Muadil keyfiyeti!

A -
A +

Tecrübe; insanın kel kaldıktan sonra kendisine bir tarak bahşedilmesiymiş… Kenardaki tecrübe abidesi muadilleriyle çıktığı Şampiyonlar Ligi maçında iyi oyununu puana çevirememiş; bu defa Antalya'da şeytanı topal göndermeyi deniyor ama hâlâ muadil oyuncuları ambalajlayıp maç ve puan kazanmak peşinde…
Üstelik birbirinin aldığı nefesi bile bilen iki teknik adam karşı karşıya. Rakibin sonlarda yorgun olabileceğini planlayan ev sahibi agresif oyunu sertlikle kaynaştırarak başladı.
Ayrıca geriyi boşaltmadan uzun uzun atarak oynamaya çalıştı ve kilitledi ama kendi de kilitlenmişti Antalyaspor'un; taa ki 30. dakikaya kadar. Sonra topuyla tüfeğiyle gelmeye başladı ev sahibi takım. İki uçurtma kanadı da iyi kapatıldığı için Boffin yere bile yatamadı ilk yarıda.
İkinci yarının hemen hemen tamamını baskılı ve rakip kalede 'arayarak' oynayan Galatasaray; sanki hafta içi deplasmanda Şampiyonlar Ligi oynayan rakibiymiş gibi bir fizik üstünlük kurdu.
Sağdan soldan denediler, ortadan delmeye çalıştılar ama bir türlü olmuyordu. Golün gecikmesi takımı telaşa da sokmadı açıkçası. Sabırla ve inatla deneye devam ettiler uzunca bir süre... Son dakikalara doğru da bunun meyvesini aldılar zor da olsa…
Son iki deplasmanın ortaya sunduğu gerçek topu rakip çerçeveden içeri atmak gerekir. Onun için de oraya atan oyuncular gerekir. Madem almadılar o bölgeye oyuncu; Fatih Terim de şapkadan önce Maicon, sonra da Donk çıkarır ve maçı alır...
Hatırlatayım…
Üstelik deplasmanda kazanır…
Avrupa dönüşü yorgunluk belirtisi göstermeden...

MAÇIN ADAMI: Ndiaye…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.