Fazlasıyla hak etmiştik

A -
A +

Avrupa Şampiyonası eleme gruplarında son sırada yer alan, hatta gruptaki ilk golünü son maçta atan Türkiye’den, finallere zirvede giden Millî Takıma... Usta bir teknik adam ve pırıl pırıl gençlerle...

¥ İngiltere’den Fransa’ya, İtalya’dan İspanya’ya üst seviye liglerden 7 genç aslan parçası ile çıktık Ali Sami Yen’in çimlerine... Bizim ligin 4 tecrübelisinden Mahmut’u Reykjavik’te çok aramıştık malum. Burak ise henüz tam futbola dönememiş, çok top eziyordu.
¥ İzlandalılar ilk maçtan kaynaklı “suçlarını” biliyor, millilerimizi hem kötü karşılamanın hem de mağlup etmenin psikolojisi ile “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” hesabı sert oynuyorlardı.
¥ İlk maçta iki korner atışı sonrası aynı adamdan iki kafa vuruşuyla yediğimiz iki gol ders olmuştu. Bu defa benzer duran topları kalabalık, adam adama ve dikkatli savunuyorduk.
¥ Burak’ın kafa vuruşu dışında ilk yarıda ne pozisyon bulduk ne pozisyon verdik. Doğrusu çok da gol (ve macera) aramadık. Herkes beraberliğin bize yettiğini biliyordu sonuçta...
¥ İkinci devrede biraz daha rakip ceza sahası civarında göründük. Hakan Çalhanoğlu arada bir vitesi arttırdığında pozisyon da bulduk ama kötü şutlar attık.
¥ Ve Merih Demiral pozisyonu... Nasıl biz sezgi o, nasıl kale içine kayma, nasıl bir yer tutma... Çizgiden çıkardığı bir top var, attığımız bir gol kadar değerli... Maçın adamı olarak Umut’u yazmıştım, hemen değiştirdim 82. dakikada...
¥ Lafı evirip çevirmenin sırası değil. Bize final bileti lazımdı ve aldık. Hem de pırıl pırıl ve gencecik çocuklar ve usta bir teknik direktörle... Hepinize teşekkürler Millî Takım ailesi...

MAÇIN ADAMI: Merih Demiral

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.