AMERİKAN NANKÖRLÜĞÜ!..

A -
A +
Müttefiklik, bir veya daha çok, hatta belki sınırsız şekilde, dostluk ve iş birliği içinde bulunmak demektir. Dostlukta itimad, mertlik, vefa, sadakat işin tabiatı gereği olmazsa olmaz şartlardır.
BTC-Büyük Türkiye ile ABD-“Amerika Müttefik Devletleri” arasında üstelik sadece bir müttefiklik değil; ondan öte “stratejik müttefiklik” söz konusudur. Nitekim her dar vakitte konuşmacılar da kürsülerden stratejik ortaklığa atıfta bulunurlar. Stratejik müttefiklik... Osmancık ve Küçük Ağa gibi romanların yazarı merhum Tarık Buğra hayatta olsaydı bu anlı-şanlı söz için “breh, breh, breh!” derdi.
Öyleyse şimdi biz öyle diyelim “breh, breh, breh!..” İlk mektep birinci sınıfına giden bir ‘çağa’ da anlar ki bu bir istihzadır. Çünkü mevzubahis müttefik, hadım yerine koyarak Ankara’yı sukut-ı hayale uğratmaktadır. Oysa müttefiklik, hele stratejik olanı kıvançta ve tasada âdeta bir ve beraber olmak demektir. Onun içindir ki yukarıda “Amerika Müttefik Devletleri” diye bilhassa ve kasd-ı mahsusa ile yazdık. Osmanlı Türkçesiyle tab edilmiş Amerikan haritalarına bakıldığında ABD için ifade ettiğimiz ibare vardır. Biraz daha açalım; ABD, 50 devletin ittifak etmesi, müttefik olmasıyla bugünkü yapısını kazanmıştır. O 50’nin her birine “eyalet” dense de esasında ayrı ayrı ayrı devletlerdir.
Bundan dolayı ittifakı ve müttefikliği herkesten ziyade kavraması ve müttefiklik ahlâkına sadakat göstermesi gereken Washington, ahlâkı da hukuku da vefayı çiğneyerek nankörlük etmektedir. “Demir Vak’ası” tam da budur, Halk Bankası Dâvâsı tam da budur, 15 Temmuz İşgal ve Darbe Teşebbüsündeki yeri ve dahli tam da budur. Şimdi de S-400 Vak’ası budur. Zikri geçen devlet, Türkiye’ye hiç hicap duymadan CAATSA kanununu tatbik etmeye yelteniyor. Bu kanun Kuzey Kore, Rusya, İran ve bir ihtimal Çin adlı hasımları için çıkarılmıştır. Fakat o dönüp ortağını da onlarla aynı sıraya oturtmaya çalışıyor.
Eski BB ve CB Süleyman Demirel, “Büyük devletlerle iş yapmak, yılanla bir çuvala girmek gibidir!” demişti. Bu söz doğrudur ve Doğu’dan Batı’ya ABD benzeri bütün devletleri içine almaktadır.
Amerikan yönetimi, havadan gelecek tehlikeleri bertaraf etmekte kullanacağımız F-35 savaş uçaklarını bize satmadı. Onları satmadığı gibi ihtiyacımızı Rusya Federasyonundan temin edince de küplere binip böyle bir müeyyide yoluna saptı. Bu müeyyide münasebetsizliğinin tek sebebi Rusya ile alışverişimiz değildir. Asıl sebep, kendi millî savunma, millî silah sanayiimizi kurmamızdır. Bundan dolayıdır ki Savunma Sanayii Başkanımız ve çalışma arkadaşlarına karşı bu saygısızlık işlenmiştir.
İstediğimiz yerden bedelini verip harp araç ve gereci alacak kudret ve dirayeti gösterdiğimiz ve kendi silahımızı yapabilecek maharet, azim ve muvaffakiyeti ortaya koyduğumuz için yani Amerikan hurdalarına muhtaçlık yılları arkada kaldığından dolayı sözde müttefikimiz “yaptırım silahını çekmiştir!”
“Yaptırım silahını çekti!” tespiti Büyük Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. Bu sözle kovboyluklarını imâ etmektedir. Fakat en sıradan bir kovboy bile yoldaşını arkadan vurmaz!
Bu gayrı samimi müttefik, CAATSA konusunda NATO’da ilk defa Türkiye’ye bu beş paralık cezayı reva görüyor. Derin Amerika, Washington, Pentagon, Evanjelistler... bu şaşkın Amerika’yı kim idare ediyorsa bilmeli ki dünyaya asırlarca nizâm verip, adalet ve huzur tesis etmiş olan muhteşem Osmanlı devletini inşa etmiş o müstesna ecdadın ahfadı; bugünkü torunları, iğreti süper güçlerin müeyyide adlı çadır tiyatrolarını gülmeye bile değer bulmazlar.
Sn. Demir’in zarif ve narin hâli kimseyi yanıltmasın. İsmail Demir Harputludur. Harput neresi? Bilmemiz lâzım!.. Harput, iki asır evvel Fırat Koleji diye misyonerlik okulu açıp kanına girmek istediğiniz civanmert bir belde.
Hâlinize bakmalı ki iki asırdır, bizi hâlâ tanımamışsınız! Bari Kızılderililere danışsaydınız. “Oturan Boğa” sizden daha iyi devlet yönetir, daha vefalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.