Allah imandan ayırmasın canım vatana feda olsun

A -
A +
Ali Çavuş canını da din ve vatan yolunda feda etti. "Allah imandan ayırmasın... Canım vatana feda olsun" dedi ve Kelime-i şehadet söyleyerek ruhunu teslim etti...
    Bugün, Çanakkale savaşları ile ilgili bazı hatıralardan bahsedeceğiz. Böyle hatıralar bilhassa gençlerde, millî ve manevî duyguların kuvvetlenmesine vesile olmaktadır. Çanakkale Savaşlarında bulunan bir subay şöyle anlatır:  “Çanakkale Savaşının devam ettiği günlerden birindeyiz. Bu sırada Ali Çavuş ile karşılaştım. Sol kolu isabet almış, elini sadece zayıf bir deri parçası tutuyordu. Ali Çavuş  ızdırap içerisinde  sağ elindeki çakıyı bana uzattı ve:  -Şunu kesiver kumandanım, dedi. Gayriihtiyarî çakıyı aldım ve eli koldan ayırdım... Ali Çavuş yalnız elini değil, çok geçmeden canını da din ve vatan yolunda feda etti. 'Allah imandan ayırmasın... Canım vatana feda olsun. Memleket sağ olsun' dedi ve Kelime-i şehadet söyleyerek ruhunu teslim etti..."               *** Birinci Dünya Harbi bütün cephelerde devam eder. Bir anne, cepheye giden oğluna şöyle seslenir: “Oğul, sen giderken, ardından baktığım oğul. Seni gözledim. Doğduğundan beri yaptığım gibi, seni izledim. Yüzüne çarparsa yel, yüreğim ürperir oğul. Ayağına taş değerse, bağrım yanar oğul. Kıyamadım gülü ellemene, dikeni vardır diye. Canımdan can, kanımdan kan oğul. Ama… Bugün git oğul. Çiğnenecekse şehit atanın mezarı, git oğul git. Bilesin ki dualarım seninledir. Rüyamda gördüm oğul, bize artık vuslat [kavuşmak] ahirettedir…”               *** Sene 1915... Harp günleri… Ak saçlı, beli bükülmüş ihtiyar bir ana, oğlunu cepheye uğurlar. Bu sırada elini öpen oğlunu bağrına basar ona şöyle der:  “Hüseyin’im, yiğit oğlum benim! Dayın Şıpka’da, baban Dömeke’de, ağaların [ağabeylerin] Çanakkale’de şehit düştüler. Bak, son yongam sensin. Eğer minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri sönecekse, dönme!”  Son evladını da dualarla yaşlı gözlerle cepheye uğurlar.               *** Yüzbaşı Mehmet Tevfik, Çanakkale’de şehit olmadan önce şu mektubu kaleme alır: "Sevgili babacığım, valideciğim; Siz ebeveynim olmak dolaysıyla beni mukaddes dinimize, vatan ve millete hizmet etmek için ne süretle yetiştirmek mümkün ise, öylece yetiştirdiniz. İlk girdiğim muharebede, sağ yanımdan hain bir İngiliz kurşunu geçti. Hamdolsun kurtuldum. Şehit olursam, Cenâb-ı Hakkın sevgili kulu olduğuma kanaat edeceğim. Oğlumun eğitim ve öğretimine, salih bir Müslüman olarak yetişmesine siz de zevcemle birlikte lütfen gayret ediniz.  Sevgili hemşirem Lütfiyeciğim; Hepiniz, her gün beş vakit namaz kılınız! Bir namazı kaçırmamaya çok dikkat ediniz. Ruhuma Fatiha okuyarak beni sevindiriniz! Sizi de Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve himayesine emanet ediyorum..." Allahü teala bütün şehitlerimizin mekânlarını cennet, derecelerini âli eylesin. Âmin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.