"Ağzına, yüreğine sağlık Nene’m..."

A -
A +
Dünyada çok harpler olmuştu ama böyle; dişe diş boğuşma hiç görülmemişti!
 
Nene biraz soluklandı ve şöyle devam etti:
-Bir de bilmiyorlar ki, “Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var!” Yine bilmiyorlar ki, biz bin ölsek bile, yüz bin olarak yeniden diriliriz biiznillah. Allahü teâlâ birdir, biri severiz... Kısaca demem odur ki kızlar: Bu diyar Erzurum, can vatandır. Bizle dostça kalana vazifemiz; sadece insanlıktır, gidene pişmanlıktır varlığımız... Yeter mi?
- Ağzına, yüreğine sağlık Nene’m... Biz seni boşuna sevmemişiz. Yolun da, bahtın da açık olsun ey şanlı kahraman!
- Estağfirullah...
                      ***
Dünyada çok harpler olmuştu ama böyle; göze göz, dişe diş, gırtlak gırtlağa boğuşma hiç görülmemişti. Mehmet Arif Bey'in ifadelerine göre; iki ordu bu kadar yakın birbirine girmemişti. Bunlara bir de sivil dadaşlar katılınca iş çığırından çıktı. Evlatlarının, kocalarının peşi sıra koşup kendini harbin içinde bulan kadınların sayısı o kadar çoktu ki… Kimi su ve yiyecek, kimi mermi, kimi de sargı bezleri, battaniye, ilaç ne bulmuşsalar cepheye taşıyorlardı. Taze gelinler, binbir emek, göz nuruyla işledikleri çeyizlerinin sargı bezi olarak kullanıldığını görünce ne kadar da memnun olmuşlardı. Bunu kim yapabilirdi? Kalbi, vatan için çarpanlar yapabilirdi elbet.
Bu kadirşinas, vatanperver ahalinin fedakârlıklarına şahid olan, Erzurum Valisi Kurt İsmail Paşa; Payitahta çektiği telgrafta Erzurumlu dadaşların kahramanlığını anlatırken şu ifadeleri kullanmıştı: "Erzurum ahalisi sabi sübyan, kadın erkek hepsi birden istihkâmlara koşarak, muharebe ve yakın kavga esnasında askerlerimize su, ekmek, katık ikram etmiş, düşmana karşılık vermek gibi hizmetlerde bulunarak, gayret ve fevkalâde dayanıklılık gösterdiklerini teşekkürlerimle birlikte arz ederim!”
Bu esnada; sayısız Rus’u Cehenneme gönderen, Sancak-ı şerifin yeniden burçlarda nazlı nazlı dalgalanmasına vesile olan Nene Gelin, muharebe meydanında, at üzerinde, elinde kırbaçla oradan oraya koşuşturan, askerini teşvik eden telaşlı Rus kumandanına, yerden aldığı bir taşı fırlatıp düşüren Topal Gülizar Bacı da şimdiden gönüllere taht kurmuşlardı. Ayrıca üstün fedakârlık numunesi Kartol Piro Eze, Name Kadın, Fatma Abla ve daha niceleri bu destanın “unutulmayan kadın kahramanları” arasına çoktan girmişlerdi. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.