Emir erdi muradına, biz bakalım meziyetine

A -
A +
İhlas Koleji öğrencisi Mustafa Emir Gazioğlu TYT ve AYT sayısalda Türkiye birincisi oldu. Sonuçların açıklandığı gün okulda öğrencimizle, babasıyla ve öğretmenleriyle konuştum.
Konuşmalardan aklımda kalanları bir yere yazıp not çıkardım. Sonra o notlardan kendimce ders çıkardım.
En sonunda da hepsini toplayıp bir yazı çıkardım...
 
          Öğretmenlerin dedikleri
 
Aldığım not: “Dört yıl boyunca hastalık haricinde neredeyse hiç devamsızlık yapmadı. Derslerini günü gününe çalışan bir öğrenciydi.”
Aldığım ders: Her işte olduğu gibi, akademik başarı için de devamlılık ve istikrar şart. Zahmetsiz rahmet olmaz.
              ***
Aldığım not: “Çok kitap okur. Sınavdan sonra yine kitaplara gömülmüş ve İngilizce çalışmış.”
Aldığım ders: Çok kitap okumadan iyi bir üniversite okumak artık hayal oldu. Öğrenmek sınava kadar değil, mezara kadar devam etmeli.
              ***
Aldığım not: “Bakkal defteri gibi not tutar. Notlarını kendinden başkası okuyamaz.”
Aldığım ders: Düzenli defter tutmak başarıyı getirir ezberi bozulmuştur.
              ***
Aldığım not: “Okulda yaptığımız tüm hazırlık programlarına katıldı. Dershaneye hiç gitmedi.”
Aldığım ders: Okul haricinde destek almadan başarı gelmez ezberi de bozulmuştur.
              ***
Aldığım not: “Öğrenme aşkı olan bir öğrenciydi. Not için ders çalışmazdı.”
Aldığım ders: Diploma şantajıyla yapılan eğitimden ancak montaj başarı çıkar.
 
          Babasının dedikleri
 
Aldığım not: “Sosyal medyaya ve televizyona uzunca bir ara verdi.”
Aldığım ders: Ekranlardan uzaklaşmadan başarıya yaklaşmak mümkün değil.
              ***
Aldığım not: “Emir şimdiye kadar kendi kararlarını hep kendisi verdi. Biz ona güvendik ve ihtiyacı olduğu zamanlarda ona yardımcı olduk.”
Aldığım ders: Çocuklarımızdan başarı bekliyorsak onlara istedikleri her şeyi değil, sorumluluk ve değer vermeliyiz.
              ***
Aldığım not: “Biz çocuğumuzun adına hiç hayal kurmadık. Onun kendi geleceğiyle ilgili hayal kurmasını sağladık.”
Aldığım ders: Çocuklarının geleceğini kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışan anne babalar, kendi geçmişlerinin yaralarını sarıyor olabilir mi?
              ***
Aldığım not: “Hocam, bu başarı sizin sayenizde oldu. Tüm öğretmenlerimize ve size teşekkür ederiz.”
Aldığım ders: Hayattaki en büyük başarı mütevazı olabilmektir.
              ***
Aldığım not: “Emir namazlarını hiç aksatmaz.”
Aldığım ders: Namaz hiçbir işi aksatmaz.
 
          Gençlik kolları mezunları
 
Sınavlarda derece yapmış öğrencilere hangi bölümü okumak istedikleri sorulduğunda cevap genelde şaşmıyor;
Tıp, mühendislik, hukuk...
Niçin çok başarılı öğrenciler ileride ülkeyi yönetmeye talip olmuyor? Siz hiç sınav birincisi olup, "Ben siyaset bilimi ve kamu yönetimi okuyacağım” diyen birisini duydunuz mu?
Son on yılın birincileri hangi bölümlere gitmiş diye baktım. Aralarında ileride büyükelçi, vali, kaymakam olmayı hedefleyen yok gibi. Seçtikleri bölümlerden belli.
Şu anda siyaset veya devlet yönetimi dendiğinde gençlerin aklına kavga, gürültü, yalan ve dolanla kurulu bir kurtlar sofrası geliyor.
Beş yıl önce Londra'ya gittiğimde, şehrin birçok yerinde insanları öğretmenlik mesleğine özendirecek afişler vardı. Ve görsellerde hep erkek öğretmen kullanılmıştı.
Bunun sebebini sordum. "Erkek öğretmenlerin sayısı çok düştü. Öğrencilerin okulda hep bayan öğretmen görmesi farklı problemlere yol açıyor. O yüzden hükûmet erkekleri öğretmenliğe özendirmek için bir kampanya başlattı" dediler.
Bizde de çocukları ve gençleri ileride devleti yönetmeye özendirmek için algı yönetimi çalışmaları yapılmalı.
Şu anda maalesef Türkiye’nin geleceği için tarihsel bir rol üstlenme fırsatı gençleri heyecanlandırmıyor.
Bizim iyi eğitimli milletvekillerine, bakanlara, büyükelçilere ihtiyacımız var.
Gençlik kolları mezunlarıyla bu iş olmuyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.