DERS, KORONA!..

A -
A +
Geçmiş asırlarda da ölümlü ağır salgın hastalıklar yaşanmıştı ama hiçbiri şu ânki kadar sür’atli ve yaygın olmadı. Diğer çağlardaki veba, verem veya başka bir sârî hastalık bir-iki memlekette, belki o kıta veya bir-iki komşu kıtada olurdu. Şimdiyse “Covid-19” yahut alışılan söyleyişiyle “Koronavirüs” bütün yeryüzünde. Bu mikrobun bulaşmadığı hiçbir kıta ve o kıtada da hiçbir ülke yok. Ama mağrurâne veya müstehzî edâlarla tehlikeyi hafife almış ama vaktinde davranıp tedbir almış her devlette az veya çok miktarda teşhis ve ölümler var.
Her devletin hastanesindeki yoğun bakım üniteleri, hekimden hasta bakıcıya, yatağa kadar insan ve malzeme unsurları, normal zamanlar için hesaplanmıştır. Şu gün, öyle Avrupa devleti var ki vak’a sayısıyla yoğun bakım imkânı arasındaki fark, uçurumdur. Hollanda bu yüzden genç ve orta yaşlıları kurtarmak adına, rızaya dayalı olarak tıbbî müdahaleyle öldürme demek olan ötanazi usulüyle yaşlılarını ortadan kaldırma safhasında.
Virüs, önce Çin’de çıktı, önce onu vurdu. Şimdilerdeyse en ağır darbe almış vaziyette olanlar, İtalya, İran, Almanya, ABD, İngiltere, İspanya, Hollanda vs. Bu hastalığın ağır seyrettiği; kalkınmakta olan devletler değil, az gelişmişler değil, üçüncü dünya ülkeleri değil… G-20’nin ilk 15’i içinde olanlar. Son 3-4 asırdır dünyayı soyan, sömüren Batılı devletler.
 “Atome/atom” eski Yunancada “zerre” demek. Cirmi, bir zerrecik olan tek hücreli korona, atomu parçalayarak bomba yapıp bir lahzada binlerce insanı katleden nükleer silah hâline getirmiş; kendilerine üstün kuvvet, süper güç denen devletlerle onlardan bir adım berideki devletleri, nasıl da hizaya getirdiği, onlara hiç olduklarını nasıl da hatırlattığı çok ibretlik bir manzaradır.
Bu virüs karşısında şanlı-şöhretli başkentlerin, IMF’nin, Dünya Bankası’nın, NATO’nun OPEC/petrol üreticisi ülkelerin, hazinesi fazlalık veren devletlerin, kişi başına yıllık GSMH-Gayrı Sâfî Millî Hâsılası 80 bin dolarlardan 20 bin dolarlara kadar gelen zengin milletlerin hepsi sefil ve perişanlar.
Salgın, bütün yeryüzünde; fakat en fazla da zenginliğin azgınlığa yol açmış olduğu, zenginlik üstü zenginlikteki sefâhetin, nefsânîliğin, çılgınlığın, azgınlığın, ilâhî emirlere meydan okumanın alıp başını gittiği, gariban memleketlere zulümler yapan devletlerde. Korona, sefâhetin olduğu yerlerde kasırga gibi eserken sefalet içindeki mazlum memleketlerde Şarki Türkistan’da, Keşmir’de, Afganistan’da, Irak, Suriye, Filistin, Yemen ve Afrika’da… daha az ve daha sakin seyrediyor…
İyilerin, mazlumların, gariplerin… dualarıyla ilâhî kudret, inşallah, gazabdan merhamete dönüşerek uzak olmayan bir zaman sonra yeryüzünden kalkacaktır. Zaten aksi olursa topyekûn dünya, bütün imkânlarını birleştirse bile bir yıl dayanamaz. Sonrası tahayyül ötesi fâcia olur. Allah, öyle günleri yaşatmasın.
Eğer, felaket çabuk gitsin isteniyorsa bugüne dek zulmetmiş malûm devletler, mazlum devletlerden özür dileyerek onlara ciddî para yardımında bulunmalılar. Tek tek insanlar da komşularından, akrabalarından, şehirlerinden başlayarak garibe, yoksula, kimsesize destek olmalıdır.
Korona, denileni yapmış olarak çekip gidecektir. Sonrası ne olacak? Sonra herkes, kaldığı yerden devam mı edecektir? İnsanlık, ibret almazsa “Covid-19” gitse bile bir zaman sonra bir başka ceza gelir. Nitekim öncekilerden ders alınmadığı için hayat, bugün böyledir. Şimdi herkes, meçhul bir vakte kadar evinde. Ama; o da hayr oldu; çok kimse, böylece bir yuvası, bir ailesi olduğunu fark etti.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.