Adalet için şimdi tam zamanı...

A -
A +
Samsun'da kadına yönelik şiddetin en aşağılık, en vahşi örneklerinden birini izledik. Erkek görünümlü bir ucube, Canik Belediyesi'nin bahçesinde kıstırdığı eski eşini öldüresiye darbelerle vurup yere indiriyor. Yetinmiyor bununla... Yerde hareketsiz kalan kadına aynı hınç ve gaddarlıkla vurmaya devam ediyor. Yanı başında "anne" diye ağlayan küçük kızının feryadına figanına aldırış etmeden öldürücü darbeler indiriyor. Balkonlardan bu vahşeti görüntüleyenler de var, bağırıp, "vurma" diyen de... O sırada olayı izleyenlerden birinin sesi yansıyor mikrofona. "Aile arasında olan bir olay galiba, müdahil olmayın" diyor. Bakın size bir şey söyleyeyim. Kurulan bu cümle, kadının şiddete uğramasından çok daha can yakıcıdır benim açımdan.  Dehşet vericidir... Yol ortasında erkek görünümlü bir ucube bir kadına çocuğunun önünde öldürme kastıyla darbeler indirecek ve sen "Aile arasında, müdahil olmayın" diyeceksin. Bahse girerim ki bu cümleyi kuran kişi evinde eşine veya çocuğuna aynı azabı yaşatan biridir.  Ya da yaşatmak üzere olan biridir.  Kadına şiddet noktasında başarıya ulaşmak istiyorsak, olay anında şiddet uygulayan kişiyi yakalamak değildir maharet.  O işin en kolay tarafı... Önemli olan bu zihniyetin önüne geçebilmek. Dikkat ederseniz biz her zaman sonucu konuşuyoruz. Sonuca götüren süreçle ilgili hiçbir çalışmamız yok. Bir bireyin diğerine sözlü veya fiilî olarak uyguladığı şiddetin insanlık suçu olduğunu anlatamıyoruz. Bu suçları işleyen kişilerin toplum içinde yaşama hakkı olmadığına dair çalışmalar yapamıyoruz. Dahası... Suçu işleyenlere de "Bu sefer oldu, bir daha yapma" dercesine yeni şiddet alanları açıyoruz. Bakın şahit olun... Canik'te kadına şiddet uygulayan bu ucube göstermelik bir şekilde tutuklandı ya. İlk duruşmada elini kolunu sallayarak dışarı çıkacak. Bu iş duruşmada takım elbise giyip, "Pişmanım, kendimde değildim" demeye bakar çünkü... Yeni açıklanan İnsan Hakları Beyannamesi'nde kadına yönelik şiddete çok daha ağır cezalar getirilmesi öngörülüyor. Benim naçizane önerim şu: Eğer bu beyanname laftan ibaret olmayacaksa, Samsun'daki bu olayın milat olması gerekiyor. Erkeklerin değil böyle bir suçu işlemek, kadına şiddeti aklından dahi geçirmemesi adına bu caniye ibretiâlem için en ağır suçun verilmesi gerekiyor.  Ve tabii bununla birlikte kadınla erkeği evlilik sırasında ya da boşandıktan sonra birbirine düşmanlaştıran kanun maddelerinin de elden geçirilmesi gerekiyor. Şundan eminim ki... "Kadının sözü esastır" gibi, "ömür boyu nafaka" gibi, "çocuğu babaya karşı silah niyetine kullanmak" gibi çıldırtıcı kanunlar eski eşleri birer düşmana dönüştürüyor. Bunun çaresi de devletin elindedir. Son olarak... Din-i İslam'da kadının, erkeğin emaneti olduğu emrolunur. Gerek dinimizde gerekse töremizde emanete kötü niyetle el uzatmak affedilmez günahlardan sayılır. Kaldı ki... Erkeğe emanet edilen kadının namusu değil, hakkı ve hukukudur. Kadınlık gururu ve onurudur.  Bu değerlere el uzatan erkeğin toplum içinde insan muamelesi görmesi vallahi ayıptır, günahtır. Bu vesileyle Samsun'da eşine şiddet uygulayan ucubeye âdeta sıra dayağı çeken Canik halkına da hassaten teşekkür etmek gerekir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.