15 Temmuz konusunda “kontrollü” davrananlar

A -
A +
Bir gün sonra, 15 Temmuz 2016 tarihindeki kanlı darbe girişiminin üzerinden tam beş yıl geçmiş olacak. Geçen bu süre zarfında kimlerin darbe konusunda nasıl tavır aldığını veya almadığını görmüş olduk.
Birileri darbe ve darbecilere karşı çıkarken, ihanet içindekilerin hak ettikleri cezaları almaları için uğraşırken, diğerleri siyasi tarihimizde karşılaştığımız en alçak kanlı darbe girişimini “kontrollü darbe” diyerek sulandırmaya çalıştı, hâlâ daha aynı tavırlarını sürdürmektedirler.
Aradan geçen beş yıllık sürede, devletin önemli kritik kurumlarından ihanet şebekesinin elemanları temizlenmeye çalışıldı. Doğrudan kanlı darbe içinde yer alanların davaları görüldü ve neticelendirildi.
İşin ilginç yanı, bir taraftan FETÖ’ye karşı ciddi mücadele yürütülürken diğer taraftan demokrasi söylemini dilinden düşürmeyen bazı “demokrasi pıtırcıkları” hiç darbe girişimi olmamış, 251 şehit verilmemiş, 2159 gazi olmamış, millî irade gasbedilmeye çalışılmamış gibi davranmaya devam ettiler.
Siyasi tarihinde neredeyse her on yılda bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmış ve darbe travması yaşayan bir milletin yanında olunması beklenirken, bazı siyasi partilerin ve kendini demokrasi havarisi gibi takdim etmeye kalkan “demokrasi pıtırcıkları”nın darbe ve darbe girişiminde yer alanlara karşı bırakın tavır almayı onları rahatlatıcı, alan açıcı ve savunucu bir konum aldıklarına şahit oluyoruz.
Söz konusu siyasi odaklar ve kişiler, darbe karşıtı olan ve bu uğurda mücadele edenlere karşı kontrolsüz bir tavır içinde olurken, darbe girişiminde bulunanlara ve onların iç ve dış destekçilerine karşı gayet “kontrollü” bir söylem ve davranış içinde oldukları saklanamayacak kadar açıktır.
Bunlar, işi sulandırmaya daha ilk günlerde başladılar. 15 Temmuz’u unutup, 20 Temmuz’a odaklandılar, kanlı darbe girişimine göz kapatıp “sivil darbe” söylemini devreye sokarak, dikkatleri darbecilerden uzaklaştırma gayretine girdiler.
Kanlı darbe girişimine “kontrollü” dediler. “Aslında yaşanan ‘tiyatro’ydu” dediler. FETÖ’ye can suyu olmaya çalıştılar. Şimdi ise; FETÖ’den ihraç edilenleri ve hüküm giymiş olanları nasıl kurtarırız çabası içine girdiklerini görüyoruz. Son olarak, CHP Genel Bakan Yrd. Gülizar Biçer Karaca, darbeye doğrudan karışmış, yargılama süreci bitmiş ve hüküm giymiş olanlara "Kesinleşmiş yargı hükmü bulunanlar, adil, eşit ve bağımsız bir yargı önünde tekrar yargılanacak" diyerek sahip çıktı.
Aslında bunların zamanla darbeyi sulandırıp, darbecilerle söylem birliği yaparak onlar için yol açacağı belliydi. Daha başından itibaren darbeciler yargılanırken gözükmediler. Şehit yakınlarından ve gazilerden uzak durdular. Fırsat buldukça kafa karıştırıcı açıklamalar yapmaya çalıştılar.
Bunlar; Sincan ve Silivri’de doğrudan darbeye karışmış, millete karşı silah kullanmış olan FETÖ’cüler yargılanırken, şehit yakınlarının ve gazilerin yanında olmadılar. Davaları takip etmediler. Şimdi kalkmış sonuçlanmış davaların tekrar görüleceğinden bahsediyorlar. Aslında şaşmamak lazım “kontrollü” olunca böyle oluyor.
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibilerin davalarını takip etmek için mahkeme salonlarına sığmayanlar, yurt dışından gelenlerle selfie çektirenler, her ne hikmetse darbecilerin mağdur ettiği milletin evlatlarının hakları savunulurken ortalıkta gözükmekten imtina ettiler.
Yazı ve tavırlarıyla darbeyi destekleyenlerin isimleri mitinglerde tek tek okunurken, yoklama yapılırken, şehit yakınları ve gazilerin ne düşündükleri umurlarında bile olmadı.
Aradan beş yıl geçti, bu süre zarfında 15 Temmuz’da yaşanan ihaneti ve buna karşı verilen mücadeleyi anlatan kaç toplantı, panel, konuşma yaptılar?
Darbelerin ne olduğunu yaşanan olaylar üzerinden anlatan kaç kitap ve rapor yazdılar/yazdırdılar?
Kaç grup toplantısında darbe mağduru şehit yakını ve gaziyi konuşturdular?
Geçen sürede, şehit yakınlarının ve gazilerin aileleriyle nasıl iletişim kurdular veya kurdular mı? Derneklerini ziyaret edip dertlerini dinlediler mi?
Bugüne kadar, 15 Temmuz’da Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı durumu anlatan yurt dışında bir toplantı yapmak akıllarına geldi mi?
15 Temmuz’un yıl dönümü geldi. Sahip oldukları belediyeler başta olmak üzere, darbe girişimini ve verilen mücadeleyi anlatan bir program yaptılar mı?
İnsan merak ediyor;
Siyasi hafızalarında 15 Temmuz olmamış gibi davranmaya devam edecekler mi?
Yani “kontrollü” davranmaya devam mı?
“Dostlar”ın içinde darbeciler ve destekçileri de var mı?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.