MİLLETİN TERCİHİ

A -
A +
İBB Başkanlığı seçimi, bir buçuk asırlık demokrasi tarihimizin en zorlu yarışlarından biri oldu. Bunun sebebi, elbette ki İstanbul’un farklı şehir olmasındandır.
Yılbaşından bu yana hep beraber sütunlarda, ekranlarda, sohbetlerde bu seçimi konuştuk. 31 Mart’ta Cumhur İttifakı, 39 ilçenin 25’ni kazanmıştı. 23 Haziran’daysa Millet İttifakı, İBB Başkanlığını kazandı. Şayet gelişmelere göre bir erken genel seçime gidilmezse artık 2023 Haziran’ına kadar önümüzde seçim yoktur. Erken genel seçim, çok mecbur kalınmazsa tercih edilmemelidir. Önümüzdeki uzun sürenin akıllıca, maharetle kullanılması, iktidarı ve muhalefetiyle herkesin vazifesidir. Bunun için de sert iklimin yumuşaması gerekmektedir...
31 Mart seçiminin YSK’dan dönmesinin gerekçeli kararı, “sandık kurulu başkanlarının devlet memuru olmaması”ndandı.
Öyle anlaşılıyor ki bu sebep, seçimi yenilemeye yettiği için münakaşalarla daha fazla yıpratılmamak adına mahkeme, diğer sebeplere girmemiştir.
Ki onların en başında da iptal edilmiş oylar gelmekteydi. Bu oylar, yeniden sayıldığında neredeyse yarı yarıya Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım lehine yazılmıştı. Listelerle zabıtların farklı olması başka bir sebeptir vs.
Netice itibarıyla 31 Mart seçimleri YSK/Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilerek mazbata, CHP adayı Ekrem İmamoğlu’ndan geri alınmış, 23 Haziran 2019’da da seçimin yenilenmesine karar verilmişti.
Seçmen, pazar günü bu karar gereği sandıklara gitti. Seçime iştirak yüzdesi, yine dünya ortalamaları üstündedir. Cumartesi akşamı İstanbul’un hava limanları, otogarı, köprüleri ve yolları iğne atılsa yere düşmeyecek denli kalabalıktı. Vatandaşlar, mükellefiyetlerini yerine getirmek için İstanbul’a geliyorlardı.
31 Mart seçim neticesinin sürprizle bitmesi sadece yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı olmamıştı. AK Parti tarafında “nasılsa kazanırız!” rehavetinin olması, Binali Bey’e lazım gelen desteğin verilmemesi, kırgınların sandığa gitmemesi gibi unsurlar da vardır. Hâlbuki 31 Mart öncesinde Binali Bey’in seçimi açık ara önde alması bekleniyordu.
Ekrem İmamoğlu’nun 23 Haziran’da Belediye Başkanlığını 31 Mart’a nazaran çok daha yüksek farkla kazanması, kaybettiren sebeplerin vatandaş nezdinde varlığını koruduğu anlamına gelmektedir. 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na oy vermeyen Kürt seçmenin oyu elde edilemediği gibi terör örgütü elebaşı Öcalan’ın mektubunun da tepkiye sebep olduğu görülmektedir.
Bundan böyle CHP, her fırsatta “adayımız 31 Mart’ta kazanmıştı. Mahkeme politik dayanaklarla seçimi iptal etti. Hakkımız gasbedilmişti. 23 Haziran’da hak yerini buldu” diyecektir.
Dün, yani 31 Mart ve 23 Haziran önümüzdeki büyük problemler karşısında şimdiden sonra mazidir. Mazide her ne olmuşsa onu tarih değerlendirecektir. Takdir milletindir. Sür’atle seçim ortamından çıkılmalıdır.
Bakışlarımızı çevremize ve yarınlarımıza çevirmek zorundayız. Etrafımızdaki tehlikeleri tek tek saymaya gerek yok, kimlerle hangi ihtilafları yaşadığımızı saymaya da gerek yok. Bunlar, herkesçe bilinmekte, defalarca konuşuldu ve konuşulmakta.
Serinkanlı olmalı. 23 Haziran 2019’da ne düşman mağlup edildi ve ne de düşmana mağlup olundu. AK Parti kendi nefs muhasebesini yapmalı. CHP ve İmamoğlu da sorumlu hareket etmeli, olgun davranmalıdır.
Zira devletçe, milletçe karşı karşıya olduğumuz büyük meseleler sadece bugünümüze değil, gelecek asırlarımıza da etki edecektir.
Onun için makul davranıp her türlü ifrattan kaçınmalıdır. Bir kere daha hatırlamalı ki seçmen, ilçelerde Cumhur İttifakı’na, ilde Millet İttifakı’na iltifat etmiştir. Belediye Meclisi ve komisyonlar, AK Parti’de Başkanlık CHP’dedir. Arzuya şayan olan Belediye Meclisiyle Belediye Başkanının İstanbul müşterek değerinde ahenk ve karşılıklı saygı içinde çalışmasıdır.
İktidar, AK Parti’dir. 31 Mart’ta İstanbul’daki belediye seçimini kazanmıştı. Kaybettiği, Başkanlıktır.
İBB Başkanlığını kazanan Sn. İmamoğlu’nu tebrik ediyoruz. 31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçlarının İstanbul’umuza ve milletimize hayırlı olmasını temenni ederiz.
Bu dünya imtihan yeridir.
Kazanan da kaybeden de imtihandadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.