Kemal Derviş...

CHP Genel Başkanı sayın Deniz Baykal, Şeyh Edebali'ye sığındı. Baykal'ın odasında asılı olan sözlerin Şeyh Edebali hazretlerine ait olup olmaması o kadar önemli değil. O sözleri buyurabileceği mantığının kabulüdür aslolan... Ne gariptir... Şayet Deniz Baykal, duvarına Karl Marx'ın Das Capital'ini mıhlasaydı ilerici olurdu. İlerici, aydın ve çağdaş. Halbuki bu ülkenin yerli değerlerinden birine iltifat etti diye gerici oldu. Deniz Beye gerici diyenler esas gerici. PKK'ya neden kızıyorsunuz ki? Hazreti Mevlana büyük veya Hacı Bektaşı Veli hazretleri büyük, Şeyh Edebali hazretleri ise uzak durulacak insan, yabancı, tehlikeli!.. Niçin? Osmanlı ile münasebeti var. Hale bakınız ki bu münakaşalar yapılırken krizciler de bir dervişe yanaştılar. Dünya Bankası Başkan Yardımcı Kemal Derviş, şimdilerde bir kurtarıcı. Derviş'in öyle bir iddiası yok ama Daltonlar öyle görmek istemekte. Bu yüzden zorla da olsa denize itiyorlar. Bugün kenarı kırmızı mumlu davetiye yollayanlar bir zaman sonra da öfkeler içinde demediklerini bırakmayacaklardır. Çark hep böyle müraice dönmüştür. Yine öyle olacağına şüphe yok. Kemal Derviş, göklere çıkarılmakta. Hale bakınız bir zamanlar umut olanlar. İsmi umutla özdeşleşenler. İthal umutlara sarılıyorlar. Derviş kişinin faydalı olmasını dileriz. Hakkında yazılanların yarısı bile yerinde olsa yeter. Gerçi kim ne derse, hangi politikacı hangi hesap içinde olursa olsun Derviş'in fikri neyse zikri de odur. Elinde sihirli değnek bulunmadığına göre aynı parametreleri işletecektir. Başka ne yapabilir ki? ABD'de kalmak, görev yapmak veya oradan gelmek bir imtiyaz değil... Nitekim... 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası'ndan sonra talimatla kurulan Nihat Erim kabinesi bir teknokratlar hükümetiydi. Bu hükümet, kurulurken her sahadan en iyi parçalarla bir mozaik yapılmak istendi. Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı ise Amerika'dan getirildi. İsmi Atilla Karaosmanoğlu'ydu. Gelir gelmez ilk sözü meclisin zamandan 2610 yıl daha geride olduğunu haber vermekti. Ortalık bu lafla çalkalandı. Anarşi var gücüyle koşturdu. Nihat Erim vuruldu. O da bir zaman sonra hiçbir şey yapamadan geri döndü. Ahir ömründe yine vatanında. Zaman zaman ekranlarda görüyorsunuz. İnşallah tarih tekerrür etmez. Kemal Derviş, "alın ekonominiz sizin olsun!" diyerek gerisin geri gitmez. Öyle bir şey yapacağı zaman iki kere düşünmeli. Birincisi kararı için. İkincisi de Türkiye'de katılacağı bir hareket olup olmadığı yönünde. Avdet edeceğine LDP'ye dahil olsa isabet eder. Bugün çok kimse farkında değil ama LDP vitrin fakirliğine rağmen hayli popüler. Besim Tibuk'un dedikleri kadar hiçbir liderin fikri toplumda revaç bulmuyor. Problem yerli olabilmekte. Kemal Derviş, ahi dervişlerin muvaffakiyet sırlarını keşfedebilse...