“Seveceğin kişiyi iyi seçmelisin…”

A -
A +
Demek istemiş ki “doğru yolda olmak için doğru insanlarla birlikte olmak elzem” bey!
 
Nene Hatun, beyine dönerek:
- Elhamdülillah ki yakınız. Her fırsatta gelelim, kopmayalım ata ocağından, konu komşudan bey.
- Sen istersen de olmaz mı? Ateşin alevlenmeyip sadece tütüyorsa, bil ki bir şeyleri yanlış yapıyorsundur!
- Anlayamadım bey! Ne demek yani?
- Yani diyorum ki sultanım, ateş yanmalı, yanmazsa duman olur, o da is yapar. İs, hem kerih kokar, hem de her tarafı temizlenmeyecek kadar kirletir. Tandır başlarından bilirsin, hem işe yaramaz, ısıtmaz da… Seyyid Merâmî Hazretleri böyle misaller verirdi.
- Büyüklerin her şeyleri güzel.
- Bize bir defasında da buyurmuşlardı ki: “Evlat, tek bir odunu yakamazsınız! Odunlar, ancak başka odunlar yanıyorsa, tutuşur ve yanar. Her bir odunun yanması, öteki odunların yanmasına bağlıdır. Hepsi için ayrı ayrı ve birlikte, karşılıklı yanacak şekilde dizilmelidir… Bu da usta bir mürşid-i kâmil işidir.”
- Demek istemiş ki “doğru yolda olmak için doğru insanlarla birlikte olmak elzem” bey!
- Evet, aynen. En büyük hakikati işte böyle misallerle anlatırdı. “Seveceğin kişiyi iyi seçmelisin…” derdi sıkça.
- Ben seçtim.
- Ben de…
Saymakla bitmezdi ki… Daha anlatmaya da kelimeler zayıf kalıyordu. Gönlünü bıraktığı bu yerde kalbini fetheden çok şeyler vardı muhakkak. Bir nebze olsun hissiyatını anlatabildiyse ne âlâydı… Ölümü, ebedi hayatı sık sık düşünen NENE HATUN: "Merhaba güzel memleketimin güzel insanları; Sizleri Rabbime emanet ediyorum” diyerek, ebediyen ayrılacağı güne hazırlanacaktı bundan sonrası...
                  ***
Memlekette tam cihat var.
Durmaz Osmanlı askeri.
Şehit düştü yaralılar,
Haydi gaziler ileri.
 
Kurşun gülle yağmur olup
Kimi tutar kimi atar.
Çocuklardan asker bulup
Götürürler katar katar.
 
Beni bitirdi arkadaş,
Kalbimdeki o yaralar.
Sen binler yaşa ey dadaş!
Duyulmaz mı, o naralar?
                   ***
        VE NENE HATUN...
Nene Kız, Nene Bacı Nene Gelin, Nene Kadın, Nene Hanım... En son olarak; gazi hanımefendi, mertebesine yükselmiş ve kelimenin en hasıyla; NENE HATUN olarak meşhur olmuştu mücahid Nene Anamız…
O artık dadaşların, Erzurum’un medar-ı iftiharı, Şirin Anadolu’nun, Türk dünyasının, İslâm âleminin sembol ismi, asil kahramanı, numune annesidir bütün gönüllerde. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.