''Hayatımın en değerli iki varlığı bir arada...''

A -
A +

İpek Hanım saatine baktı: ''Birbirinize iltifat ederken geç kalacaksın Nalân... Akşam yemeğine geç kalma kızım.''

 
 
Hakan gerekli bilgileri aldıktan sonra Akif’in gitmesine izin vermişti. Hava neredeyse kararmak üzereyken beyaz cip süzülerek aynı bir kuğu gibi geldi. Direksiyondaki genç kız Ferit Beyin kızı olmalıydı. Birkaç saniye dikkatle baktı Hakan genç kıza. Gözleri bilmediği bir nedenle, gayriihtiyari dalıp gitmişti. Sonra toparlandı. Bu sırada köşkün kapısı açıldı ve beyaz cip süzülerek taşlı yola girdi. Hakan dudaklarını ıslattı diliyle:
- Evet, bu hanımın neyle meşgul olduğunu öğrenmek lazım. En az 100 bin dolarlık bu cip!..
           ***
Nalân o sabah erken kalkmıştı. Kahvaltıdan sonra okula gidecek ve mezuniyet işlemlerini yapacaktı. İpek Hanım saten sabahlığını savurarak salona geldiği zaman Nalân çoktan sofraya oturmuştu bile.
- Hayırlı sabahlar anneciğim, neden kalktın?
İpek Hanım gözlerini ovuşturdu:
- Olsun kızım, seni yolcu edeyim dedim. Baban odasında mı?
Omuzlarını kaldırdı Nalân:
- Babamı görmedim anne. Uyandı mı o?
İpek Hanım gülümsedi, sofradan ağzına bir zeytin attı:
- Çoktan, sabah daha gün ağarmamıştı kalktığı zaman. Sanıyorum sahilde yürüyüş yaptı.
Nalân elindeki kızarmış ekmeğe biraz yağ sürerken konuşmaya devam etti:
- Bayılıyorum onun prensiplerine. O kadar mükemmel bir örnek ki benim için. Ben de hayatım boyunca babam gibi prensiplerimin ardında durmayı kendime ilke edinmeliyim. İnsanın kendine saygısı artıyor.
Bu sırada içeriye Ferit Bey girdi. Gözlükleri gözünde, elinde gazetesi vardı. Gülümsedi:
- Hayatımın en değerli iki varlığı bir arada buradaymış. Bundan güzel bir sabah olabilir mi? Karım ve kızım... İkisi de birbirinden güzel, birbirinden zarif...
İpek Hanım bir kahkaha attı:
- Prensip sahibi olduğu kadar da romantiktir benim kocam.
Nalân sevgiyle baktı her ikisine de...
İpek Hanım saatine baktı:
- Birbirinize iltifat ederken geç kalacaksın Nalân... Akşam yemeğine geç kalma kızım.
Nalân da telaşla kalkmıştı:
- Yok anneciğim, o kadar kalmam. Öğleden sonra gelirim. İşimin o kadar uzayacağını sanmıyorum. Belki sonrasında arkadaşlarla bir yerde oturursak... Zaten telefon ederim.
Yerinden kalkıp Ferit Beyin yanına geldi ve yanaklarından öptü babasını:
- Canım hoşça kal! Bugün yine çok yakışıklısın...
Ardından annesinin yanağına da bir öpücük kondurup aceleyle çıktı salondan. Hem Ferit Bey hem de İpek Hanım sevgiyle baktılar ona. İpek Hanım huzurla gülümsedi:
- O kadar çok seviyorum ki onu, hayatımın anlamı benim kızım...
             ***
Hakan köşkün kapısının açıldığını görünce arabasının motorunu çalıştırdı. Biraz sonra Nalân’ın kullandığı cip süzülerek köşkün kapısından çıktı. Hakan da hemen arkasından hareket etti. Bir müddet sahil yolu boyunca peş peşe gittiler. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.