Yılan candan, kötü arkadaş ise...

A -
A +

Yılan, insanı candan eder, kötü arkadaş ise, insanı hem candan hem de imândan eder. Zira; "Kişinin dîni, arkadaşının dîni gibidir" buyurulmuştur. İnsan, kendisinin ve herşeyin yaratıcısını tanımağa elverişli olarak, yaratılmıştır. Yaratıcısına ibâdet etmek ve Ona yaklaşmak arzûsu, her insanda vardır. Fakat böyle elverişli olmanın ve bu isteğin kıymeti yoktur. Çünkü, nefs, şeytân ve kötü arkadaş, insanı aldatarak yaratılışındaki bu arzûyu yok eder. Din büyükleri; "İmânın düşmanı dörttür: Sağda kötü arkadaş, solda nefsin hevâsı, istekleri, önde dünyaya düşkün olmak ve arkada şeytân, imânı almak dilerler. Kötü arkadaş, yalnız insanın malını, parasını çalmak, dünyasını almak için aldatanlar değildir. Arkadaşların en kötüsü, en zararlısı insanın dinini, imânını, edebini, hayâsını, ahlâkını bozmağa uğraşanlar, böylece dünyâsına ve âhıretine, ebedî saâdetine saldıranlardır" buyurmuşlardır. Arkadaş nasıl olmalı? Ahmed Nâmıkî Câmî hazretleri, iyi bir arkadaşın nasıl olacağını anlatırken buyuruyor ki: "Görüşülen, beraber olunan kimsenin iyi arkadaş mı yoksa kötü arkadaş mı olduğunu anlamakta dikkat edilecek hususlar şöyledir: Gördüğünüz kimse, sizin Allahü teâlâyı hatırlamanızı ve unutmamanızı sağlıyor, bunu tazeliyor ve kalbinizi uyanık tutuyorsa, işte o iyi bir arkadaştır. Ama beraber olduğunuz kimse, cenâb-ı Hakkı ve O'nun zikrini size unutturuyorsa, o kimse kötü bir arkadaştır. Ondan, yırtıcı arslandan kaçar gibi hattâ daha çok kaçmalıdır. Çünkü arslan, insanın canını alabilir fakat îmânına zarar veremez. Kötü arkadaş ise, insanın hem imânının ve hem de canının gitmesine, onun ebedî felaketine sebep olur. İyi arkadaşa sâhip olunca, çok hamdetmeli ve hep iyi kimselerle beraber bulunmalıdır ki, kıyâmette pişmanlık çekilmesin. İnsana ulaşan her felâket, kötü arkadaş sebebiyle gelir. Ondan çok uzak durmalıdır. İyi arkadaş, insanı, aşağılıklardan yüksekliklere ulaştırır. Kötü arkadaş ise, bunun tersini yapar. Herkesle arkadaş olmamalı. Konuşulan kimselerin akıl ve anlayışlarına uygun konuşmalı. Kibirlenmemeli ve sırrını da herkese söylememelidir. Herkesin sözüne aldanmamalı. İnsanların sözlerine değil, işlerine bakmalı. Kendi kendisine faydası olmayan kimseden çok sakınmalıdır. Nerede kaldı ki, onun başkasına faydası olsun. Kötü bir kimse ile arkadaş olan iyi bir kimse, eğer onu kendisine çevirip iyi yapabilirse ne âlâ, eğer bunu yapamaz, kendisi de ona benzer ve onun gibi olursa, o zaman çok fenâdır." İbrâhim bin Ebû Tâlib Betâihî anlatır: Benim hâlim nasıldır? "Ebû Bekr bin Kavvâm hazretlerini ziyâret etmek için yola çıktım. Yolda bir kervana rastladım ve onlarla arkadaş oldum. Yol boyunca, içkiden ve içki meclislerinden bahsettiler. Ebû Bekr bin Kavvâm hazretlerinin huzûruna vardığımda bana; -Hayırdır yâ İbrâhim bu hâlin nedir? dedi. Ben de; -Benim hâlim nasıldır efendim? dedim. O zaman; -Elinde içki ve âletleri var deyince, ben de; -Yolda gelirken bir kervandakilerle yol arkadaşlığı yaptım. Onlar devamlı içkiden bahsetmişlerdi. Demek ki konuşmaları bana da tesir etmiş dedim. Bunun üzerine Ebû Bekr bin Kavvâm hazretleri; -Evlâdım, iyi kimselerle bulun. Kötü kimselerden elinden geldiği kadar uzak dur. Çünkü onlarla sohbet, dünyâ ve âhirette yüz karasıdır buyurdu." İstanbul'da yetişen âlim ve velîlerden Muhammed Murâd efendi, kendisini sevenlere sık sık şu nasihati yapardı: "İlim ve mârifet ehli şöyle tenbih etmişlerdir: Üç kimse ile arkadaş olup sohbet et. Birincisi, ilim ehli ve hüner, sanat sahibi olan kimselerle arkadaş ol. Dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşman kolay olur. İkincisi, güzel ahlak sahibi kimselerle arkadaş ol. Çünkü böyle kimseler dostun ayıbını görmemezlikten gelerek örterler ve bu ayıbını nasîhatla, düzeltirler. Bu hususta çok gayret gösterirler. Üçüncüsü; kötü niyetli olmayan, dünyaya düşkünlük göstermeyen, sâdık ve ihlâslı olan kimselerdir. Şu üç kimseden sakınmalıdır: Şu üç sınıf kimseden de sakınmak lazımdır: Birincisi, fısk ve fücur ehli olup, günah işleyen, nefislerine uyup Allahü teâlânın emrinden çıkan kimselerdir. Bunlarla arkadaşlık ne dünyâ rahatı kazandırır ne de âhirette rahmete kavuşturur! İkinci grup, yalancı ve hâin olanlardır. Bunlarla dostluk acı azaba ve felâkete sebep olur. Senden başkasına, başkasından sana söz taşır... Üçüncü sınıf, ahmak olanlardır. Bunların sözlerine itimat edilmez. Ne fayda sağlayabilirler ne de bir zarara mani olabilirler. Hayırlı gördükleri şer, faydalı gördükleri zararlıdır. Zararlı gördükleri faydalıdır." Fudayl bin İyâd hazretleri; "Kötü huylu birinin bana arkadaş olmasından ziyâde, güzel huylu günahkâr birisinin arkadaş olmasını arzu ederim" buyurmuştur. Dâvûd-i Tâî hazretleri; "Senin ayıplarını araştıran, kötü insanlarla arkadaş olma" buyurarak, insanları uyarmıştır. Netice olarak, kötü arkadaşın her türlüsünden sakınmalıdır. Muhammed bin Fadl hazretlerinin buyurduğu gibi: "Kötü arkadaş, keder ve üzüntüdür." Kötü arkadaşla hiç görüşme, O, zehirli yılandan da fenâdır! Yılan alır insanın cânını, O alır cânını, îmânını!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.