Okuyanı olmayan ülkede yazmak

Çetin Altan, 29 Nisan 2001 tarihli köşe yazısının son paragrafında şunları yazıyordu: "..... Türkiye'nin imajı ne zaman ayvayı yedi? Herşeyin yapay bir görüntüden ibaret olduğu ve Japonya'da 1000 kişiye 1000 kitap düşerken; Türkiye'de 7250 kişiye sadece 1 kitap düştüğü ve Türkler'in genellikle "yazı" ve "yazarlık" kavramlarını değerlendirmekten yoksun oldukları anlaşıldığı zaman..." Fazla söze hacet var mı bilmem. İşte ülkemizin hali. İşte ülkemizde okunan kitap durumu... İşte ülkemizde yazı ve yazı adamlığının dramı... İşte tüm bu iç karartıcı istatistikler bir yana, yaptığı başarılı hizmetler ve doktorluğunun yanında, sanki istatistiklerde denge meydana getirmeye gayret edercesine, hemen her ay ülkeye bir kitap kazandıran Doç. Dr. Sefa Saygılı beyefendi bu kez de sizlerin karşısına Türdav Yayınlarından "Beyin ve Ruh" isimli harika bir çalışmayla çıkıyor... Yazı adamımız yok denecek kadar az ama hiç olmazsa okuyanımız çok olsun dileğiyle, bu güzel çalışmadan bir bölümü sizlerle paylaşıyorum. "Yaptığı bilimsel çalışmalarla ve ameliyatlarla tanınan ünlü Beyin-Omurilik-Sinir Cerrahı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan muhteşem beynimizi şöyle anlatıyor: ..... Yaratılmışların en şereflisi olan insan, başlı başına bir sanat eseridir ve adeta bir kâinattır. Beyin ise insanın en değerli organıdır. Öyle ki günlük hekimlik pratiğinde de gördüğümüz gibi eğer bir kimsede beyin, fonksiyonlarını icra edemez duruma düşerse, kalp ve diğer orgalar normal çalışsa o kişinin bitkiden farkı yoktur. ..... Bu değerli uzvumuzun kapasitesi o derece geniştir ki, kırk yıl önce dünyanın herhangi bir yerinde duyduğumuz bir küçük ses, hece veya kelimeyi kırk yıl sonra tekrar işittiğimizde bize koskoca bir roman mesabesindeki hediseler zincirini baştan sona hatırlatabilir ve adeta bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden tekrar geçirtebilir. ..... Beynimiz bütün bu faaliyetlerini sahip olduğu 100 milyar civarındaki sinir hücresi ile yürütmektedir. Her bir sinir hücresi (nörün) değeriyle sinaps adı verilen ortalama 10.000 kadar bağlantı yapmaktadır. ..... Yine beyin dediğimiz muazzam organımızda ortalama 100 milyar sinir hücresi, dolayısıyla muhtemelen 100 milyar mini karar merkezi bulunmaktadır. Yapılan hesaplamalara göre beynimizde bulunan ortalama 100 milyar hücre ile en az 2 üzeri 100.000.000.000 adet mesajı aktarmak imkan dahilindedir. Bu öylesine büyük bir rakamdır ki, 2 üzeri 64 adet buğday tanesi yeryüzünde var mıdır diye araştırsanız, olmadığını göreceksiniz. 2 üzeri 64 rakamının ne kadar büyük olduğunu eski bir hikâye ile özet olarak anlatmak istiyorum: Bir zamanlar dünyanın bir ülkesinde satranç meraklısı bir hükümdar yaşarmış. Kendisini satrançta hiç kimse yenemezmiş. Bir gün çok uzak diyarlardan fakir görünüşlü, mütevazı, yaşlı bir kişi saraya gelerek satrançta çok usta olduğunu, hükümdarı yenebileceğini söylemiş. Derhal oyun başlamış ve neticede hükümdar ömründe ilk kez satrançta mağlup olmuş. İhtiyara, "Dile benden ne dilersen?" demiş. O da, "Efendim, şu satranç tahtasının ilk karesine bir buğday tanesi koyuyorum, ikinci karede bu iki katına çıkacak, üçüncüde dört, dördüncüde onaltı adet buğday tanesi olacak ve böylece katlana katlana 64 kare boyunca gidecek. Ben fakir bir kişiyim, 64 kareye ulaşıldığı anda ne kadar buğday tanesi varsa bana onu verin yeter. Verir misiniz?" deyince hükümdar, "Benim gibi büyük bir hükümdardan neden bu kadar küçük birşey istedin?" diye memnuniyetsizliğini belirtmiş ve hiç düşünmeden derhal verilmesini emretmiş. Daha sonra iş buğdayları bu bilge kişiye teslim etmeye gelince anlaşılmış ki sarayın ambarında bu kadar buğday yoktur, hatta o ülkede yoktur, dünyada bile yoktur... Birçok yönüyle ibret dolu olan bu hikayeden anlıyoruz ki, 2 üzeri 64 bile çok muazzam bir rakamdır. Big-Bang'ten (Büyük patlama) bu yana ortalama 10 üzeri 17 saniye geçtiğini ve tüm kainatta sadece 10 üzeri 80 adet atom bulunduğunu aklınıza getirerek bir de siz 2 üzeri 100.000.000.000 rakamını düşünün. Bu müthiş bir rakamdır ve insan beyninin sınırları acaba nerelere kadar uzanmaktadır. Fakat biz bu muhteşem kapasitenin büyük bir kısmını pasif vaziyette tutmakta ve belki de sadece % 20 - 30'u ile yetinmekteyiz. Azami kapasiteye doğru yol aldıkça insanın ortaya koyabileceği harika buluşları varın siz düşünün" Türdav Yayınevi: 0212 511 61 62