Afganlı'nın çilesi

Mezar-ı Şerif'in düşmesi şüphelere yol açacak kadar uzamıştı. Yavaş yavaş düşme ümidi kayboluyordu. Onun düşme ümidinin kaybolmasıyla beraber Kuzey İttifakı da "acaba"lara muhatap olmaktaydı. Mezar-ı Şerif nihayet düştü. Mezar-ı Şerif düştü; fakat, Kâbil Talibanın elindeydi. O'nun Mezar-ı Şerif'ten daha geç düşeceği tahmin edilmekteydi. Hatta herkes, kanlı boğuşmalara sahne olan bir kara harekâtından sonra Kâbil'in alınabileceğini tahmin etmekteydi. Taliban, haliyle orada daha fazla direnecekti. Tahminler tutmadı. Kâbil, daldaki olgun meyve gibi uzatılan elde kaldı. Başşehrin terk edilerek böylesine kolay bir şekilde Kuzey İttifakı'nın eline geçmesi siyasi ve askeri stratejistlerde bir takım şüphelere yol açtı. Zihinlere takılan sual şudur. "Bu bir taktik mi, dağlara çekilen Taliban dönüp vuracak mı?" Eğer böyle ise bu değerlendirme, aynı zamanda bir savaşın da habercisidir. Nitekim Kuzey İttifakı'nın eline geçen Kâbil'de yer yer yağma ve katliam yaşanmaktadır. Pakistan'ın korkusu da budur. İslamâbâd'a göre gruplardan birinin hakimiyeti ülkeyi iç savaşa sürükleyecektir. Onun için koalisyon güçleri baştan beri hep savaş sonrası hükumet üzerinde durdular. Orada dikkat edilen geniş tabanlı hükumetti. Bütün Afgan milletlerinin kurulacak bir hükumette temsil edilmesini istemekteydiler. Peki harekât bitmiş mi oluyor? Nasıl olsa Kuzey ittifakı Taliban'ın elindeki yerleşim birimlerini bir bir almaktadır? Herhalde bitmedi. Bir kere harekâtın başlamasında Usame bin Ladin'in yakalanması birinci gerekçeydi. O yakalanmadı. Yakalanması da ne kadar isteniyor belli değil. Diğer taraftan Taliban'ın gerilla savaşına girişme ihtimali yüksek. Türkiye'yi alakadar eden unsurlara gelince. Bordo Bereliler bir türlü gidemediler. O kadar da değil. Ankara'da yapılması planlanan Afgan zirvesi de olmadı. Türkiye'nin küçük bir askeri güçle de olsa harekâtta yer alıp sıcak çatışmalardan uzak kalma kararı hoşa gitmemiş olabilir. İkincisi de Türkiye'nin lider konuma gelmesi istenmiyordur. Artık dikkatler iç savaşta. Eğer iç savaş çıkarsa bu kaçıncı yıkım olur? Sovyet işgalinden sonra işgalcileri kovunca Mücahidler birbirine düşmüş ve şimdiki hizipler meydana gelmişti. Arada ezilen zavallı Afgan halkı. O zavallı insanların ne bitmez çilesi varmış. Herkes farklı bir şey düşünebilir. Ankara, çilekeş Afgan halkını düşünmeli. Onlar da insan. Fakat ne garip insanlar.