Besmeleyle yenen lokma vücuda şifadır…
2 Eylül 2018 02:00
Allahü teâlâ kullarını Cennete davet ettiği zaman, davetiyenin altındaki imza “Bismillâhirrahmânirrahîm” olacak.
Besmelenin önemi -2-
Besmelenin pekçok faziletleri vardır. Allahü teâlâ kullarını Cennete davet ettiği zaman, davetiyenin altındaki imza “Bismillâhirrahmânirrahîm” olacak. Âdem aleyhisselama ilk gelen âyet, Besmeledir.
Besmeleyle yenen lokmalar vücuda şifa olur. Yemekte bereket olur. Şeytan yemeğe ortak olamaz.
İki tane şeytan yola çıkıp bir beldeye gelirler. Biri diğerine, (Sen şu eve, ben bu eve! Bir ay sonra burada görüşelim) der. Diğeri de tamam diyerek, ayrılırlar. Bir ay sonra buluşurlar. Bir tanesi çok zayıflar, ip gibi olur, diğeri ise aşırı şişmanlar. Şişman olan, zayıf olana, bu ne hâl diye sorunca, o da, (Mahvoldum, ne yeseler, ne iş yapsalar Besmele çekiyorlar, bir yere giremedim, bir şey yapamadım. Açlıktan ölecek hâle geldim) der. Şişman güler, (Benim gittiğim evdekilerin gâfilliklerinden dolayı, hiçbir işte Besmele hatırlarına gelmiyor) der...
İki tane şeytan yola çıkıp bir beldeye gelirler. Biri diğerine, (Sen şu eve, ben bu eve! Bir ay sonra burada görüşelim) der. Diğeri de tamam diyerek, ayrılırlar. Bir ay sonra buluşurlar. Bir tanesi çok zayıflar, ip gibi olur, diğeri ise aşırı şişmanlar. Şişman olan, zayıf olana, bu ne hâl diye sorunca, o da, (Mahvoldum, ne yeseler, ne iş yapsalar Besmele çekiyorlar, bir yere giremedim, bir şey yapamadım. Açlıktan ölecek hâle geldim) der. Şişman güler, (Benim gittiğim evdekilerin gâfilliklerinden dolayı, hiçbir işte Besmele hatırlarına gelmiyor) der...
İyi huylu sâliha bir kadının güzel bir alışkanlığı vardı. Bir işe başlarken veya bir yere bir şey koyup alırken hep (Besmele) çekerdi. Kocası, o kadar dinine bağlı bir kimse değildi. Hanımının bu güzel alışkanlığı için (Bu kadarı da çok) derdi... Bir gün, “Karıma bir oyun edeyim de, Besmelenin hiçbir faydası olmadığını anlasın” dedi. Bu niyetle karısına bir kese altın verdi ve “Aman hanım! Bunu iyi sakla da bir zarar görmesin” dedi. Kadıncağız keseyi saklamaya giderken, kocası da gizlice onu takip etti. Kadının keseyi sandığa sakladığını gördü. Hanımcağız, keseyi sandığa koyarken, (Besmele) çekmeyi de unutmamıştı. Kocası, daha sonra gizlice hanımının koyduğu keseyi alıp içinde su bulunan bir kuyuya ipe bağlayıp bıraktı. Akşam eve gelince; “Hanım, para lazım oldu. Keseyi getir, dedi. Karısı sandığa giderken, o da peşinden gitti. Sâliha hanım, olanlardan habersizdi. Besmele çekip, sakladığı yerden parayı çıkardı. Yalnız keseden sular damlıyordu, Hanımcağız; “Hayret! Bu kese niçin ıslanmış!” dedi. Kocası ise daha çok şaşırmıştı. Karısının, inancının temizliğini ve mükâfatını görünce o da yaptıklarına pişman olup, olanları hanımına bir bir anlattı ve o hâline tövbe etti. Sonra “Hanım, Besmelenin ne demek olduğunu şimdi iyi anladım. Kuyudan keseyi, söylediğin o Besmele çıkardı” dedi...
İmâm-ı Rabbânî "rahmetullahi aleyh", talebeleri ile uzak bir yere gidiyordu. Gece, bir hânda kaldılar ve “Bu gece, bu hânda bir belâ hâsıl olacak. ‘Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm duasını okuyunuz!” buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı, duayı okuyanlara bir şey olmadı. Dertlerden, belâlardan, fitne ve hastalıklardan korunmak için, Hazret-i İmâmın bu sözünü hatırlayarak, bu duayı sabah ve akşam, üç kere okumalıdır.