"Hiç önemli değil, ben ne iş olsa yaparım..."

A -
A +

Esra “işte şimdi her şey bitti” diye düşündü. Kalacak bir yeri bile yoktu.

 
Esra, ayakkabılarını giyip çıktı dışarıya. Mutlaka bir iş bulmak zorundaydı. Kendisine, bebeğine bakabilmek için para kazanması lazımdı. Bir gazete alıp parka gitti. Banklardan birine oturup iş ilanlarına bakmaya başladı. Birkaç yer işaretleyip gazetesini katladı. Gözlerini kısarak baktı caddenin uzaklarına:
“Haydi bakalım Esra, inşallah bu sefer rast gelir bir şeyler…”
Üç saat içinde dört tane işletme gezmişti. Hepsinden de aldığı cevaplar olumsuzdu. Umutları kaybolmaya başlamıştı. Moralini bozmamak için kendi kendine telkin ediyor, gayretlenmeye çalışıyordu. Hava kararmaya yüz tutmuştu. Ertesi gün devam etmeye karar vererek dönüş yolunu tuttu. Karşıdan karşıya geçerken gözü karşısındaki binaya ilişti. Yücel Güzellik Salonu yazan tabelanın altında küçük bir yazı vardı: “Eleman aranıyor”. Heyecanlandı. Hızlı adımlarla girdi binadan içeriye. Kısa boylu, minyon yapılı bir kadın açtı kapıyı. Güler yüzlü, sarışın bir kadındı:
- Buyurun hanımefendi…
- Ben… Ben iş ilanı için gelmiştim.
Kadın yukarıdan aşağıya süzdü Esra’yı. Başını salladı:
- Gelin, odama girip konuşalım.
Geniş ve çok şık döşenmiş bir odaya girdiler. Esra tedirgindi. Göz ucuyla salona baktı. Müşteri çok fazlaydı. Yaklaşık beş kişi kadar çalışan vardı. Sarışın kadın ise konuşmadan dikkatle inceliyordu genç kadını…
           ***
Neden sonra Esra kadının yüzüne baktı. Kendini toparlamıştı biraz:
- Ben iş için müracaat etmiştim efendim.
- Anlıyorum canım. Hiç çalıştın mı böyle bir yerde?
Başını iki yana salladı Esra:
- Hiç çalışmadım efendim. Ben... Ben okuyordum, üniversitede… Bazı nedenlerden dolayı ayrılmak zorunda kaldım. Bir bebeğim var… Ona bakmak zorundayım.
Kadın kaşlarını çatmıştı. Meraklandığı belliydi:
- Yaaa… Peki siz çalışırken bebeğe kim bakacak?
Esra yutkundu. Dudaklarını ısırdı:
- Bilmiyorum efendim… Ama bir yerden başlamam lazım.
- Nerede kalıyorsunuz?
Esra “işte şimdi her şey bitti” diye düşündü. Kalacak bir yeri bile yoktu. Umutsuzca baktı kadının yüzüne:
- Kalacak bir yerim bile yok. Çalışıp bir oda tutmayı düşünmüştüm.
Kadın arkasına yaslandı. Hiç konuşmadan inceliyordu genç kadını. Neden sonra öne doğru eğildi:
- Bakın burası bir güzellik salonu. Burada saç bakımı, cilt bakımı gibi şeyler yapıyoruz. İyi bir müşteri potansiyelimiz var. Burada getir götür işlerine bakacak, çay kahve hazırlayacak ve salonun temizliğinden sorumlu olacak birisini arıyoruz. Aynı bir ev gibi düşünün. Biliyorum, sizin gibi üniversite tahsili görmüş bir genç bayan için belki uygun bir iş değil ama…
Esra atıldı:
- Hiç önemli değil efendim, ben ne iş olsa yaparım.
Önüne bakarak mırıldandı ardından:
- Çünkü ihtiyacım var! DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.