Bayram gezmeleri nasıldır?

A -
A +

Anadolu'nun başarılı kalemlerinden değerli dostum Ahmet Mahir Pekşen'in güzel bir çalışması olan "Kâinatın Başşehri Divriği" isimli folklorik içerikli çok hoş anılarla dolu kitabından bayramla ilgili bölümünü sizinle paylaşmaya kaldığımız yerden devam ediyorum... "Birisi namaz esnasında, biri cemaat camiden çıkarken, diğeri de cemaat dua için kabristandayken üç top atılması bayramın değişmez özelliklerindedir... Babalarıyla, dedeleriyle kabristana girip ölmüşlerinin ruhlarına el açan çocukların gözü, bir yandan da Kale'den, Arslan burçlardan atılacak son topun önce alev, sonra duman en nihayet duyulacak gümbürtüsündedir... Bu bir "başla" komutudur sanki. Mezar taşları arasından arka arkaya mantar tabancası sesleri gelmeye başlar artık. Bir gün önceden ceplere yerleştirilen tabancaların bayramıdır bu ilk saatler. Daha mezarlıktayken müsafeha ederek bayramlaşmaya başlayan erkekler birer ikişer evlerinin yolunu tutarlar... Evlerde onları bekleyen ilk şey kara yaprakla alatlı pilavın mis gibi kokusudur. Öyle sıradan bir kahvaltıyla bayram karşılanmaz. Pilav demlendikten sonra, erkenden uyandırılmış küçük kızların kınalı ellerini pilavın buharına tutturarak kararmasını sağlayan evin hanımı, zaten hazır olan masaya-siniye ev halkını davet ederek günü başlatır. Sofraya oturmadan önce ev halkı birbirleriyle bayramlaşır. Eller öpülür, harçlıkla verilir, daha sonra yemekler yenilir. Bayram yemeğinin üç gün bitmemesine dikkat edilir. Bayram günü taze yemek pişirerek evi kokuya bulamak hoş sayılmaz. Bayramda gelene gidene hizmet edilir... Bayram gezmelerinde evin yaşlıları gezmez. Erkekler mahalle camisinde yaşıtlarıyla cemaatle bayramlaşır, evde gelenleri karşılarlar. Erkeklerin bayramlaşma esnasında havadan-sudan sohbetleri genelde "Ağam, bayram namazında hangi camideydin?" diye başlar gider... Yaşlı kadınların bayramı zaten pek çok yerde olduğu gibi en az bir ay sürer. Yaşlılar, evlerin kapatılarak bir yerlere gidilmesine hiç hoş bakmazlar. Hiç değilse bayramın ilk gününün evlerinde karşılanmasını isterler... Bayram süresince sokak kapısı açık tutulur. Hiçbir zaman geri çevrilmezse de, fakirler, yoksullar bayramlarda daha fazla sevindirilir. Bayramların ikramı, "koku" diye tabir edilen esans ve ağızda eriyen peynir şeker yahut da lokumdur. Kolonya, gülsuyu, kağıtlı şeker, hele hele çikolata çok çok sonraları kabul görmüştür. Yani kırk elli yıl öncesinin ikramı, koku, peynir şeker ve kahvedir. Hele bir de becerikli bir hanımın evindeyseniz, incecik, pırıl pırıl "halli" bardaklarla, kızılcık, vişne ve gülsuyu ikram edilmesi işten bile değildir... Hemen hemen her yörede aynı olan, kurban kesimi işini detayıyla anlatmayacağım. Çünkü sırada yeni gelinlerin bayram gezmesi var... Ellerine, gelinlere özel parmak süleği yapılmış geline bayram için yöresel "üç etek veya bindallı" giydirilir. Zogattepe, sallama kemer, altın top, zincir, hırtlatma, cebe altınlı hindi vs. gibi yöresel takılar takarak, üstüne de gelin işi "Bağdat çadırı" giydirerek baba evine ve yakınlarına el öpmeye, bayramlaşmaya gönderilme geleneği mevcuttur. Gerek koca evinde ve gerekse baba evinde yeni geline altın, para veya başka hediyeler verilmesi önemli adetlerdendir... Eğer cenaze çıkmış ev varsa, başka bir deyimle ilk bayram yaslı geçirilecekse bayram yemeği bir yakını tarafından pişirilip ölü evine getirilir. Genç ise acı, yaşlı ise orta şekerli kahve ikramı yapılır, şeker, kolonya ve tatlı ikramı yapılmaz. Cenaze çıkan evin ahalisi o bayram ziyaretlere gitmez. "Bayram taziyesine" gelenleri karşılar ve evden çıkmaz. Gurbette yakını, askerde oğlu olup da gelemeyen hüzünlü evlere ziyarete gidilerek ev halkı neşelendirilmeye çalışılır. Üç-aşağı beş yukarı sizin oraların bayram kokusuna benziyor değil mi?.. Bence bayram kokusu çerez tabaklarında gizlidir. Çamur sıvalarda, kireç badanalarda gizlidir. Pilav buğusunda, buhamber kokusunda gizlidir. Belki de minik ellerin kınalı avuç içlerinde gizlidir. Belki mantar tabancasında, "Arslanburçlardan" atılan topta gizlidir. Bayram; bayram olalı yüreklerde, gönüllerde, vuslatlarda gizlidir..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.