Referandumun sırası mı?

A -
A +

Zavallı vekiller, gelen vuruyor, giden vuruyor. Son silkeleme halk ve basındandı, en sonuncusu da Çankaya'dan. Böylesine hırpalanan vekil kime ne kadar vekillik yapar? Kendini müdafaada zorlanan, başkasına hizmet verebilir mi? Maaşlarını gündeme getirdiler. Arzuladılar ki aylıkları daima genelkurmay başkanınkine eş olsun. Adres belirtme ne kadar isabetli olmuştur? Belki şu meşhur 'atanmış-seçilmiş' kıyaslamasında seçilmiş lehine bir düzenleme niyeti vardı. Milletvekilleri, milletin gözünün üzerinde olduğu insanlar. O bakımdan yaptıkları dikkati çekiyor. Ek işi olmayanlar sıkıntıya düşebiliyorlar. Onların sıkıntıya düştüğü doğruysa daha büyük doğrular da var. Vatandaş, krizden bunalmış durumda. Bu sebeple vekilin maaş ayarlaması zamanlama olarak çok yanlış oldu. Yanlışlık vaki olunca umumi efkârdan sert tepkiler geldi. Bunun üzerine milletvekilleri meseleyi parlamentoda düzeltecekleri kararına vardılar. Buna rağmen şimdi vekil yanlışlığına bir de cumhurbaşkanı hatası ilave oldu. Sayın Sezer, fazla formel bir anlayışla maaş yükseltme kararını referanduma götürme yolunu açtı. İşte hata bu. Vekillerinki nihayet bir niyetti. Geri adım sürecindeler. Tashih taahhüdünde bulundular. Ya cumhurbaşkanınki? Evet, Anayasa Ahmet Necdet Sezer'e böyle bir hak ve yetki vermekte. Ama içinde bulunduğumuz şartlar göz önüne alınmaz mı? Milletvekilleri krizi yok saydılar, Sezer de savaş ortamını dikkate almadı. Ekonomik krizle savaş masrafları bütçeye ağır yükler getirecekken üstüne üstlük kalkıp trilyonlara mal olacak bir halk oylaması istemek hiç de makul değil. Öyle ki bu bir seçim gibi. Nerede ise bir seçim kadar masraflı. Yüksek Seçim Kurulu eliyle ve yine binlerce memur çalıştırarak, binlerce araçla, milyonlarca kırtasiye malzemesiyle yapılacak bir yoklama. Ne lüzum vardı? Zaten kamuoyunun hissiyatı belli olmuştur. Parlamenterler, onun için arzularından sarfınazar ettiler. Üstelik halkın ne düşündüğünü öğrenmek için eski usul mekanizmalara da gerek yok. Anket kuruluşları var, internet var. Hatta üç TV programının noter huzurunda yapacağı tesbit bile kâfi. Zamansız teşebbüs, yeni zamansızlıklara sebep oldu. Tek kuruşa metelik atılan bir ortamda referandum gibi bir lüks, israfın en büyüğüdür. Onun için kanuni prosedür işlemeden TBMM elini çabuk tutarak bir çare bulmalıdır. Sayın cumhurbaşkanı da meselelere hukuk penceresinin yanısıra hayatın gerçeklerinden de bakmalı. Referandumun sırası mı? Eğer bir yol açılacaksa o da tasarruf seferberliği olmalıdır

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.