Krampon...

A -
A +

AZİZ Yıldırım: “Ben Fenerbahçe için Fatih Terim’den çok Galatasaray şampiyonluğuna katlandım, siz ne yaptınız?..”

∆∆∆

OSMANLI maçında Lens’i bir kere daha seyreden Beşiktaş taraftarları Löw’ü öpüp başına koymak için tesislere hücum etti...
∆∆∆
ÜMİT Özat’ın sözleri üzerine , İlhan Cavcav’ın kemiklerinin sızlayıp sızlamadığını kontrol etmek için bir heyet kurulmasına karar verildi.

∆∆∆

AYKUT Kocaman, kupayı neden kaybettiklerini geç de olsa açıkladı: “Akhisarspor’un sahaya çıkması bütün planlarımızı bozdu…”

ÖĞRENDİM Kİ;
“-Bildiklerimizden değil, doğru bildiklerimizden huzurumuz kaçıyormuş...”

Temel’in yeri...
Temel arabası ile işine giderken yolda bir delikanlının otostop yaptığını görmüş, durmuş ve arabasına almış...
Göz ucuyla onu takip ederken aklı da cüzdanında, cüzdanı da delikanlı ile arasında katlı bulunan paltosunun cebindeymiş...
Bir ara dirseği ile cebini yoklamış, cüzdanının orada olmadığını görünce deli gibi basmış frene, çekmiş sağa, “İn aşağı...” demiş...
Kendi de kapısını açıp dışarı fırlayarak, “İn hemen...”
Delikanlı korku dolu hareketlerle aşağı inmiş,
“-Ver cüzdanı çabuk...”
Delikanlı titreyen elleri ile cüzdanı uzatmış,
“-Haydi defol bakalım şimdi...”
Arabasına tekrar binmiş, hareket etmiş, sinirden kasılmış bir şekilde;
“Başıma ne geldi biliyor musun” diyerek Fadime’yi aramış...
“Sözünü unutma tatlım” demiş Fadime;
“-Cüzdanını evde unutmuşsun...”

Düğün mevsiminde evde kalmış kız…
-Darısı senin başına artık diyenlerden bıkar.
...
-Her hafta sonunu bir düğüne kilitlemiş olur.
...
-Topuklu ayakkabıyla dans etmenin, halay çekmenin kitabını yazar.
...
-Giymeyeceği hâlde o sezonun tüm gelinlik modelleri hakkında bilgi sahibi olur.
...
-Her hafta en az bir çeyrek altın takmaktan ay sonunu getiremez.
...
-Arkadaşları düğün stresini ondan çıkarır…
...
-Düğünün yapılacağı yer kıtalarca uzak olduğundan gidene kadar tipi kayar.
...
-Sosyal medyada en kötü çıktığı düğün fotoğrafları yayılır...
...
-Düğün günü verecekleri her sinirli tepki kıskançlıkla yorumlanır.
...
-Ne yaparsa yapsın, bekâr hâllerinden mutlu olduklarına evli arkadaşları inanmaz.

Bizim pano
Ali’nin ilk yurt dışı macerasından kalma;
Telefonla aradık, “Nasıl geçiyor seyahat” diye sorduk, anlattı;
“-Çok güzel abi buralar... Şu an çarşıda geziniyorum ‘Sale’ diye bir mağaza var, her yerde şubesi var...”
(bk. Sale=İndirim)

itirafım var...
(...isim: yıldız... şehir: izmir... yaş: otuz sekiz)
Trafik ekipleri, kontrol için babamın arabasını durdurdu...
İşlemler bitti, polis “Devam et” dedi ama araba çalışmadı...
Bu defa polisler ittiler, öyle çalıştı...
Pişman olmuşlardı durdurduklarına...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim…)

Ana Kumanda
(...BEYAZ TV / Beyaz Futbol)

SİNAN ENGİN: Hocam o çakmağın orada olması normal mi?..
AHMET ÇAKAR: Çakmak sıkıntılı bir alet Sinan...

∆∆∆

(...ATV / Tatlı Sert)

MÜGE ANLI: Nasıl telefon zili bu böyle, Kızılderili melodisi gibi...
STÜDYODAKİ ADAM: Eşim arayınca böyle çalıyor, tehlike çanları gibi...
MÜGE ANLI: İsmini ne diye kaydettin eşinin?..
STÜDYODAKİ ADAM: Soğan... Çok ağlattığı için...

∆∆∆

(...BEYAZ TV / Beyaz Futbol)

GÖKMEN ÖZDENAK: İlk kez katılıyorum sana... Galatasaray bu sezon şampiyonluğu hak etti...
AHMET ÇAKAR: Galatasaray her maçta... Sabahtan akşama kadar, 90 dakika mücadele etti...”

Zulüm...
“-Zulüm bir alışkanlıktır…
İnsanda bu alışkanlığın kökleşmesi, sonunda hastalığa dönüşmesi mümkündür…
Sarsılmaz inancıma göre, en iyi bir insan bile alışkanlıkla, sanki bir hayvanmış gibi kabalaşıp o derece aptallaşabilir…
Kanla, kudretle mest olur…
Hoyratlığı, ahlaksızlığı, içindeki kötülüğü büsbütün geliştirir…
Aklı, duyguları kesinlikle doğal olmayan hareketleri yadırgamaz ve sonunda bundan zevk almaya başlar...
Bir zalimde hem insanlık, hem de vatandaşlık tamamıyla yok olmuştur…
Yeniden onurlu bir insan olması, pişmanlık duyup eski hayatına dönmesi hemen hemen imkânsızdır artık...
İşin asıl kötü yanı, böyle bir başına buyrukluk kolayca topluluğa sirayet edebilir…
Kudret, son derece ayartıcı bir şeydir…
Toplum da böyle bir etkiye kayıtsız kalırsa, bu alışkanlığın toplulukta kökleşmesi işten bile değildir…”
    (…Dostoyevski)

Krampon...

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.