TAKSİM CAMİİ, AYASOFYA CAMİİ, KANAL İSTANBUL

A -
A +
1293/1876 Türk-Rus Harbi nihayetlenirken Rusların sulh şartlarından biri de Taksim'e bir kilise yapılmasıdır. İdare, bir de cami yapılmasına karar verir. Kilise inşa olur fakat cami kalır. Topçu Kışlasında cami vardır. Ancak Osmanlı iradesinin maksadı, İslâm’ın milletimize yüklediği büyük izzet ve şeref icabı meydan yerinde bir de muhteşem bir cami yükselmesidir.
Süleyman Demirel'in Başbakanlığındaki Milliyetçi Cephe Hükûmeti Kültür Bakanlığı, 13 Mayıs 1977'de Maksem'in arkasında Taksim Camiî’ni yapmak için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan muvafakat ister. İstek incelemedeyken Hükûmet değişir, CHP iktidar, Bülent Ecevit, Başbakan olur. Anıtlar Yüksek Kurulu, 09.07.1977'de Kültür Bakanlığı'nın talebini tasdîk eder. Ardından yine Hükûmet değişir. Süleyman Demirel tekrar Başbakan olur. 5 Mayıs 1980'de ruhsat hazırlıkları yapılır. Taksim Camiî Şerifi Külliyesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği idarecileri, 11 Eylül günü Başbakan Demirel'le temel atma vs. işlerini görüşürler. Ancak bir gün sonra 12 Eylül darbesi olur. Her tasarruf geriye doğru sarılarak hiç yapılmamışa döndürülür.
Buna rağmen Taksim sevdalıları boş durmazlar. 16.7.1992'de Taksim Camiî Kültür ve Sanat Vakfı kurulur. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun Maksem'e zarar vermemek şartıyla zikredilen sahaya cami inşa edilmesinde mahzur olmadığı kararının verilmesinde SHP'li Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in de desteği olmuştur.
Aradan zamanlar geçer ve 1994'te Refah Partisi iktidara gelir. Necmettin Erbakan Başbakan, İsmail Kahraman Kültür Bakanı, Recep Tayyip Erdoğan da İBB Başkanıdır. Öndeki engeller yeniden aşılır. 29.7.1996 tarihli basında Beyoğlu Belediye Başkanı Nusret Bayraktar'ın Taksim Camii Yaptırma Vakfı'nın projelendirmeyi hazırlattığını, bu yıl içinde bittiği takdirde temeli Başbakan Erbakan'ın atacağını haber verir. Düşünülen yer, aynı yerdir. Fikir de aşağı yukarı aynıdır. Altta otopark, kültür alanı ve üstte cami. Bir kısım gazeteler, bunu haber yaparken sırada Ayasofya’nın ibadete açılması olduğunu da dil altından ihbar ederler.
Diğer yandan Ziraat Bankası, 1980 yılında 406 parsel sayılı arsayı Vakıflar İdaresine satarken tapuya 10 yıl içinde inşaat yapılması aksi hâlde satanın geri alma hakkı doğacağı şartını yazdırmıştır. Dolambaçlı engeller yüzünden bu şart, geçen senelere rağmen yerine gelmemiştir. Şimdi dönem de 28 Şubat dönemidir. Ziraat Bankası dâvâ açar, Yargıtay emlâkı iade eder.
Beri tarafta Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıdır. Taksim'e cami yapılmasını istemekte fakat düşünülen yeri küçük görmektedir. Belki saha genişletilebilir. Hâlbuki Topçu Kışlasının olduğu saha, bugünün Taksim Gezi Parkı, ihtişamla yükselecek dört minareli bir cami için en münasip yerdir. Reis, hazırlattığı "Taksim Kentsel Tasarım Projesi"ni Alman Infra Gesellchaft Für Umveltplanung MBP şirketiyle Türk Yapı Sağlığı Merkezi şirketine ihale eder. Buna göre trafik yer altına alınacak, meydan yayalaştırılacak, yer altına büyük bir otopark yapılacaktır. Söz konusu proje Taksim Camiî için 3 şık sunmaktadır. Cumhuriyet Caddesi çıkışı, Gezi Parkı arkası ve parkın içi. Başkan Erdoğan'ın tercihi sonuncusudur. Ancak o dönemde Topçu Kışlasının yeniden doğuşu gündemde yoktur. Başbakan olunca bu defa cami ihtiyacı Topçu Kışlasıyla birleştirilir ve teşebbüse geçilir. Yoldaki hukuki mâniler kalkar. 28 Mayıs 2013'te dozerler çalışmaya başlayınca bugün meclislerinde aleyhimize Ermeni soykırım kararı alan devletlerin STK manzaralı vakıfları, ajanları ve medya unsurları Paralel Yapı ile iş birliği yaparak devreye girerler. 31 Mart 1909'da Sultan Abdülhamid'e karşı isyan tertiplenen yerde bir isyan daha yaşanır. Gençler kullanılır. Buradan alınan hızla 17-25 Aralık’ta Hükûmet yıkılarak Başbakan Erdoğan devrilmek istenir. Bundan dolayı Demirel ve Erbakan'dan sonra Erdoğan da çok yaklaştığı hâlde Taksim Camiî’nin temelini atamaz...
Ne var ki Recep Tayyip Erdoğan, tam bir tevekkülle yoluna devam etti. Dış düşmana ve onların içerideki iş birlikçilerine taviz vermedi ve Cumhurbaşkanlığı için halka gitti. Halk yüzde 52 oyla O'nu Cumhurbaşkanı yaptı.
Şimdi Erdoğan'a düşen İstanbul'un bahtını 3 altın anahtarla açmaktır.
Başkanlıktan önce veya Başkanlıktan sonra.
Bu, zamana karşı mükellefiyetidir.
Ancak Taksim'e bir değil iki cami şarttır. Hem Maksem'in arkasındaki yere ve hem de Gezi Parkı'na cami inşası halkın ihtiyacının gereğidir. Taksim'de camilere şiddetle ihtiyaç vardır. "Bölgede 14 kilise ve 9 havra var, cami niye yok?" diye sormak mümkündür. Ancak bu şekilde bakmamak gerekir. O kilise ve havralar da bu ülkenin vatandaşlarının ihtiyaçlarına cevap vermektedir. O hâlde Müslim vatandaşlar da haklarından mahrum edilmemelidir.
Günlerdir kaleme aldığımız şu makalelerimiz incelendiğinde görülecektir ki Ayasofya’yı kiliseye çeviremeyince müze olmaya mahkûm eden zihniyet, Taksim'e cami yapılmasını da engellemektedir.
Taksim Camiî'nin yapılması, Ayasofya Camiî'nin açılması ve Kanal İstanbul'un hizmete girmesi, 2023 Büyük Türkiye'sinin kutlu şafağı ve şanlı istiklâlimizin ilânı olacaktır.
.....
Bu yazı 06.06.2016 tarihinde Türkiye gazetesinde yayınlanmıştır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.