ÜÇ ŞEHÎDLER

A -
A +
16 Eylül, Fatin Rüşdü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın, 17 Eylül, Ali Adnan Menderes’in şahadet günleridir... DP/ Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950’de 27 yıldır fasılasız şekilde işbaşında olan CHP’ye karşı 69’a 416 farkıyla muazzam bir seçim kazandı. Yüksek farktan dolayı bu galibiyete “Beyaz İhtilâl” dendi. DP, 10 yıl iktidarda kaldı. Bu zaman zarfında Başvekil, hep Adnan Menderes’ti. Kalkınma ve köylü toplumdan şehirli topluma geçiş süreci Menderes Hükûmetleriyle oldu. Adnan Menderes’i asan, DP’yi kapatan 27 Mayıs darbesi yapıldığında Adnan Menderes riyâsetindeki 23. Cumhuriyet Hükûmetinde Hariciye Vekili Fatin Rüşdü Zorlu, Maliye Vekili Hasan Polatkan’dı. Bu 3 isim de yüz karası bir mahkeme eliyle Yassıada’da güya muhakeme edilip İmralı’da idam edildiler. Onun için zikrettiğimiz üç mazluma “Üç Şehîdler” dedik. Ancak “Dört Şehîdler” de denebilir. Zira aynı kabinede Dahiliye Vekili olan Namık Gedik de Eminönü’nde emniyet binası olarak kullanılan Sanasaryan Han’da nezarette tutulurken cesedi şüpheli bir şekilde kaldırımda bulunmuş, olaya “intihar” denmişti. Başvekil, vekil kelimeleri, devrin resmî Türkçesidir. O günlerde milletvekillerine “meb’us”, bakanlara “vekil”, başbakana “başvekil” deniyordu. Silsileyi, bugün artık olmayan Başbakan unvanı üzerinden erken Osmanlı dönemine kadar takip edersek isimlendirmeler şöyledir: Başbakan, başvekil, sadrazam, vezir-i âzâm. Bunun gibi bakanlar da vekil ve nâzır diye gider. “Başbakan” unvanı bir ara Mahmud-ı Sânî/ II. Mahmud Hân zamanında da kullanılmıştır. Aydın’daki Çakırbey Çiftliği’nin sahibi olan Ali Adnan Beğ, aynı zamanda CHF/ Cumhuriyet Halk Fırkası’nın da il başkanıdır. O bu vazifede iken 1931’de Aydın’ı ziyaret eden Reis-i Cumhur Mustafa Kemal, Adnan Beğ’i tanıyınca ona meb’us olup Ankara’ya gelmesini söyler. Kurduğu partiyi ileride ağır şekilde mağlup edecek lideri, kendi eliyle seçtiğinin farkında değildir. 1934’te soy ismi alma mecburiyeti gelince Mustafa Kemal önce “Öz” soyadını sonra da meclis yoluyla Atatürk soyadını alacaktır. Bu yüzden unvan ve tabirleri kendi devirlerindekiyle kullanmaktayım. CHF de 1935’te CHP olacaktır. Ali Adnan Beğ “Menderes” soyadını seçer. Bu, yaşadığı bölgedeki bir ırmağımızın ismidir. Kelimenin aslı ise Rumcadır ve Türkçe karşılığı “girdap”tır. CHP Aydın meb’usu Adnan Menderes, 7 Haziran 1945’te 3 arkadaşıyla birlikte meclis başkanlığına verdikleri 4’lü takrire kadar TBMM’nin arka sıralarında oturan, sesi pek duyulmayan bir siyasetçidir. Hukuk fakültesini de meb’us iken bitirmiştir. Menderes Hükûmetine ilk darbe 24 Aralık 1955’te içten gelmişti. DP’yi birlikte kurdukları isimlerden Fuad Köprülü ve bir kısım meb’uslar, bu defa DO’den ayrılarak HP/ Hürriyet Partisini kurdular. Ancak, büyük iddialarla yola çıkan bu kopuş, başarılı olamayarak 24 Kasım 1958’de CHP ile birleşti. DP, Adnan Menderes, demekti. Halkın sevgilisi bir Başvekildi. İkinci darbe hariçten geldi. 18 Şubat’ta 1959’da Londra’da Kıbrıs Devleti’ni kuracak andlaşma imzalanacaktı. Ankara ve Atina mutabık kalmıştı. Londra’nın imzası bekleniyordu. Türkiye Başvekili 17 Şubat’ta THY SEV uçağıyla yola çıktı. Tayyaresi, 17 Şubat’ta Heatrow’a inecekken koyu sisle kaplı Gatwick’e yönlendirildi. Uçak düştü. İkindi vakitleriydi. Aralarında Bakan ve vekil de olan 14 kişi öldü. Menderes az yarayla kurtulmuştu. Başvekil, 26 Şubat’ta yurda döndü. Bu hadise olduğunda bendeniz, Harput’un Har köyünde ilkokul 1. sınıfa gidiyordum. Babam, şehre gitmişti. Dönüşte elinde “Köylü” isminde bir gazete vardı. Yarım gazete boyunda haftalık bir gazeteydi. Birinci sayfanın tamamına Menderes’in o meşhur gülen resmi konmuştu. İç sayfalarda da kaza ile alakalı fotoğraflar ve haber vardı. Okuma hayatımıza 1831’de “ceride” diye girip asrın sonlarında bizde de “gazete” denmeye başlanan mevkute ile ilk defa bu vak’a ile tanıştım, gazeteyi ilk defa 9 yaşımda bu vesileyle elime almış oldum. Soruya gelince: Başvekille vekilleri neden birer gün arayla idam edildiler? 16 Eylül’de Menderes, rahatsızdır. Caniler, o denli yufka yüreklilerdir ki soğuk algınlığına yakalanmış olan idam mahkûmunun infazını bekletirler. İdamdan iki saat evvel hemoroid muayenesi yaparak mahkûmu aşağılamaları ise bütün insanlık tarihinin en kötü hareketlerinden biridir. Üç Şehîdlerin itibarı Turgut Özal iktidarında iade edilip Vatan Caddesi başındaki bugünkü Anıtmezar’a devlet töreniyle nakledilene kadar uzun yıllar boyu İmralı’da geleni-gideni olmayan üç garip olarak kaldılar. Devrin CHP’si bu devlet törenine katılmadı. Necip Fazıl’ın “Zeybeğin Ölümü” şiiri Adnan Menderes içindir. Birkaç gün önce yolda iki genç bizi görünce yanımıza gelip avukatlarının gözünden Menderes’i anlattıkları bir film hazırlığında olduklarını söylediler. Onlara “Berin Hanımın Yüzüğü” adlı makalemizden söz ettik. Kalem hayatımda en çok okunan yazılardan biridir. 27 Mayıs, Menderes için son ve öldürücü darbe olmuştu. Adnan Menderes bir hizmet ve bir o kadar da çile adamıdır. Daha evvel yakın akrabaları, ızdıraplarla tanışmışlar, sonra kendisi böyle bir akıbete düçar olmuş, kendinden sonra da evlâdları ızdıraplı sonlarla dünyaya vedâ etmişlerdir. Kaderi yaratan Allahü tealadır. Aslolan şerefli bir hayattır. Bugün kimse “Çakırbey Çiftliği’nin sahibi” Ali Adnan Beğ’i hatırlamıyor. Fakat binler, Menderes adını iftiharla taşıyor, milyonlar ona dua ediyor: Menderes’e kıyılmasının esas sebepleri şunlardır: 1-Ezân-ı Muhammedî’yi kendi asli diliyle okutması 2-Hânedân-ı Âli Osman’ın hanım azalarını vatanlarına kabul etmesi. 3-Bu millet, isterse Hilafeti de getirir demesi. 4- İstersem bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim sözü 5-Sanayi yatırımları için Washington’dan eli boş dönünce Moskova’nın kapısını çalması. Üç Şehîdlerin ve bütün şehidlerimizin dereceleri yüksek, mekânları cennet olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.