"Ben hislerimde yanılmam kız seni ona çok yakıştırıyorum..."

A -
A +
"Hele dediğine bak! Sus kimseler duymasın! Dedikodu… Tövbe tövbe!"
 
İbrahim Hakkı’nın erkenden evinden çıkıp hızla yürümesi, komşu Lemiye Eze’nin de dikkatini çekmiş olmalı ki, yanındaki görümcesinin eteğinden çekiştirerek:
- Kız Firdevs! Gel hele! Sana söyleyeceklerim var!
- Hayırdır yenge!
- Ama ikimizden başka kimse duymayacak ha!
- Duymaz! Duymaz merak etme!
- Söz mü?
- Söz tabii ki…
Çok mühim şeylerden bahsedeceğini ima eder gibi etrafına bakındı, iyice kulağına eğildi. Sadece onun duyabileceği bir sesle:
- Şu komşu İbrahim var ya… Hani şu Tillo mu ne, oradan gelen genç…
- Eeee!
- Tanıyorsun değil mi?
- Tabii ki tanıyorum! Komşumuz; rahmetli Seyyide Hanife yengenin mahdumu…
- He ya! Babası Osman emmi de vefat etmiş. Tek başına kalmış; ne ana, ne baba, ne de kardaşı var! Yazık!
- Ana; gezdiğin bağdır, baba; yaslandığın dağdır… İnsanın en güzel çağı; anayla babayla olandır…
- Kız sen neler de bilirmişsin meğer?
- O kadarını herkes de bilir yenge… Genç yaşta anasızlık, babasızlık kolay olmasa gerek!
- Hiç kolay olur mu kız? Acıyorum çocuğa. Çok da civan… İşte o, her gün güneş doğmadan kalkıp gidiyor. O saatlerde çarşı pazar da olmaz. Onun mecnun olduğunu söyleyenler var!
- Amaan yenge! Sana ne, bana ne! Ne olursa olsun! Hele söylediğine bak!
- Ne bileyim merak ettim de, sen etmiyor musun?
- Onun ayaklı kütüphane olduğunu söyleyenler de var! Hangisine inanalım yenge?
- Maşallah eli ayağı gibi kafası da düzgün çocuk! Bir okuduğunu hayatta unutmuyormuş.
- Allah sahibine bağışlasın, ne diyelim!
- Kız ele deme…
- Ya ne diyeyim?
- Ne bileyim sana da çok yakıştırıyorum!
- Hele dediğine bak! Sus kimseler duymasın! Dedikodu… Tövbe tövbe!
- İçimden geldi kız… Söyleyene değil, söyletene bak! O da Allah’ın emri… Ben hislerimde yanılmam; seni ona çok yakıştırıyorum.
- Amaaan yenge sabah sabah!
- Onu bizim ufaklığa bir takip ettireceğim! Eğer dediğim gibiyse tamam…
- Başka işin mi yok?
- Bundan daha mühim iş mi olurmuş kız! Sen güzelsin, o âlim ve selvi boylu civan… İkiniz de bekâr… Çok yakışırsınız çoook!
- !!!
- İcap ederse Ayşe abaya çıtlatırım da!..
- Ortalığı karıştırma!
- Bu mevzuda hiç kimseye bir şey söylemeyeceğim! Sadece ikimizin arasında kalacak! Sır…
- !!!
- Olmazsa da “hayırlısı buymuş” deriz Firdevs! Peşini bırakmayacağım, bu çocuk kaçmaz! O da senden güzelini bulamaz ya!
- Amaan!
- Yalan mı kız? Şu Hasankale’de, hatta Erzurum’da senden daha güzelini bulsunlar diyeceğim yok! Nerede o güzeller? Senin eline su dökemezler su! Hem yüz güzelliği hem de huy güzelliği… Cenâb-ı Allah sana ikisini de gani gani vermiş.
- !!!
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.