında ısrarla MHK'nın UEFA'daki eğitim paketlerine ve prensiplerine itibar etmediğini dile getiriyordu.
MHK Başkanı Serdar Tatlı, Deniz Çoban'a altı çizilecek açıklamalarda bulunmuş.
1) Serdar Tatlı, “Bizim için esas olan IFAB’dır, UEFA’dır, FIFA'dır” demiş.
2) Serdar Tatlı, ilk haftalarda genç hakemlere şans verdiklerini, lig zorlaştıkça tecrübeli hakemlere daha çok ihtiyaçları olacağını hissettiriyor.
Bu ikisinin de bilinmesine ihtiyaç vardı!

Eski ve yeni yorumcular arasındaki en önemli fark!
Kuddusi Müftüoğlu, Bünyamin Gezer, Deniz Çoban, Bülent Yıldırım yakın tarihte hakemliği bırakan isimler. Hepsi de ekranda "hakem yorumculuğu" yaptılar, yapmaktalar!
Hiçbiri bir gün olsun;
- MHK operasyon çekiyor,
- Hakem art niyetliydi,
- Organizasyon var,
- Rıdvan Dilmen sezonu,
…gibi bir ifade kullanmamıştır, yorum yapmamıştır, yapmazlar da...
Mesela yukarıdaki dört yorumcu da hakemlerin hepsine kefil olurlar.
Ama ne hikmetse hakemliği daha eskiye dayanan yorumcular, "Operasyon var, ameliyat var, şebeke var, kasıt var!" gibi cümleleri çok rahat ve kolay kurabiliyorlar.
Çok da hassaslar! Bazen de "mideleri" bulanıyor! Bu ne demek?
Onların zamanında "iyi operasyonlar çekilmiş, çok kapsamlı organizasyonlar varmış!" demektir!

Bizdeki mentorluk!
Bırakın VAR'ı, AVAR'ı... Hakemlik dönemlerinde "bipli bayrak veya telsizi" dahi bilmeyen ve görmeyen 65 yaşın üstündekileri mentor yapıyorlar.
Bir kere hakemlerle bu 65 yaş üstü arasında çok ciddi bir kuşak farkı var.
Maalesef mentorluk; günümüzde "insanları memnun etme kurumu" olarak kullanılıyor.
15 yıl üst liglerde hakemlik yap, 20 yıl gözlemcilik yap! Aman kaybolma, gel birkaç yıl da mentorluk yap!  Üstelik kendini hiç yenilemeden ve hiç geliştirmeden!
Bir hakeme, mentorun elinin değdiğini hissedebiliyor musunuz?
Haa işte o zaman, mentor; mentordur.