TÜRKMEN ŞEHÎDLERİ

A -
A +
Türkler kadar şehîd veren bir başka İslâm milleti yoktur:
Atalarımız, İslâmla müşerref olduktan sonra, bu son dînin varlığından ve devamından yana kendini mes’ul hissetmiş, Şanlı Peygamber’in -aleyhisselâm- kutlu sancağını, teslim alarak şan ve şerefiyle İslâm’a Bayrakdarlık yapmıştır. Bin yıllık îmân tâcımızın bir cümlelik hülasası budur. Yirminci asrın kayıp üç çeyreği hariç tutulursa aslında bugün de iftiharla ifade edebiliriz ki fiilî manzara bundan başka değildir.
Hâl bu olunca; bir büyük dâvânın sancağını göklerde tutma mükellefiyeti yüklenince bunun bir bedeli de olmuştur. O bedel, o mukaddes dâvâ, î’lâyı kelimetullah aşkı uğruna "leşker-i gaza" gaza askeri olarak Allah için cihâd ederek can verip-can almaktır. Ecdadımız ve o ecdadın torunlarının Bedr’den Talas Muharebesine, Malazgirt Zaferi’nden İstanbul’un Fethine, İstiklâl Harbi ve Zeytindalı Harekâtı’na kadar o mübarek ve mukaddes dâvâ uğruna onlarca cephede can verip-can almıştır. Bunlar cephe savaşlarıdır. Kıran kırana geçen bu harplerde verdiğimiz şehiîdlerin koyun koyuna yattığı Türk Şehîdlikleri veya şehîdlikler, Macaristan’daki Galiçya’dan Bağdat’a, Kuzey Afrika’ya, Türkmenistan’daki Göktepe’den Şarki Türkistan’a kadar mevcuttur. Bir bu şekilde cephede şehîdler verdik bir de bâzı memleketlerdeki zâlim idareler altında. Stalin zulmü, Mao zulmü, Makarios zulmü, Jivkov zulmü, Saddam zulmü, Miloseviç zulmü, Esed Zulmü gibi.
16 Ocak, Türkmen Şehîdleri Günü’dür. Yirmi küsur sene sonra işgalci Amerikan askerleri elinde başında güya bitler ayıklanarak tahkir edilmiş, perişan olmuş bir hâlde düzmece bir mahkeme kararıyla idam edilecek olan Irak devlet reisi Saddam, 16 Ocak 1980’de vatansever Türkmenlerin kanına girerek onları idam ettirdi. Aslında 1960 başlarından beri Irak’ta şehîdler vermekteydik. 1980’in 16 Ocak’ında verdiğimiz şehîdlerse şunlardır: Bağdat Türkmen Kardeşlik Ocağı Başkanı Alb. Abdullah Abdurrahman, Dr. Necdet Koçak, Dr. Rıza Demirci, Adil Şerif… Hepsi idam edildi. ITC-Irak Türkmen Cephesi, her sene şehadet günlerinde Erbil, Kerkük ve yurt dışında Kur’an-ı kerîm tilaveti ve dualarla bu azîz şehîdlerimizi yâd eder. Bu sene de bu vefâyı gösterdiler. Türkiye’de çok ses getirir şekilde olmasa bile yine de unutulmadılar. Şanlı Bedr Harbi’nden bugüne verdiğimiz cümle şehîdlerimizi rahmetle yâd ediyoruz.
MS Bakanımız Hulûsi Akar ve Genelkurmay Başkanımız Org. Yaşar Güler’in böyle bir sene-i devriye günlerinde Bağdat’ı ziyaretle burada CB Berham Salihî, Başbakan Mustafa el Kâzimî ve Savunma Bakanı Cuma Enad Sadun ile kendi sahalarına dair iki devlet arasındaki münasebetleri görüşmelerinde bu yakın mazi dramının da dile gelmiş olma ihtimali mümkündür. Bugün Irak’a en yakın, en samimî destekçi devlet Türkiye’dir. Irak’ın toprak bütünlüğünü en fazla kollayan dahası bu uğurda şehîdler veren devletiz. Bu gerçekte arada köprü vazifesi gören Irak Türkmenleridir:
Irak Türkmenleri, 1055’ten beri buradadır. 1055’ten 1918’e kadar hâkim güçtür. Irak, 400 yıl Osmanlı olarak yaşamıştır. Türkmenler, bugün de Irak’taki üçüncü aslî unsurdur. Ne var ki bu unsur, ya ırkçı-sosyalist Baas rejimi, ya Kürtçü komünist militan unsur veya işgalci kuvvetler tarafından hep asimile edilmeye, eritilip hüviyetlerinden koparılmaya çalışılmıştır.
Biz, Irak için bir teminat olduğumuz gibi Irak Türkmen’i de Türkiye için bir hudut güvenliği teminatıdır. Tâ çeyrek asır öncelerden beri yazdığımız gibi "Ankara’nın emniyeti Kerkük"ten geçer. İstanbul’un emniyeti de Belgrat’tan geçerdi. Belgrad, düştükten kısa zaman sonra İstanbul işgal edildi. Kerkük, Kürtçü unsurlar tarafından zaman zaman işgal edilmiş, Türkmenler göçe zorlanmış, nüfus ve tapu daireleri ateşe verilmiştir. Kerkük, sadece bir petrol havzası değil, Türkçe’nin, ilim ve irfanımızın da beldesidir. Bizim "hoyrat" orada "horyat" denen nice halk şiirlerine, bir nev’î mânilere bu tarihî şehrimizde imza atılmıştır:
Dalda qassın
Qupartma dalda qassın
Gevlim hiç râzı olmaz
Yurdım, yâd elde qassın!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.