"Bu gaflet uykusu ne vakte kadar sürecek?"

A -
A +

“Gaflet pamuğu kulaklarda ne kadar kalacak? Bir gün, gözlerden perdeyi kaldıracaklar. Kulaklardan gaflet pamuğunu çıkaracaklar. Fakat, faydası olmayacak...”

 
İslam âlimlerinin gaflet ile ilgili buyurdukarı -1-
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:  
"Yavrum! Dünyada kalmak zamanı pek azdır. Bu kısa zamanın çoğu da boş yere geçmiş bulunuyor. Pek azı kalmıştır. Âhiret zamanı ise sonsuzdur. Orada başa gelecek şeyler, bu birkaç günlük işlere bağlıdır. Bundan sonra, ya sonsuz nimetler, zevkler veya bitmez tükenmez azaplar, acılar vardır. Muhbir-i sâdık, yani hep doğru söyleyici [Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem], bunları haber vermiştir. Elbette olacaklardır. Aklı olan kimsenin, durmadan çalışması lâzımdır.
Yavrum! Ömrün en kıymetli zamanları, boş yere geçti. Allahü tealanın düşmanı olan nefsin isteklerini yapmakla tükendi. Şimdi, ömrün en kıymetsiz, başarısız zamanı kaldı. Artık, bununla da, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmaz, kuvvetli zamanda elden kaçırılanı, kuvvetsiz, kıymetsiz zamanda yakalayamaz isek ve az bir emekle ve kısa bir sıkıntı ile, sonsuz rahat ve nimetlere kavuşmaz isek ve sayısız çirkin işlerimizi, az bir iyi işle örtmez isek, yarın kıyâmet gününde, Allahü teâlânın huzuruna ne yüzle çıkabiliriz? Oraya ne özür ve bahane götürebiliriz?
Bu gaflet uykusu ne vakte kadar sürecek. Gaflet pamuğu kulaklarda ne kadar kalacak? Bir gün, gözlerden perdeyi kaldıracaklar. Kulaklardan gaflet pamuğunu çıkaracaklar. Fakat, faydası olmayacak. O zaman pişmanlıktan, utanmaktan başka yapılacak şey olmayacak. Ölüm gelmeden önce, yapacak işi bilmeli. Yüzü ak olarak, Allahü teâlâyı özleyerek can vermelidir...
Önce, itikâdı düzeltmek lâzımdır. Bundan sonra, fıkıh [ve ilmihal] kitaplarında yazılı olan şeyleri öğrenmek ve yapmak zaruridir. İtikâdı düzelttikten ve fıkhın emirlerini yaptıkdan sonra, bütün zamanları, Allahü teâlâyı zikir [anmak] ile geçirmelidir. Ahkâm-ı islâmiyyeye [emir ve yasaklara] ne kadar çok yapışılırsa, Onu anmanın lezzeti artar. Ahkâm-ı islâmiyyeye uymakta gevşeklik, tembellik arttıkça, o lezzet de azalır ve kalmaz olur. [Zikrin çeşitleri vardır. Bunlardan biri de (Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillâhilhamd)dır. Buna (Tekbîr-i teşrîk) de denir. Her gün çok söylemelidir. (İstigfâr duâsı) da, faydası pek çok olan bir zikirdir... 
Daha ne yazayım? Aklı olana bu kadar yetişir. Allahü teâlâ hepimize saadet-i ebediyyeye kavuşturan şeyleri yapmak nasip eylesin! Âmin."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.