Müslümanların birbirleri üzerindeki hakları...

A -
A +

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Kendisi için istediğini, din kardeşi için de istemeyen kâmil mümin olamaz.”

    Sevgili Peygamberimiz “Müslümânın Müslümân üzerinde 5 hakkı vardır” buyuruyor. Bunlar: “Selâmına cevap vermek, aksırıp elhamdülillah deyince, yerhamükallah demek, hastasını ziyâret etmek, davetine icâbet etmek, cenâzesinde bulunmak”tır. Bunlardan bazılarıyla alâkalı kısa kısa açıklamalar yapmaya çalışalım: 1- Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Allahü teâlâya yemin ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (kâmil) mümin olamazsınız. Size bir amel bildireyim mi ki, yaptığınız takdîrde birbirinizi seversiniz: Aranızda selâmı yayınız.” [Müslim] “Ya Enes, abdeste devâm et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın. Karşılaştığın herkese selâm ver ki, hasenâtın çoğalsın! Evine girince, ev halkına selâm ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın.” [Harâitî] Selâm vermek sünnet, almak farzdır. Yine bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Selâm verip müsâfeha eden iki Müslümânın arasına yüz rahmet iner. Bunun doksanı, önce selâm verip elini uzatana, onu ise ötekine verilir.” [Bezzâr] 2- Aksırınca “Elhamdülillah” demeli, bunu duyan Müslümân da, “Yerhamükellah” yani (Allah sana rahmet etsin) demelidir! Üçüncü biri varsa “Yehdînâ ve yehdîkümullah” demelidir! Üçüncü bir kimse yoksa, aksıran kişi, cevap olarak aynı şeyi söylemelidir! Müslümân, baştan sona faydalı kimse demektir. O hâlde, diğer Müslümânlara elinden gelen yardımı yapmalıdır! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Şu iki hasletten daha üstünü yoktur: Allaha îmân etmek ve Onun kullarına faydalı olmak. Şu iki şeyden daha kötüsü yoktur: Allaha şirk koşmak ve Onun kullarına zararlı olmak.” [Deylemî] “Kim bir mümini, bir münâfığın zulmünden, eziyetinden korursa, Allahü teâlâ da, Kıyâmette bir melek gönderip onu Cehennem ateşinden korur.” [Ebû Dâvûd] Peygamber efendimiz, “Zâlim de, mazlûm da olsa, dîn kardeşinize yardım ediniz” buyurunca, “Ya Resûlallah zâlime nasıl yardım ederiz?” dediler. Cevâbında buyurdu ki: “Onun zulmüne mâni olmak sûretiyle yardım etmiş olursunuz.” [Buhârî] Müslümân, diğer Müslümân kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği şeylerin başkalarına da yapılmamasını ister. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Kendisi için istediğini, din kardeşi için de istemeyen kâmil mümin olamaz.” [Buhârî] Müslümân, herkesin gönlünü hoş etmeye, üzüntüsünü gidermeye çalışır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allah indinde en makbûl amel, bir mümini sevindirmek, kederini gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmaktır.” [Beyhekî]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.