SORULAR

8 Eylül 2019 sabahı saat 08’de çifte bayrakla donanmış 6 zırhlı aracımız, terör işgalindeki Suriye tarafına geçerek Amerikan zırhlı araçlarıyla buluşup 2 saat 20 dakikalık ilk ortak devriyeyi yaptılar...

İcra edilen bir askerî harekât değil, devriye yani kontrol ve gözetlemedir. İlk devriyeye çıkılmasının ardından aynı gün içinde başka devriyeler yapılmış olabileceği takip eden günlerde de devam edebilir.

Buna rağmen dün sabah bu haberini alınca zihnimizi bazı sualler tırmalamaya başladı. Eminiz bunların en azından bir kısmı herkesi meşgul etmektedir.

İşte onlar:

1-Devriye gezilen sahanın eni, boyu ölçüsü nedir? Bu saha, Barış Kuşağı veya Güvenlik Kuşağı için şart koştuğumuz 40 km yahut ona yakın derinlikteki alanı içine almakta mıdır?

2-İlk devriye başlamadan evvel teröristler, bu sahadan çıkartıldılar mı, yoksa devriyeler devam ederken peyderpey mi çıkartılacaklardır?

3-ABD, verdiği silahları, teröristlerden topladı mı? Bu silahların sayım-döküm kaydı tarafımıza verildi mi?

4-Teröristlerin bu sahada yer altı ve yer üstüne yaptıkları tünel, geçit, barınak, sığınak ve binalar, tahrip ve imha edildi mi? Yapılmadıysa ne zaman yapılacaktır?

5-ABD Hükûmeti, kendi söyleyişiyle mahallî stratejik ortağı teröristlere bundan böyle silah yardımı yapmayacak mıdır?

“Bilakis onları, konuşulan sahanın dışına çıkarttığımız için gerektiğinde gerektiği kadar silah sevkiyatına devam edeceğiz” mi demektedir?

6-Bu defa da ABD ile birlikte mi bir “Çatışmasızlık Bölgesi” kurulmaktadır? Moskova, menfaati icap ettirdiğinde hakkında Çatışmasızlık kararı olan İdlip’de aleyhimize manevralar yapabilmektedir. Washington da aynısını yapmaz mı?

Bir oyalama taktiği ile daha karşı karşıya değil miyiz?

7- Müttefikimiz devletle niyet, tarif ve maksatta net bir şekilde mutabık mıyız?

Ankara, “terörist” derken “bölücü Kürtçü unsurlar”ı kastediyor, Washington ise DEAŞ’ı kastetmiyor mu? Zaten, Türk Milleti’nin “terörist” dediğine Washington, “SDG/Suriye Demokratik Güçleri” demiyor mu?

8- Havadan veya karadan müşterek devriyelerin yapılması Türkiye’yi gayesine ulaştırır mı? Bu devriyelerin bize getireceği fiilî kazanç ne olacaktır?

İsmini bizim “Sultan Alparslan Barış Harekâtı” diye teklif ettiğimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Fırat’ın doğusuna yapmayı tasavvur ettiği askerî harekâtın akıbeti nedir?

9-Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, askerî harekât için son takvim olarak eylül ayının sonunu yani 3 hafta sonrasını sarahaten işaret etmişti.

Bu takvim, bugün de işlemekte midir?

10-İlk devriye, güzel İzmir’imizin yeniden ezan, bayrak ve hürriyetine kavuştuğu o mes’ud günün sene-i devriyesi olan 9 Eylül 2019 Saat 9’da başlayamaz mıydı?

Düşüncemiz odur ki tahammül dönemi bitmiştir. Söken, sefer şafağıdır…