Cahit Bey beyninden vurulmuşa döndü!..

A -
A +

Paraları ayırmak için çekmeceyi açtı. O anda donup kaldı. Para yoktu yerinde!..

 
Cahit Bey masasına geçti. Patron bazı ödemeler hakkında bilgi almıştı kendisinden. Odacının getirdiği çaydan bir yudum alıp kalemini aldı eline. Deftere bazı hesapları işledi. Kafasının içinde Hakan vardı. Oğlunun ani ziyareti duygulandırmıştı kendisini. Dolan gözlerini parmaklarının ucuyla sildi. Paraları ayırmak için çekmeceyi açtı. O anda donup kaldı. Para yoktu yerinde. Fırladı ayağa. Masanın üzerini talan etti. Yerlere baktı. Para sır olup uçmuştu sanki. Yüreğinin daraldığını hissediyor, kalbi sıkışıyordu. Çekmeceye bir kez daha baktı. O sırada odaya giren odacı onun telaşlı hâlini görünce dayanamadı:
- Cahit Ağabey, hayırdır? Bir şey mi kaybettin?
- Hasan! Bu odaya kim girdi ben patronun yanındayken Allah aşkına?
Odacı dudak büktü:
- Kimse girmedi ağabey… Oğlun vardı odada bir tek. Ben de sen varken geldim biliyorsun. Kimse girmedi.
Cahit Bey beyninden vurulmuşa döndü. Odacı Hasan’ın sözleri defalarca yankılandı beyninde:
“Oğlun vardı odada bir tek!..”
Yıkıldı, koltuğuna çöktü. Kolları yanına düşmüştü. Düşündüğü şey doğru ise yediği en büyük darbenin altında kalmıştı. Acı içinde içini çekti:
“Hakan! Hakan sen mi yaptın bunu? Ben ne yapacağım şimdi?..”
Polisi ararsa oğlunun istikbalini mahvetmiş olacaktı. Onu hapishaneye gönderecek, geleceğini bir kalemde silip atmış olacaktı. Bitkindi yaşlı adam. Çaresizlik içinde etrafına bakınıyordu. Sesi çıkmıyor, soluğu bedeninde kaybolmuş, acı içinde kıvranıyordu. Ayağa kalktı. Ceketini aldı askıdan. Kimseye bir şey söylemeden çıkıp gitti ofisinden. Akşama kadar sokaklarda yürüdü. Deniz kenarında oturdu, güvercinlere yem attı. Hava kararmaya yüz tuttuğu anda evine doğru ilerlemeye başladı. Kapıya geldiği zaman kararını vermişti artık. Yavaşça çaldı kapıyı. Necile Hanım telaş içindeydi.
- Cahit Bey neredesin? Patronun geldi iki kere. Biraz evvel de polisler geldi. Neler oluyor?
Yaşlı adam başını iki yana salladı:
- Her şey bitti Necile’m. Her şey bitti. Birazdan gelip beni götürecekler. Sakın yıkılma.
Necile Hanım şaşkınlık ve korkuyla baktı kocasının yüzüne:
- Nereye götürecekler bey? Neler oluyor.
Cahit Bey cevap vermeden girdi içeriye. Oturma odasında kanepeye attı kendini:
- Polisler götürecekler Necile… Bugün şirketin maaşı olan parayı kaybettim.
Kadın eliyle ağzını kapattı boğazından çıkan feryada engel olmak istercesine:
- Allah’ım, neler oluyor?
Tam bu sırada kapı çalındı. Polislerdi gelenler. Bir sivil iki de resmî memur girdi içeriye:
- Cahit Arkan! Bizimle emniyete kadar geleceksiniz.
Yaşlı adam ayağa kalktı acı bir şekilde gülümsedi:
- Gidelim memur bey. Ben hazırım.
Sivil memur elinde kelepçeyle yaklaşan resmî görevliye işaret etti:
- Gerek yok kelepçeye. Buyurun Cahit Bey. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.