Memleket, İngiliz hakemi konu bile etmedi!

A -
A +
Türk hakemler için çok klasik ve ezber bir slogan var ya; "Türkiye'de başka, Avrupa'da başka yönetiyorlar" diye... Mesele şu; taraf olmadığımız zaman ya da maçı kazanmışsak; hakemin ismini bile hatırlamıyoruz. Türkiye-Hollanda maçı için bir an şöyle düşünelim; bu bizim ligdeki bir derbi karşılaşması olsaydı! 1) İngiliz hakem Oliver'in verdiği penaltılar için memleket karpuz gibi ikiye bölünmüştü! Adım frekansı, topun destek eline gelmesi; herkesin konumuna göre değişecekti. 2) Top çizgiyi geçti geçmedi fotoğrafları; fizik kuralları ve tuvalet kâğıtları ile analiz ediliyordu. 3) Maç esnasında ve maçtan sonra "hakem" sosyal medyada saatlerce TT kalmıştı. 4) Kaybeden takımın başkanı, stadın merdivenlerindeki mikrofonlara koşmuştu. 5) Kulübün internet sitesi, MHK'yı istifaya çağırmış, hakemin kellesi istenmişti.  6) Çok bağıran yorumcu, "Çok net söylüyorum; hakem, x kulübü badem yaptı" diye avazı çıktığı kadar ünleyecekti! Dün gazetelere ve sosyal medyaya baktım. Hakem konu bile olmamış! Adı bile geçmemiş! Konu olan şu; VAR'ın olmaması, herkese bir nostalji keyfi vermiş.   
Bülent Yavuz'un ardından! Kıbrıs Gaziliği, FIFA kokartlı hakemliği, emekli piyade albaylığı, MHK Başkanlığı, yorumculuk ve yazarlık hayatı... 15 ay kadar öncesine kadar hayattan hiç kopmamıştı. Hep hayatın göbeğindeydi Bülent Yavuz… 1995-96'lı yıllardı. Her ikisi de faal hakemdi, Ahmet Çakar ve Bülent Yavuz'u TGRT'ye getirmiştim. Canlı yayında dönemin F.Bahçe Başkanı Ali Şen ile tartışmışlardı. Tarihte bir ilktir faal hakemlerin, bir kulüp başkanı ile canlı yayında tartışmaları... Bülent Yavuz ile ilk tanışmam bu döneme rastlar. Yayından hemen sonra Ankara uçağına yetiştirmiştim. Bülent Yavuz, "nevi şahsına münhasır" biriydi. 2000-2004 arasında MHK Başkanlığı yaptı. Önce üç yıl MHK üyeliği ve ardından dört yıl MHK Başkanlığı yaptı. Hakemliğinden vefat edene kadar hiçbir federasyonla ters düşmedi. Bütün MHK Başkanları ile de dost kalmayı bilmiştir. TGRT Haber'de hakemlik üzerine program yapıyordum. 2010 yılıydı, davet ettim, Ankara'dan kalktı geldi. Keyifli bir program oldu. Eski hatıraları, yaşadıklarını samimiyetle anlattı. O gece bizim eve yakın bir çorbacıya gittik. Sohbet koyulaştı. Uzun yıllardır görmediği hakemliği bırakmış bir Süper Lig hakemini kendisinden izin alarak oraya davet ettim. Ancak gelecek olan kişinin ismini vermedim, kabul etti. Sürpriz olsun istemiştim. Ve o eski hakem geldi, çok mutlu oldu. Hakemliği döneminde onun gelişimi için neler yaptığını uzun uzun anlattı. MHK Başkanı iken kendisinden izin almış, 10 kadar yardımcı hakemi tanıtan bir yazı dizisi yapmıştım. O tarihte bunlara izin vermek kolay değildi. Tabular vardı. Rahmetli de hakemlerin, medya iletişim kurmasından pek hoşlanmazdı. Bu köşenin çok titiz bir takipçisiydi. Bazen arar, tebrik ve takdirlerini iletirdi. Bazen de çok kırıldığını söylerdi. Eleştiriye ne kadar açık olsa da... Mekânı cennet olsun! 
 
"Hükmen mağlubiyetten" sonra vaka kalmadı! Gün geçmiyordu ki; Süper Lig'de olsun, alt liglerde olsun birkaç pozitif vaka açıklanmasın! Ne zaman ki; maça çıkamayanlar için "hükmen mağlubiyet" kararı alındı. Vakalar, sıfırlandı! (F.Bahçe'deki bu son vakaları ayrı tutuyorum.) Vakalar, daha çok personel veya kulüp çalışanlarına geçti! İyimser olmak istiyorum; kulüplerimiz, azami dikkat göstermeye başladı. Bu arada millî takımlardan gelecek olan futbolcular, büyük tehlike! Geçen sefer, millî takım dönüşlerinde kulüplerde vakalar patlamıştı.
 
Halil Umut Meler mercek altında! Halil Umut Meler dün akşam, U21 Avrupa Şampiyonası'nda Rusya-İzlanda maçını yönetti. Bu şampiyonanın Meler'in kariyeri açısından belirleyici olacağını geçen hafta bu sütunlarda yazmıştık. Esas dikkat çeken taraf şu oldu; Halil Umut Meler'e bu ilk maçında Fransız Marc Batta'nın gözlemci gelmesi. Batta, UEFA Hakem Kurulunun en eski ve en etkili ismi. Bir hakemi seyrediyorsa, o hakem yakın takibe alınmış demektir. Bakalım, Meler'i beğendi mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.