Baş olma sevgisi

A -
A +

İnkârdan, küfürden sonra en büyük günah, en büyük felaket, kibirdir. Bundan sonra ise, hubb-u dünya yani dünya sevgisi gelmektedir. Zira Peygamber efendimiz: (Dünyâ sevgisi, bütün günâhların başıdır) buyurmuştur. Dünya, Allahü teâlâdan başka her şey demektir. Allahü teâlâ ve Onun için olmayan her sevgi, dünya sevgisidir. Mevki sevgisi, para sevgisi, baş olma sevgisi, âlim olmak sevdası gibi Allah için olmayan her sevgi, dünya sevgisidir. Kalbinde dünya sevgisi olan kimse, daima tehlikededir. Seyyid Sıbgatullah Arvâsî hazretleri; "Müminin kabrinde yüzünün kıbleden çevrilmiş görünmesi, dünyâ sevgisi üzerine ölmesindendir" buyurmuştur. Dünyanın bu kadar tehlikeli olmasının sebebi, insanın nefsini azdırdığı ve şeytanın aldatma vasıtası olduğu içindir. Şeytan, insanı, dünya sevgisiyle, dünya rahatlığıyla ve dünya imkanlarıyla kandırır. Kur'an-ı kerimde bir ayet-i kerimede mealen: (İhtiyaçsızlık, azgınlığa sebep olur) buyurulmuştur. İhlâslı olmak için... İnsanın maddi ve manevi bütün ihtiyaçları karşılanırsa, hiçbir sıkıntısı, hiçbir derdi, hiçbir üzüntüsü olmazsa, Allah korusun bunun ardından azgınlık gelir. Onun için bazen üzüntülü olmak, hasta olmak, dertli olmak iyidir. Çünkü bunlar, cenab-ı Hakkı hatırlatır. Ebû Bekr Verrâk hazretleri; "İhlâs sâhibi mi olmak istiyorsun, önce baş olma sevgisini kalbinden at. Sonra kendini kimseden üstün görme" buyurmaktadır. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri; "İnsan varlığını öldüren on şeyden birisi, baş olma sevdasıdır" buyurmuştur. Ebü'l-Hasan-ı Şâzilî hazretleri de buyuruyor ki: "En büyük günahlar ikidir: Biri dünyâ sevgisi, diğeri bilmediği bir işin başına isteyerek geçmektir." Dünyâ sevgisi, âhirete hazırlanmaya mâni olur. Çünkü kalb, onu düşünmekle, Allah'ı unutur. Beden, onu elde etmeye uğraşarak ibâdet yapamaz olur. Dünyâ ile âhiret, doğu ile batı gibidir ki, birine yaklaşan, ötekinden uzak olur. Kalbde, ya dünyâ sevgisi, yâhud Allah sevgisi bulunur. Dünyâ demek, harâm olan şeyler demektir. Zikir, ibâdet yaparak, kalbden dünyâ sevgisi çıkarılınca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden dolar. Günâh işleyince, kalb kararır, hasta olur. Dünyâ muhabbeti yerleşerek, Allah sevgisi gider. Kalbin bu hâli, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar. Kalbinde zerre kadar dünyâ sevgisi olan veyâ kalbinde dünyâ ile zerre kadar ilgisi bulunan yâhud kalbine zerre kadar dünyâ düşüncesi gelen kimseye, Allahü teâlâyı tanımak nasîb olmaz. Hadis-i şerifte; (Dünyâ sevgisi arttıkça, âhirete olan zararı da artar. Âhiret sevgisi arttıkça, dünyânın ona zararı azalır) buyurulmuştur. Ebû Muhammed Râzî hazretlerine; -Dünyâ sevgisi nedir? diye sual edilince; -Dünyâ, Allahü teâlâ ile senin aranda perde olan her şeydir cevabını vermişlerdir. İmâm-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: "Hadîs-i şerîfte, (Kişi, sevdiği ile birlikte olur) buyuruldu. Kalbinde, Allah'tan başka hiçbir şeyin sevgisi kalmayan ve ancak O'nu dileyen kimselere müjdeler olsun. Bu hadîs-i şerîfe göre, bu kimse, Allahü teâlâ ile berâber olur. Görünüşte insanlar ile birlikte ve onlarla alışverişte ise de, hakîkatte Allahü teâlâ iledir. Kalb, yani gönül birden fazla şeyi sevmez. Bu bir şeye olan sevgisi kesilmedikçe başka şeyi sevemez. Kalbin mal, evlât, mevki, medholunmak gibi çeşitli arzûları ve bağlantıları ve sevdikleri görülür ise de bu sevgilileri hakîkatte hep bir sevgilisi içindir. O biricik sevgilisi de, kendi nefsidir. Onların hepsini, kendi nefsi için sevmektedir. Bunları, hep kendi nefsi için istemektedir. Onların nefislerini düşünmemektedir. Nefsine olan sevgisi kalmazsa, nefsi için onlara olan sevgisi de kalmaz. Bunun içindir ki, kul ile Rabbi arasındaki perde, kulun kendi nefsidir. Kul, hep nefsini düşünmektedir. Bunun için perde, yalnız kendisidir. Başka hiçbir şey değildir. Kul, kendinin nefsini düşünmekten büsbütün kesilmedikçe Rabbini düşünemez. Allahü teâlânın sevgisi onun kalbine yerleşemez." "Niçin acele ediyorsun?" Dâvûd-i Tâî hazretleri, evinden sâdece namaz vakitlerinde çıkar, câmide namazını kılar kılmaz hemen aceleyle evine dönerdi. Bir gün, onu yine hızla giderken görenler; -Niçin acele ediyorsun? diye sorarlar. O da; -Askerler beni bekliyorlar cevabını verir. Kendisine; -Biz asker falan görmüyoruz nerede askerler? diye sorunca; -Mezarlıkta bulunan ölüler cevabını verir ve; "İnsanlar dünyâya çok bağlanıyor, onlarla görüşünce kalbime dünyâ sevgisi geliyor" buyurmuştur. Netice olarak İbrâhim-i Havvâs hazretlerinin buyurduğu gibi: "Bir kimse, baş olma sevdâsına kapılırsa, artık ibâdetten, ihlâstan sıyrıldı demektir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.