Yapılan ve yapılamayan hakem tayinleri!

A -
A +

Serdar Tatlı MHK'sı "yaptığı" ve "yapmadığı" tayinlerle de hep hatırlanacaktır.
1) Halil Umut Meler, iki hafta üst üste değil de 3-4 hafta ara ile Beşiktaş maçlarına verilse çok daha tutarlı olurdu.
2) Fırat Aydınus, 4. haftadaki Gaziantep-Trabzonspor maçından bu yana Trabzonspor maçı alamadı. Verdiği haklı bir penaltı vardı. MHK, Ahmet Ağaoğlu'nun tepkisiyle, Sergen Yalçın'ın tepkisine eşit reaksiyon göstermeliydi.
3) Tugay Kaan Numanoğlu, F.Bahçe-Beşiktaş derbisine verildi. Sezona çok hızlı başlatılan genç hakem, sadece Beşiktaş ve F.Bahçe ile değil G.Saray maçlarıyla da vedalaştı.
4) Yaşar Kemal Uğurlu, geçen hafta Başakşehir maçına verilmişti. Bu da bir mesajdı. "Sen misin Süper Kupa Finali'ndeki hakemi beğenmeyen!" Uğurlu, G.Saray maçlarından başka, 6 aydır Rize maçlarına da çıkamıyor.

Kimseye anlatamazsınız
31. haftadaki G.Saray-Ç. Rize maçının hakemi Volkan Bayarslan'dı.
4. hakemi de Kutluhan Bilgiç'ti.
MHK Başkanı Serdar Tatlı, son seminerde bu maçta saha kenarında yaşananları, kabul edemeyeceklerini çok sert bir şekilde dile getirdi.
Sayın Başkan, iyi güzel de; 33. haftada söz konusu hakemin de maçı vardı, 4. hakemin de maçı vardı.
Bu ligde sırası gelmiş de maç alamayan hakemler kalmasa; "yüzde yüz haklısınız" derdim. "Çaresiz kaldınız, mecbur kaldınız" derdim.

Rumen hakemler hiç akıllanmamış!
Romanyalı hakem Hategan, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde M. City-Dortmund maçını yönetti.
Kimdi bu Rumen hakem? Bizim PSG-Başakşehir maçında 4. hakeminin ırkçılık işine bulaştığı Hategan'dı. Bu defa da bu Romanyalı hakemin, yardımcısı Octavian Sovre rahat durmadı.
M. City-Dortmund maçı sonunda tünelde bekledi ve Norveçli yıldız oyuncu Haaland'dan sarı kartına imza atmasını istedi ve attırdı.
Bu durum da, kameralara yansıdı.
"Yabancı hakem isteyenler" aklıma geldi!
Bu Rumen hakem, bir derbimize gelmiş olsaydı ve Mesut Özil'den benzer şekilde imza alsaydı; ülkemizde "eğlence" büyük olurdu!

İki tane üst üste aynı hakem örneği!
1) 1981-82 futbol sezonu. 33. haftada Beşiktaş-Trabzonspor maçını Talat Tokat yönetir, 34. haftadaki Eskişehir-Beşiktaş maçını da Talat Tokat yönetir. Ve Beşiktaş sezonu şampiyon tamamlar.
2) Geçen hafta U21 Avrupa Şampiyonası vardı. 25 Mart'taki Rusya-İzlanda ve 28 Mart'taki İzlanda-Danimarka maçlarını Halil Umut Meler yönetti.

Memleket bir kuralı daha öğrenmiş oldu!
Olsun; memleket, şortun temasının da ofsayt olduğunu öğrendi! Bu da kârdır!
F.Bahçe-Denizli karşılaşması; sarı lacivertliler için bir kırılma maçıydı.
İrfan Can'ın ağlara giden topu VAR'dan ofsayt çıktı.
Top, Szalai'den sektiğinde Samatta ofsayt pozisyonundaydı, hareketsizdi. Kimseyi etkilememişti.
Ancak top, Samatta'nın şortuna dokunarak ağlara gitmişti.
Samatta kaleciyi etkilediği için değil, topa temas ettiği için bu gol geçerli sayılmadı.
Kaleciyi etkileyecek olsaydı; o zaman da hakemin monitöre gelerek izlemesi gerekecekti. Nihai kararı hakem verecekti.
Bu gol iptal edildiğinde; öyle ağır tweetler atıldı ki; aman aman...
F.Bahçeli yönetici Selahattin Baki maçtan hemen sonra acele ile “Bursaspor deplasmanında benzer bir gol yemiştik. Orada da hakem Cüneyt Hoca’ydı. Hakem aynı, ancak verilen karar farklı" dedi.
Halbuki top, Samatta'nın şortuna dokununca artık bambaşka bir pozisyon olmuştu!
Ne yazık ki; parmakları tuşlarda her hakem kararını sosyal medyada eleştirmek için sabırsızlanan bir kitle var. Bu pozisyon için de aynı tuzağa düştüler.
Sevgili Ahmet Ercanlar'ı tenzih ediyorum, pozisyonun farkına varınca hemen düzeltti ve özür diledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.