Karaman'ın oyunu...

Bütün takımı ceza sahasına toplayıp skoru koruma gayreti çok riskliydi ve ayan beyan geliyorum diyen gol doksanda geldi.

¥ Senelerce “yırtıcı santrfor” edebiyatı yapıldı ekranlarda, yazılarda… Ne ola ki bu yırtıcı santrfor? Neyi yırtıyor, niye yırtıyor? Meğer senelerdir kastedilen, tarif edilen Alexander Sörloth imiş. Her Trabzon maçında ona bir paragraf ayırıyorum.
¥ Dün de birinci sınıf santrfor golü attı Sörloth… Sosa’nın ortasına müthiş yükseliş, harika zamanlama ve boş köşeye mükemmel kafa vuruşu… “Biz senin babanı da biliriz” derler ya, o hesap; biz onun babasını da biliriz ama yalan yok, oğul Sörloth çok daha iyi…
¥ Gol maçı “açtı” âdeta… Trabzonspor’un koruma gayreti, Galatasaray’ı rakip ceza sahası civarına yıktı. Sonrası Uğurcan’ın kurtarışları ve iki kanatta iki süratli adam Nwakaeme ve Ekuban’ın ani çıkışlarla Galatasaray kalesini zorlamaları…
¥ Ama bütün takımı ceza sahasına toplayıp skoru koruma gayreti çok riskliydi. Bırakın organize atağı, serseri bir şut bile kaleciyi yanıltabilirdi. Ayan beyan geliyorum diyen gol doksanda geldi.
¥ Dünkü maçta birçok anlaşılmaz şey vardı.
- Bu kadar kaliteli iki takım nasıl bu kadar kötü futbol oynamayı başarıyordu?
- Hiçbir baskı görmeden nasıl bu kadar top kaybedebiliyorlardı?
- İkili mücadelelerde niye habire yere yatıyordu oyuncular?
- Sosa niye hakeme itirazlarını çok sert yapıyor?
- İlk yarıda tek dikine oynayan, rakip eksilten ve ayakta kalan adamı Lemina’yı niye soyunma odasında bıraktı Terim? Sinirli ve sarı kartlı Ömer varken üstelik?
- Trabzonspor 50. dakikada attığı golden sonra neden tamamen çekildi ve topu rakibine bıraktı, onca pozisyon ve sonunda gol yedi?
- Yusuf Sarı’ya 75 dakika nasıl sabretti Ünal Hoca?
¥ Hakkını yemeyelim, Ünal Karaman, kadrosundaki eksikleri çeşitli varyasyonlarla kapatmaya çalıştı. Campi’yi stopere koyup, Hüseyinlerden İranlı olanını orta sahaya sürdü, Novak’ın yerine Çörekçi’yi tercih etti.
¥ Neyse… İki takımın birbirine yakın futbolunda denge bozulmadı. Ekuban futbolu özlemiş, Jimmy Durmaz ise unutmuş, bu arada…

MAÇIN ADAMI: Nagatomo