Evet; doğru... Hükümet yeniden güvenoyu istesin

Artık yavaştan yavaşa şuna inanacağız. Hükümet de gitmek; yani istifa etmek istiyor ama gidemiyor, istifa edemiyor. Onu sanki birileri kendisine rağmen başımızda zorla tutuyor. Peki kim, kimler, hangi çevre, hangi kuvvet? Orası meçhul. Orası bir muamma. Bu hükümeti teşkil eden parti ve kişiler de muhakkak itibarlarına düşkünler. Peki nasıl oluyor da hâlâ baştalar. Hiçbir şeyden tınmıyor, hiçbir tenkide, feryada, yazar kasaya, damdan atlamaya...aldırış etmiyorlar? Bilen beri gelsin. Dediğimiz gibi anlaşılması, izahı zor bir gidişat. Hükümet nedir? Halkın içinden çıkıp gelerek yine halka hizmetle mükellef siyasi bir kadro. Peki halk kim? Halk, işçi, esnaf, köylü, memur, tüccar, zenaatkâr. San'atkâr, emekli... Onların hepsi hükümetten şikâyetçi. Bazı medya unsurları ile bir avuç tuzu kurunun dışında kimse 57. Hükümetle değil. Onların yekunu da ortaya çıktı. Anketler, hükümet destekçilerinin topu topu yüzde 5 olduğunu gösteriyor. Mutlu azınlık ve rantiyeciler. Yüzde 95 karşı olanlar. Bu ezici farka rağmen gayet rahatlar. Şimdi hükümetin gitmesi lazım geldiğine batılılar da dahil oldu. Onlar da "erken seçim şart" demeye başladılar. Dahası "Ecevit gitsin kredi verelim" diyorlar. Nihayet ANAP da rahatsız. Tebrikler Erkan Mumcu'ya. Adamakıllı bir teklifler paketi hazırlamış. Kim o teklifleri imzalamaz? Hepsi gerçekçi, hepsi ülke menfaatlerine, geleceğimizi aydınlatmaya yarar ciddi fikirler. Belli ki üzerinde hayli ter dökülmüş. Ne yazık ki yarın unutulup gider. Kim hangi kadro onları hayata geçirecek? Hele o "hükümet yeniden güvenoyu istesin" teklifi ne kadar şık. Bir prestij, iadei itibar arayışı. Teklif güzel olsa da orada kalacağı belli. Mümkün mü meclisin önüne çıkıp güvenoyu istemek? Zaten millet oyunu vermiş durumda. Meclisinki onu tescil olur. Ve ardından derhal seçim gelir. ANAP rahatsızlığını açığa vurmuştur. Gerçi vebal ortağıdır ama ne olursa olsun kusur itirafında bulunuyor. Rahatsızlığını dile getiriyor. Rahatsız olmayan Rahşan Ecevit'le MHP yönetim ekibi.. Biri, memlekette her şey asude imiş gibi piyes yazıyor. Korkarız tiyatroların dibine iyice kibrit suyu dökülecek. "Af" dedi neler oldu gördük. MHP Yönetiminin başındaki Devlet Bahçeli ise literatüre abes bir cümle soktu. "Mucize tüccarları." Bu kadar hata istense de işlenemez. Nasıl lakırdıdır o öyle? Mucizenin sadece ve sadece Peygamberlere mahsus olduğu hiç mi işitilmemiş? Demirel'e söyleyecek her söz bitti de bu mukaddes kelime mi uluorta kullanılmakta? Dejenere edilmemiş birkaç değerimiz bir kenarda kalmalı. Son söz Mesut Yılmaz'a. Başkanlık kendisinde kalsa da parti dümenini iyiden iyiye Erkan Mumcu'ya teslim etsin. ANAP kazançlı çıkar. O zaman herhalde Mumcu'nun ilk işi hükümetten kurtulmak olur. Ah bir de açlık sınırında kışa giren vatandaş kurtulabilse.