Devşirme -I-

A -
A +

Osmanlı nizamı, Avrupa'nın muhtelif memleketlerinden çocuklar toplar, bunları yetiştirdikten sonra kendilerine devlet kademelerinde vazifeler verirdi. Tabii, müessese, sokaktan tesadüfen adam toplama hadisesi değildir. Mesnedsiz filmlerdeki baskın toplamaları da değil. Garezkâr garplı kalemlerin resmettiği manzara da. Aralarında haylice sadrazamın da olduğu bir çok namlı devlet adamımızı bu devşirme sistemine borçluyuz. Bir başka söyleyişle merhum tarihçi İsmail Hami Danişmed'inki de dahil bazı ırkçı mülahazaların aksine görüş beyanına rağmen hakikat o ki devşirmelik olmasaydı bir çok mümtaz devlet adamına da sahip olamayacak ve onlar eliyle kazandığımız muvaffakiyetler tahakkuk etmeyecekti. Devşirmelik, klasik Osmanlı devri müessesesidir. Daha sonraki zamanlarda görülmez. Zaten daha sonraki zamanlar, III. Selim ve Senedi İttifak çalışması, II. Mahmud ve Yeniçeri Ocağının lağvı, bürokrasi ve ordudaki yenileşme hareketlerine rağmen gerileme durmaz. Devlet hayatı, Tanzimat, Jön Türk dönemi ve Meşrutiyette ise apayrı bir hüviyet kazanır. Osmanlı, devşirdiği kimseleri şer'i şerif üzere yetişsinler diye onları küçük yaşta toplardı. Bunun için iki kaygısı vardı. Biri iman meselesi. Diğeri de Türkçe hassasiyeti. Bu sebeple bazıları hatta delikanlılık yaşında devşirilmesine rağmen devşirme fevkalade dindar ve Türkçeyle ilim ve irfanımıza bihakkın vakıf müstesna insan olarak temayüz etmiştir. Belki arada istenmedik zuhurata tesadüf edilmiş olsa da hüküm, ekseriyete göredir. Bu sıhhatli netice, devletin mezkür müesseseye atfettiği kıymetle izah edilebilir. Ne demek istediğimize bir Sokollu Mehmed Paşa ismi kâfidir. Bugünkü Yugoslavya'nın Sokoloviç köyünden bu sadrazamın bir ân için Türk tarihinde mevcut olmadığını farz ediniz.Tarifi mümkün olmayan boşluklar meydana gelir. Devşirmelik, eski Türklerin inanılmaz çapta güzel bir buluşlarıdır. Hem bulmuş, hem de asırlarca tıkır tıkır işletmişlerdir. Devletin birinci varlığı nüfus unsurudur. Bu unsur, dahilden ve hariçten kazanılır. Nüfus unsurunu değerlendiremeyen devlet, zaman içinde diğer unsurlara da hakim olamaz. Bugün Türk devleti tarihindekinin aksine insan kazanan değil insan kaybeden bir vaziyete düşmüştür. Büyük bir tehdit altındayız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.