Çareler tükendiği zaman...

A -
A +

Türkülerimiz hep ayrılık hep gurbet hep çile ve hasret üzerine örülmüştür. Neden? Çünkü bu milletin hiç yüzü gülmemiş ki? Asırlarca at sırtında huduttan hududa koşmuşlar... Yirminci yüzyılda dünya başlarına zindan olmuş, yedi düvelle boğuşmuşlar... Yetmemiş, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında kan vermişler can vermişler... Kimi Yemen'de kalmış, kimi Çanakkale'de... Kimi kör dönmüş askerden kimi döndüğünde yuvasını bulamamış... Bu millet hep çile çekmiş... Dolayısıyla, şimdinin "Oynama şıkıdım şıkıdım"lı poplarına nisbet o zaman "Gönül gurbet ele gitme / Ya gelinir ya gelinmez"li türküler terennüm ediliyordu. Türküler toplumun aynasıydı. "Oymana şıkıdım"lar da toplumun aynası... Lafı şuraya getireceğim... Bu köşe de toplumun aynası... Evet yayınyandığı günden itibaren bu köşeye gelen hatıralar hep dönemin sorunlarını ya da sıkıntılarını yansıtan konulardan oluştu ve oluşmaya devam ediyor. Onbeş yıl öncesinde "Ağrımadık baş olmaz, başa gelmedik iş olmaz" türünden, akla hayale gelmeyecek olaylar yayınlanırken, dönem dönem farklılıklar gösterdi Hayatım Roman... Bir dönem sevgililerin birbirlerinden çektikleri cefalara sahne oldu... Bir dönem depremlere... Bir dönem "Üniversite mağdurları" ağladılar bu köşede, bir zaman gurbetçiler... Arada bir komik olayları da okuduk birlikte... Derken şimdi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç yaşanmamış, dileriz bir daha yaşanmaz olan ekonomik krizin yaktığı yıktığı, kasıp kavurduğu insanlarımızın satırları gelmeye başladı fakstan sarkmaya başlayan beyaz kağıdın ucundan... Dürüstlükten başka hiçbir özelliği olmayan insanlar birer birer tufana teslim oldular, oluyorlar... Allah hepimize sabırlar ve kolaylıklar versin diyerek Ankara'dan Güloğlu Nakliyat'tan Ahmet Güloğlu'nun duygularını paylaşıyoruz... "Ben onsekiz yıldan beri evden eve nakliye işi yapmaktayım. Rekabetin artması, bir de ekonomik kriz sebebiyle ev alımı satımının durma noktasına gelmesi, banka kredilerinin durması beni ve çalışanlarımı, ailemi perişan etti. O hale geldim ki, iki kamyonumu, bilgisayarımı, iki televizyonumu, kameramı, binek arabamı sattım. Tam üç ay boyunca mücadele ettim. Ancak Allah korusun nur gibi çocuklarımın dışında satacak birşeyimiz kalmadı. Kira, vergi, banka kredisi gibi masraflarımı ödeyemez duruma geldim. Artık son demlerimi yaşıyorum. Durumumu birçok devlet adamına yazdım. Yalvardım, "Zor durumdayım, bana yardımcı olunuz" dedim. Gelen cevaplar çok enteresandı. "Ekmek yoksa pasta yiyin beyefendi" diyecek cinstendi. Bazıları bizi adam yerine koyup cevap gönderdi. Birçoğu mektubumu dikkate bile almamış... Size soruyorum. Çareler tükendiği zaman ne yapılır? TGRT'de dinledik senelerce... Gazetede okuduk... Nice din büyüklerinin dualarıyla, çakıl taşları altın oluyordu. Ne acıdır ki, şimdi kağıt parçası paralar için canlar gidiyor. Kıyameti yaşar gibi mi olduk nedir? Kimse kimsenin umurunda değil. Bu vatanı tertemiz bırakan atalarımızın kanı boş yere mi aktı? Sabır sabır ama hiç umut yok. Yarın idama gidecek biri gibi dolaşıyorum. Hatta "Ah keşke " diyorum yeminle... Şu ana kadar onbinden fazla insan taşıdım. Fakat iki seneden beri doğru dürüst bir iş alamaz olduk. Cenab-ı Allah bizleri birbirimize faydalı olalım diye yaratmadı mı? Bir karıncaya bile değer veren insanlar değil miydik biz? Allahım, yardım et!.. İşimi bırakayım da bir işe gireyim dedim bulamadım. Yemin ediyorum, canıma kıyayım diyorum ama Allah'tan korkuyorum. Hem de iki mini çocuğumla benden başka kimsesi olmayan eşimi yapayalnız bu çilelere bırakıp gitmeye kıyamıyorum. O çocukların dünyaya gelişinde hep güzel ahlaklı geleceğe mutlu bakan çocuklar olsun istemiştim. Allah bana iki tane nur topu gibi çocuk verdi. İnanıyorum ki Rabbim neylerse güzel eyler. Fakat bizim gibi belki yüzlerce çaresiz insan var. Bunlara kim yardım elini uzatacak? Çare nerededir? Kimdedir nerden bileceğiz, ne yapacağız? Tükendim efendim, tükendim..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.