Düşmanını tanımayan dostunu bulamaz

A -
A +

Dünyâyı anlayan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan, Rabbini bulur. Zira bir hadis-i şerifte; (Nefsini tanıyan Rabbini tanır) buyurulmuştur. Dünyâ, insanı, Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyler demektir. Kadın, çocuk, mal, rütbe, mevki düşüncesi, Allahü teâlâyı unutturacak kadar aşırı olursa, dünyâ olur. Çalgılar, oyunlar, fâidesiz, boş şeylerle vakit geçirmek, hep bunun için dünyâ demektir. Hadis-i şerifte: (Dünyâ ile âhiret birbirinin zıddıdır, birbirine uymaz. Birini râzı edersen, öteki gücenir) buyurulmuştur. Her insanda nefs vardır. Nefs, Allahü teâlânın düşmanıdır. Hep kötülük yapmak ister. Emirlere uymak istemez. Bir hadîs-i kudsîde, Allahü teâlâ; (Nefslerinizi, kendinize düşman biliniz! Çünkü, nefsleriniz, bana düşmandırlar!) buyurmaktadır. En ahmak yaratık! Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri; "Nefs, yaratıkların içinde en ahmak olanıdır. Hep kendi zararını ister. Onun yakasını bırakmaya gelmez. Çünkü en büyük düşman nefstir" buyurmuştur. İnsan için en büyük düşman, kendi nefsidir. Bunu düşman bilmedikçe, insanın kurtuluşu imkansızdır. Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri; "Her kim nefsini kendine dost edinirse, Allahü teâlâyı kendine düşman etmiş olur" buyurmuştur. Bir kalbde, iki sevgi olmaz. Ya Allahü tealanın sevgisi veya O'nun düşmanlarının sevgisi vardır. Kalb, hiç boş kalmaz. Bunun için hikmet ehli; "Kalbini düşmandan boşalt! Dostu kalbe çağırmaya lüzum kalmaz zira dostun muhabbeti, kendiliğinden kalbe gelir" demişlerdir. Seven, sevdiğinin dostlarını sever, düşmanlarına da düşman olur. Sevgi bunu gerektirir. Abdullah Mürteiş hazretleri; "Kul, Allahü teâlânın sevgisini, Allahü teâlânın sevmediklerine düşman olmakla kazanır. Allahü teâlânın sevmedikleri ise, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsidir" buyurmuştur. Nefs, şeytan ve kötü arkadaş; bu üç düşmana karşı çok dikkatli ve uyanık olmak lazımdır. Zira bunlar, insanın imanını çalmak, yoketmek için uğraşmaktadırlar. Din büyükleri; "İmânın düşmanı dörttür: Sağda kötü arkadaş, solda nefsin hevâsı, istekleri, önde dünyâya düşkün olmak ve arkada ise şeytân, îmânı almak dilerler. Kötü arkadaş, yalnız insanın malını, parasını çalmak, dünyâsını almak için aldatanlar değildir. Arkadaşların en kötüsü, en zararlısı insanın dînini, îmânını, edebini, hayâsını, ahlâkını bozmaya uğraşanlar, böylece dünyâsına ve âhiretine, ebedî saâdetine saldıranlardır" buyurmaktadırlar. İnsanın gizli düşmanları! İslâm âlimlerinden Ahmed Siyâhî hazretleri oğluna nasihat olarak buyuruyor ki: "Ey oğul! Dünyâya sarılmış, ona gönül vermiş olanlarla bulunma. Onlarla sohbet ve berâberlik gam, keder ve üzüntü getirir. Bu, tecrübe ile sâbittir. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymayan, nefsinin arzu ve isteklerine uymuş kimselerle berâber olma. Böyle kimseler gizli düşman olup, insanın yüzüne karşı dalkavukluk yaparlar, gıyabında, arkadan ise aleyhinde bulunurlar." Nefis ve kötü arkadaştan sonra, insan için en büyük düşman şeytandır. Bu konuda Ahmed bin Âsım Antâkî hazretleri; "En tehlikeli düşman, sana en yakın, en gizli ve kalbi devamlı kötü vesveseleriyle meşgûl eden şeytandır" buyurmaktadır. Allahü teâlâ, iblîse, Resûlullah efendimize giderek, soracağı bütün suâllere doğru cevap vermesini emretti. İblîs yaşlı bir ihtiyâr şeklinde, Resûlullah efendimizin huzûruna geldi. Resûlullah efendimiz ona; -Sevmediğin ve düşmân olduğun kimseleri söyle buyurunca, iblîs; -Dünyâda en sevmediğim kimse sensin ve âdil sultânlar, tevâzu sâhibi zenginler, doğru sözlü tüccârlar, ihlâs sâhibi ve ilmi ile amel eden âlimler, dîn-i islâmı yaymaya çalışanlar, merhametli olanlar, tövbe edenler, harâmdan kaçınanlar, dâimâ abdestli bulunanlar, dâimâ hayır ve hâsenâtta bulunanlar, güzel huylu ve insanlara fâideli olanlar, Kur'ân-ı kerîmi tecvîde uygun okuyanlar ve herkes uyurken namâz kılanlardır dedi. Resûlullah efendimiz; -Dünyâda sevdiğin, dost olduğun kimseleri söyle buyurdu. İblîs; -Zâlim sultânlar, kibirli zenginler, hâin tüccârlar, içki içenler, tegannî edenler, fuhuş yapanlar, yetîm malı yiyenler, namâza ehemmiyet vermeyenler, uzun dünyâ arzûlarına sâhip olanlar, hemen öfkelenip, öfkesini yenemeyenler benim dostum, sevdiğim kimselerdir cevâbını verdi. "Kim sevilir, kim sevilmez"" İbn-i Vefâ hazretleri de, kendisinden nasihat isteyen bir kimseye şöyle buyurur: "Dîni dünyâ isteklerine âlet eden, herkesin îmânını bozan kötü din adamı iblîsten daha zararlıdır. Çünkü, şeytan vesvese verdiği için, mümin bir kimse onun düşman olduğunu bilir. İblîse uyduğu takdirde âsî bir kul olacağını anlar, günâhına derhâl tövbe eder. Kötü din adamı ise, hak ile bâtılı karıştırarak, nefslerinin arzusuna göre hüküm verirler ve doğru yoldan ayrılırlar. Kötü din adamlarından Allah'a sığın ve onlarla bir arada bulunmaktan sakın! Sâdık, iyi ve sağlam din âlimleriyle birlikte bulun." Hep hocasından nakil yapan bir zâta; "Sen hocandan ne öğrendin?" diye sual edilince; "Ben hocamdan, kimi sevip, kimi sevmeyeceğimi öğrendim" cevabını vermiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.